Tayyar Işıksaçan'dan Bülent Ersoy'a cevap

33 yıllık meslek hayatımda mecbur bırakılmadığım sürece hiçbir sanatçı, yapımcı, meslek kuruluşu vs ile toplum önünde ne sözlü nede yazılı olarak polemik içine girmiş değilim.

Tayyar Işıksaçan'dan Bülent Ersoy'a cevap

Değerli Dostlarım;

33 yıllık meslek hayatımda mecbur bırakılmadığım sürece hiçbir sanatçı, yapımcı, meslek kuruluşu vs ile toplum önünde ne sözlü nede yazılı olarak polemik içine girmiş değilim.

Bugün akşam saatlerinde Bülent Ersoy tarafından kaleme alındığı ya da şahsımın görüşü kalemşorlarının yazdığı Bülent Ersoy’un imzaladığı bir açıklama medyaya servis edilmiş Nazlı Ilıcak, Oktay Kaynarca gibi isimlerin yanı sıra şahsımı hedef alan şu satırlar açıklamada yer almıştır;

“Diğer isim Tayyar Işıksaçan. Sayın Işıksaçan soyadınızın hakkını verin maalesef siz ışık değil karanlık, haksızlık ve riyakârlık saçıyorsunuz. Düne kadar benim ve ekibimin projelerinde, çalışmalarında olmak isteyen siz; olumlu cevap alamayınca haddinizi bir hayli aşmışsınız. Zira kabul görülseydiniz ve benim direktiflerim doğrultusunda olsaydınız karşımda değil yanımda olacaktınız. İşte magazinci ve gazeteci ahlakı burada başlar. Doğru olacaksın! Menfaatin ters düşünce karşıda olmayacaksın insani ve mesleki duygularını harcamayacaksın ki insanlar sizin yazınıza itimat etsin ve saygı duysun. Ben size gazeteciliğin yanı sıra 'insan olma sanatını' öğrenme tavsiyesinde bulunacağım çünkü bu sanat çok zordur her kişide de bulunmaz.”

Bülent Ersoy’a cevabımdır;
Meslek hayatımda hiç kimseyi mutlu etmek için çabalamadığım gibi Bülent Ersoy’uda mutlu etmek zorunda olmadığımı Bülent Ersoy’a hatırlatmak isterim.
Şahsımı, duruşumu, adamlığımı, dostluğumu ve mesleğimdeki çizgimi Bülent Ersoy en iyi bilmektedir.
Bülent Ersoy’da şahsımda hem kamuoyu hem de meslektaşlarım tarafından çok iyi tanındığı için bu ince çizgide değerlendirmeyi yine kamuoyuna ve siz değerli meslektaşlarıma bırakacağım.
33 yıllık meslek hayatımda Bülent Ersoy gibi neler gördü bu gözler, nelere tanık oldu, ne ikiyüzlülüklerle karşılaştı, ne işine gelmediği için iftira atanlara hedef oldu bu yürek. Ben önce söze bakarım söz mü diye sonra da söyleyene bakarım değerlimi diye ve yazdıklarını okur geçer Bülent Ersoy’u ayıbıyla baş başa kalsın diye.
Dün olduğu gibi bugün, bugün olduğu gibi yarında televizyonda reyting uğruna Allah adıyla prim yapmaya çalışanlara, Kıbrıs kumarhanelerinde “Alla hu Ekber” diyerek rakı kadehi parçalayıp kandil gecesi tesettüre bürünenlere bu tavrım hiç değişmeyecektir.

Saygılarımla

Tayyar IŞIKSAÇAN