SUİKAST LİSTESİ ŞİFRELİ MEKTUPTA!
Danıştayın Ergenekonla birleşmesiyle sonuçlanan süreç, Osman Yıldırımın cezaevinden yazdığı mektupla başlamıştı.
Danıştay saldırısının dünkü duruşmasında davanın Ergenekon ile birleştirilmesine karar verildi. Sanık Alparslan Arslan'ın saldırgan tavırlarıyla zaten olaylı başlayan duruşma, birleştirme kararının açıklanmasının ardından bir kez daha karıştı. Sanıklar birbirlerine tekme yumruk saldırdı
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ikinci duruşmasına tutuklu sanıklar Alparslan Aslan, Erhan Timuroğlu, Süleyman Esen, Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Tekin İrşi ile sanık avukatları ve müdahil avukatları katıldı. Bazı Danıştay üyelerinin de izlediği duruşmadaki izleyiciler arasında Arslan'ın babası İdris Arslan ile annesi Porsor da yer aldı. Mahkeme Başkanı Hasan Şatır'ın celse arasında bazı sanıkların tahliye talebinde bulunduğu, Arslan'ın avukatının da müvekkilinin ruh ve sinir hastalıklarına sevk edilmesine ilişkin talep dilekçeleri verdiğini belirtmesinin ardından, Ergenekon davası sanıklarından Veli Küçük'ün avukatı Zeynep Küçük'ün de dilekçe gönderdiğini kaydetti.
Küçük: Birleştirilmesin
Küçük'ün
dilekçesinde, iki davanın birleştirilmemesini istediği öğrenildi.
Esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Kubilay
Taştan, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyulması ile
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin birleştirme yönünde
muvafakatlarının sorulmasına karar verilmesini talep etti. Sanık
avukatlarının önceki celse Yargıtay kararına yönelik taleplerini
tekrar etmelerinin ardından, heyet ara karar vermek üzere duruşmaya
ara verdi. Heyetin salondan ayrılmasından yaklaşık 5 dakika sonra
yine eşofman üstü ile duruşmaya geldiği görülen Alparslan Arslan,
bir anda ayağa kalkarak bağırmaya başladı.
Annesine 'Defol' dedi
Başörtüsünü
yargılayanları keserim, lan şe... diyen Arslan, diğer sanıklara ve
müdahil avukatlarına yönelik Memleketin yarısı i... ya, şe...
şeklinde küfürlerini sürdürürken, salondaki jandarmalar Arslan'a
müdahale etti. Sakinleştirilmeye çalışılan Arslan'a izleyici
sıralarındaki annesi Porsor Arslan da, Alparslan diye seslenince,
anne oğul bir an göz göze geldi. Arslan, bu sırada annesine defol
diye bağırdı. Karga tulumba salondan çıkarılan Arslan'ın sesleri,
salon dışındaki mahkumların bulunduğu bölümde de duyuldu. Bu sırada
annesi görevlilere Yanına gidemez miyim? Belli ki sıkıntılı dedi.
Görevlilerin bunun mümkün olmadığını söylemesi üzerine de, Ama
başka sırtları sağlam insanlara ohooo... Kim yaptı belli değil. Üç
yıldır böyle şeklinde tepki gösterdi.
Size kaç para verdiler?
Müzakeresini
tamamlayan heyet yaklaşık 15 dakika sonra salona döndü. Ara kararı
açıklayan Mahkeme Başkanı Şatır, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma
ilamına uyulmasına karar verildiğini belirtti. Cumhuriyet
savcısının da bu yöndeki görüşü doğrultusunda, dosya kapsamı, delil
durumu Yargıtay bozma kararındaki gerekçelere ilişkin yapılan
değerlendirmeye göre, dosyanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
birleştirilmesine karar verildiğini açıkladı. Başkan Şatır kararı
açıkladığında salon ikinci kez karıştı. Sanıklardan Erhan
Timuroğlu, jandarmalar tarafından arka sırada ayrı tutulan
Ergenekon davası gizli tanıklarından Osman Yıldırım'a yönelerek,
Bu şe... itirafçının söyledikleri yalan diye bağırdı. Yıldırım
da, Timuroğlu'na küfürler ederek, Size kaç para verdiler? dedi.
Heyet, olaylarla ilgili tutanak düzenledi. Alparslan Arslan'ın
avukatının müvekkilinin ruh ve sinir hastalıkları hastanesine sevk
edilmesine ilişkin talebi de reddedildi.
YİNE OLAY ÇIKARTTI
'Başörtüsünü yargılayanı keserim lan!'
İlk
duruşmadaki gibi saç-sakal traşı olmadan ve eşofmanla gelen
Alparslan Arslan, dün de olay çıkarttı. Bir anda ayağa fırlayıp,
Başörtüsünü yargılayanları keserim diye bağırmaya başladı.
Jandarmalar Arslan'ı güçlükle salondan çıkardı. Arslan, geçtiğimiz
günlerde de cezaevindeki hücresini ateşe verdiği için, kamu malına
zarar vermekten 3 yıl 4 ay hapse mahkum edilmişti.
Şifreli mektup yazıp suikast listesi
vermişti
Danıştay'In Ergenekon'la birleşmesiyle
sonuçlanan süreç, Osman Yıldırım'ın cezaevinden yazdığı mektupla
başlamıştı. Danıştay davası sanıklarından olmasına rağmen daha
sonra verdiği ifadelerle Ergenekon davasının gizli tanıkları
arasına giren Yıldırım'ın şifreli mektubu da Ergenekon dosyasına
girmişti.
