Üçlü zirve sonrası Erdoğan, Putin ve Ruhani'den ortak açıklama

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Beştepe'de Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi kapsamında bir araya geldi.

Üçlü zirve sonrası Erdoğan, Putin ve Ruhani'den ortak açıklama
İHA'nın haberine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katıldığı "Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi" sona erdi.

Suriye'ye ilişkin müzakerelerin yapıldığı Cenevre görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine, ilki 22 Kasım 2017'de Soçi'de yapılan üçlü zirvenin ikincisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahipliğinde saat 13.20'de başlayan zirve, çalışma yemeği ile beraber 1 saat 40 dakika saat sürdü.

Zirveye Türkiye heyetinden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Nurettin Canikli, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katıldı.

ZİRVENİN ARDINDAN 3 LİDERDEN ORTAK AÇIKLAMA

Üçlü zirveye ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ruhani ve Putin ile ortak basın toplantısı düzenledi.

ERDOĞAN'DAN FLAŞ MESAJ: "TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİNE AYNI MESAFEDE OLUNMALI!"

"Suriye'de güvenin tesisi için bu zirveye ev sahipliği yapmanın menuniyeti içindeyiz. Gerginliği azaltma bölgeleri konusunda Türkiye olarak sorumluluklarımızın gereğini hassasiyetle yerine getiriyoruz. Bugün önümüzdeki döneme ışık tutacağına inandığımız istişareler gerçekleştirdik ve atılacak adımları belirledik. Suriye konsunda dünya tarafından şu hususun dikkate alınmasını bekliyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanabilmesi, tüm terör örgütlerine aynı mesafede olunmasına bağlıdır.

"PYD/YPG'NİN KONTROLÜNDEKİ BÖLGELERİ GÜVENLİ HALE GETİRENE KADAR DURMAYACAĞIZ"

Münbiç başta olmak üzere PYD/YPG'nin kontrolündeki tüm bölgeleri güvenli hale getirene kadar durmayacağımızı tekrarlamakta fayda görüyorum. Tel Fırat bölgesini, Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getirmek için Rus ve İranlı dostlarımızla çalışma yürütmeye hazırız. Suriye'de kaos çıkartılmak istenen yerlere önce DEAŞ'ın yerleşmesinin önü açılmakta, sonra onunla mücadele bahanesiyle YPG/PYD sokulmakta ve böylece terör döngüsü tamamlanmaktadır.

ERDOĞAN'DAN ULUSLARARASI TOPLUMA SURİYE ÇAĞRISI

Ne Suriye'nin, ne de bölgemizin geleceğinin üç beş terör örgütünün tasallutu altında kararmasına izin vermeyeceğiz. Yaşanan krizin ve çatışmaların kaybedeni Suriye halkıdır. Kazananın kimler olduğunu ise hepimiz gayet iyi biliyoruz. Uluslararası toplumu, Suriye'deki sorunun siyasi çözüme kavuşturulması gayretlerine destek olmaya çağırıyoruz. DEAŞ ile PYD/YPG'nin aynı amaca hizmet ettiğini kabul etmeyen hiçbir anlayışın Suriye'de kalıcı barışa hizmet etmesi mümkün değildir. Üçlü zirvede bütün arzumuz, gayretimiz bir an önce barışın egemen olduğu bir Suriye'yi yeniden inşa ve ihya edebilmek.

SURİYE HALKINA YARDIMLARA DEVAM EDECEĞİZ

AB'nin 3 milyar avro sözü var ama bunların tamamı ilgili kurumlara ulaşmış değil. Gelmese de yatırımlarımıza devam edeceğiz."


RUHANİ: "SURİYE'NİN BİRLİĞİNİN HERKES TARAFINDAN TANINMASINI İSTİYORUZ"

'Teröristler Suriye'deki petrolü satıyor' diyen Ruhani şu açıklamalarda bulundu;

"Rusya, İran ve Türkiye Suriye konusunda bakanlar ve liderler kapsamında toplatı gerçekleştirdi. Bu süreci devam ettirmeliyiz. Suriyeli mülteciler evlerine için geçmişe göre daha umutlu. Suriye'nin birliğinin herkes tarafından tanınmasını istiyoruz.

