Suyun Faydaları
Suyun Faydaları
Değerli okuyucu, bugün sizlere sudan bahsetmek istiyorum. Suyun
yerini hiçbir şey dolduramaz. Etin, sütün, tahılın, sebzenin veya
meyvenin alternatiflerini bulabilir ve aralarında seçim
yapabilirsiniz. Suyun alternatifi kesinlikle yoktur.
Suyun önemini daha iyi vurgulayabilmek için, ben ona “beyaz kan”
diyorum. İnsanın yemek yemeden birkaç hafta yaşaması mümkündür. Su
içmeden ise insan ancak birkaç gün yaşayabilir.
Yapılan araştırmalar, kadınların erkeklere göre daha az su
tükettiklerini göstermiştir. Halbuki, kadınlar bir bilseler
ciltteki kırışıklıkların oluşumunda ve artmasının arkasında az su
içmenin yattığını… Cildin taze ve canlı görünmesinde vücudun
ihtiyacı olan yeterli suyun alınması çok önemlidir. Günde en az 1.5
litre su içmeyi alışkanlık haline getirmek gerekir. Susayınca su
içilir diye bir kural yoktur. İster susayın ister susamayın, gün
boyu en az 1.5 litre su içmeyi ihmal etmeyiniz. Hele gece yatağa
giderken içeceğiniz bir bardak suyun hikmeti saymakla bitmez…
Normal kilosu olanlar, fazla kilosu olanlara göre vücutlarında daha
fazla su tutarlar. Normal kilonun üzerine çıkıldıkça vücut daha az
su içerir.
Yumuşak suyun etkileri
Vücudumuzun ihtiyacı olan oksijeni bir tek havadan almayız.
Hücrelerimiz tıpkı bir elektroliz reaksiyonunda olduğu gibi suyun
moleküler yapısında bulunan oksijeni de kullanarak oksijen
ihtiyacını karşılar.
Suların sertliği üzerine pek çok spekülasyon var. Değerli okuyucu,
suyun sertlik derecesinin insan sağlığı üzerinde herhangi bir
olumsuz etkisi yoktur. Aksine, yumuşak suların insan sağlığı
üzerinde olumsuz etkisi vardır. Azor adalarında ve İskandinav
ülkelerinde kalp-damar rahatsızlıkları yüksektir. Bunun
nedeni içme sularının yumuşak olması olarak açıklanmaktadır. Suyun
yumuşak olması demek, içerdiği tuzların (kalsiyum, magnezyum,
potasyum…) miktar olarak az bulunması demektir. Yumuşak su içilmesi
demek, vücuttan tuz emilmesi demektir. Yumuşak suda potasyum
miktarı da düşük olduğundan dolayı, yumuşak su içildiğinde
vücudumuzdan potasyum uzaklaştırılır. Kalp kaslarında çok önemli
görevi bulunan potasyum, azaldığı taktirde, kalpte ritim
bozukluğuna sebep olabilmektedir.
Kabızlığa karşı
Kabızlık şikâyetine karşı her öğünde sofradan kalkmadan önce en son
olarak iki bardak su içme alışkanlığını edinmek, kabızlığın
çözümünde önemli bir destekleyicidir. Vücudumuzun önemli bir
yüzdesi su içermektedir. Bu yüzde oranı yağ dokusuna bağlıdır.
Vücut ne kadar yağlı ise su da o oranda daha az olacaktır. Kısaca,
şişman bir insan fazla yağ içerdiğinden, zayıf bir insana göre
vücudunda daha az su bulunur. Bazı kişiler susuzluklarını daha
sağlıklıdır düşüncesiyle bitkisel çay veya taze sıkılmış meyve
sularıyla gidermeye çalışır. Bu yanlış bir uygulamadır. Vücudunuzu
meyve suyu ile yıkayabilir misiniz? Öyleyse susadığınızda da
susuzluğunuzu sadece ve sadece su ile gideriniz.
Saç ve tırnak sağlığı için
Tırnak sağlığı büyük oranda yeterli su alıp almadığımıza bağlıdır.
Saçlara canlılık ve parlaklık veren yine vücudumuzun ihtiyacı olan
suyu dengeli olarak alıp almadığımıza bağlıdır. Günlük ihtiyacımız
olan suyu tüketmediğimiz taktirde saçların parlaklığı veya canlı
görüntüsü kalıcı değildir. İdrarınızın rengi koyulaşmış ise biliniz
ki vücudunuz susuz kalıyor ve böbreğiniz zorlanıyor demektir. Rengi
açılana kadar gün içerisinde su içiniz. Eğer bir-iki gün içerisinde
rengi hâlâ açılmıyorsa mutlaka hekiminize danışınız.
Selülit oluşumuna karşı
Selülit oluşumunu hızlandıran birinci sıradaki etken, az su
tüketilmesidir. Normalden ne kadar az su içilirse, selülit oluşumu
da o kadar hızlı olur. Böbreğin sağlıklı çalışması, yeterli
miktarda su tüketmemize bağlıdır. Bazı insanlar günde yedi-sekiz
bardak çay veya kahve içtiklerinden vücutlarına bu yolla yeterli su
aldıklarını sanırlar. Gerek kahve ve gerekse de çay, diüretik
özelliği olan etkin maddeler içerdiklerinden, idrar yoluyla
vücudumuzdan fazla su atılmasına neden olurlar. Bu nedenle, fazla
çay veya kahve içenlerin ayrıca su içmeleri gereklidir.
Toksinlerin atılabilmesi için
Vücudumuzdan toksinlerin atılabilmesi, gün içerisinde yeterli
ölçüde su tüketmemize bağlıdır. Organlarımızın sağlığı için gün
boyu vücudumuzun ihtiyacı olan en az bir buçuk litre suyu
tüketmemiz gerekir. Yeterli derecede su içilmesi kanın rahat
akışını sağlar. Kanın rahat akması demek, kalbimizin de rahat
çalışması demektir. Yeterli ölçüde suyun vücuda alınması kalbin
yükünü hafifletir. Bu sayede kandaki oksijen daha hızlı bir şekilde
tüm vücuda dağılır. Oksijen dağılımı ne kadar başarılı ise organlar
da o kadar sağlıklı çalışır.
Dikkat: Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı
kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime
danışınız.