Yıldırım'a göre, mektupta yer alan resimler, Susurluk'un uzantısı olan Ergenekon'un hedefinde olan kişileri temsil ediyordu. Osman Yıldırım, iddiaya göre yakından tanıdığı İbrahim Genç adlı kişiden şifreli yazı yazmayı öğrenmişti. Savcının dikkatini çekmek isteyen Yıldırım, Genç'ten öğrendiği bu şifreli tekniği kullanarak cezaevinden mektup yazdı. Danıştay saldırısıyla ilgili bir suçunun olmadığını anlatmak isteyen Yıldırım, yazdığı şifreli mektupta, Ergenekon yapılanmasının eylem yapacağı kişileri gösterdi.
'Suç İslamcılara yıkılacaktı'
Şifreli
mektup, Yıldırım'ın düşündüğü gibi savcının eline ulaştı. Osman
Yıldırım'ın ek ifadesi alındı. Yıldırım, savcı Zekeriya Öz'e
verdiği ifadesinde şifreli yazılardaki kişilerin Susurluk'un
uzantısı olan Ergenekon'un hedefindeki kişiler olduğunu, kendisinin
bu kişilere karşı bir eylemi olacak olsa cezaevi idaresine bunu
açıkça vermeyip gizli olarak gönderdiğini savcıya anlattı.
Osman Yıldırım amacını, şifreli mektuptaki karikatür ve resimlerde anlattığı kişilerin, Ergenekon örgütü tarafından öldürüleceğini söylemek olduğunu da ifade etti. Yıldırım, bu isimlerden herhangi birisine düzenlenecek olan eylem veya suikastın İslami kesim üzerinde kalacağını ve yönetimde bulunan hükümetin uzaklaştırılması için kullanılacak bir malzeme olacağını, bütün bunları çözdüğünü ve bilmelerini istediği için yazılan mektup Ergenekon belgelerinde yer aldı.
'Bu isimler öldürülecekti'
Süleyman Demirel,
Deniz Baykal, Erdoğan Teziç, Vural Savaş, Şener Eruygur, Kemal
Anadol, Kemal Gürüz, Bekir Coşkun, Emin Çölaşan, Tuncay Özkan,
Sabih Kanadoğlu, A. Necdet Sezer, Cumhuriyet Gazetesi, Türkan
Saylan, Mustafa Süzer, ABD Elçiliği, Tülay Tuğcu, Orhan Pamuk,
Joost Lagendijk.
Kanlı saldırıdan Ergenekon'a...
DANIŞTAY KANA BULANDI
17 Mayıs 2006 -
Danıştay 2. Dairesi üyelerine yönelik silahlı saldırı düzenlendi.
Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin öldürüldü, 4 yüksek hakim
yaralandı. Saldırgan avukat Alparslan Arslan olayın ardından
binadan çıkamadan gözaltına alındı.
20 Mayıs 2006 - Ergenekon sanıklarından Muzaffer Tekin, Zekeriya Öztürk ve emekli astsubay Mustafa Öztürk Danıştay saldırısıyla ilgili olarak gözaltına alındı. Üç kişi de Ankara'ya getirilerek, 4 gün sonra nöbetçi mahkemece serbest bırakıldı.
TEKİN SERBEST KALDI
14 Temmuz 2006 -
Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik saldırılara ilişkin
iddianame hazırlandı. Olayların türbanla ilgili olduğu
belirtilerek, Anayasal düzeni cebren değiştirmeye teşebbüs ve
silahlı örgüt kurma suçlarından 9 kişi hakkında açılan davanın
sanıkları arasında gözaltına alınıp serbest bırakılan Muzaffer
Tekin, Zekeriya Öztürk ve Mustafa Öztürk yer almadı.
11 Ağustos 2006 - Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava görülmeye başlandı.
ERGENEKON BAŞLADI:
12 Haziran 2007 -
İstanbul Ümraniye'de bir gecekonduda 27 el bombası bulunmasıyla
İstanbul Başsavcılığı'nca daha sonra Ergenekon adı verilecek
soruşturma başlatıldı.
13 Şubat 2008 - Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Başsavcılığı'ndan Ergenekon ile Danıştay saldırısı arasında bağ olup olmadığına karar verebilmek için istediği belgelerin incelemesini tamamladı. Mahkeme, 455 sayfalık sanık ifadelerinden oluşan belgelerde bağlantı tespit etmeyerek, kararını açıkladı. Kararda, saldırının türban kararı nedeniyle yapıldığı belirtildi.
YILDIRIM GİZLİ TANIK:
12 Mart 2008 -
Sanıklardan Osman Yıldırım, cezaevinde görüştüğü Ergenekon
soruşturması savcılarına, saldırılarda kendilerini Veli Küçük ve
Muzaffer Tekin'in yönlendirdiğini ileri sürdü. Yıldırım, gizli
tanık yapıldı.
25 Temmuz 2008 - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ergenekon soruşturmasını tamamlayarak dava açtı. İddianamede, örgütün eylemleri arasında Danıştay 2. Dairesi üyelerine yönelik silahlı saldırı ile Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalı saldırıya uğraması da yer aldı.
DAVALAR BİRLEŞTİ
17 Aralık 2008 - Yargıtay
9. Ceza Dairesi, Danıştay cinayetiyle ilgili Ankara 11. Ağır Ceza
Mahkemesi'nin kararını bozdu ve dava dosyasının Ergenekon
dosyasıyla birleştirilmesini istedi.
23 Mart 2009 - Yargıtay'ın bozma kararının ardından ilk duruşma yapıldı ve sanıkların bozmaya uyulup uyulmaması yönündeki görüşü soruldu.
20 Nisan 2009 - Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay kararına uyulmasını ve dosyanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde birleştirilmesine karar verdi.
Vatan Gazetesi