Bizim bölgemiz son seneler büyük ve çok önemli bir sorunla karşılaştı. Bu sorun da terörizmdir. Bazı ülkelerce eğitilmiş, bu ülkeler tarafından para sağlanmış ve modern silahlar temin edilmiştir. Bu teröristler Suriye halkına ait olan petrolü satabiliyor ve Suriye'ye ait tarihi eserleri satabiliyorlardı. Başta ABD, istiyordu ki DEAŞ gibi El Nusra gibi terör örgütleri bu bölgede uzun süre kalsın.

4 BÖLGEDE ÇATIŞMASIZLIK BÖLGESİ OLUŞTURULDU

Fakat Suriye ve Irak gibi büyük halklar, dost ülkelerin yardımıyla bu tehlikeyi yok etti. Terörizmle mücadele doğrultusunda yaklaşık 15 ay önce Astana'da bir toplantı yapıldı ve bir süreç belirlendi. Bu süreçte Suriye'de kısmi ateşkes sağlandı ve 4 bölgede çatışmasızlık bölgesi oluşturuldu. Bu süreçte İran, Rusya ve Türkiye temel rol oynadı.

BUGÜN SURİYE HALKININ UMUDUNUN DÜNE NAZARAN DAHA FAZLA OLDUĞUNU GÖRMEKTEN MEMNUNUM

Bugün Suriye halkının umudunun düne nazaran daha fazla olduğunu görmekten memnunum. Suriyeli mülteciler de evlerine dönmek için bugün daha çok ümitliler. Bugün çok mutluyum ki, 3 ülke liderleri Ankara'da üçüncü zirveyi gerçekleştirdiler. Üçlü zirvelerde çok önemli ve yararlı toplantılar gerçekleştirdik. Benim için en mutlu anlar, üç ülkenin Suriye'nin mazlum halkına yardım için mutabık kaldığı an oldu.

Umuyorum ki, pratikte de öyle davranalım ki, Suriye'nin mazlum halkına daha çok yardım edelim. İran İslam Cumhuriyeti'nin bakışından, Suriye sorununun hiçbir şekilde askeri seçeneği yoktur. Barışçıl çözümün teşvik edilmesi lazım."


PUTİN'DEN AÇIKLAMA

Türkiye, Rusya ve İran'ın ortak kararı Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün sağlanmasından yanadır diyen Putin, "Üçlü Zirve son derece yapıcı geçti. Suriye'de kalıcı barışın tesisi için çalışıyoruz. Suriye'yi parçalamaya çalışanlar var. Hedefimiz Suriye'de tüm teröristleri ortadan kaldırmak." açıklamasında bulundu.

Putin, "Sayın Erdoğan (Suriye'de) acil insani yardım yapılması teklifinde bulundu. Bence bu teklif çok isabetli." dedi.

SORU-CEVAP

Cumhurbaşkanı Erdoğan, (Suriye) Birinciyi Soçi'de yaptık, ikinciyi burada, şimdi üçüncüyü de Tahran'da yapacağız. diyerek, "Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır." açıklamasında bulundu.

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü;

"Birilerinin Suriye dışında kendilerine göre yapmış olduğu parselasyonlar bizim için geçerli değildir. Biz bu toprak ameliyatlarına sıcak bakmıyoruz. Bu bölge, bunların geçmişte çok bedelini ödedi. Şu anda Afrin operasyonundaki dayanışmamızı başta Rusya Federasyonu ile çok önemsiyorum. İran ile aynı şekilde... İlgili arkadaşlarımız gerek bakan düzeyinde gerek genelkurmay başkanlarımız gerekse istihbarat örgütlerimiz bu çalışmalarını gayretli bir şekilde, dayanışma içinde sürdürdükleri sürece, inanıyorum ki burada barışın altyapısını oluşturacağız. Cerablus, Rai, Bab, o 2 bin kilometrekarelik alana dönen 160 bin kişinin bütün oradaki bakımları, A'dan Z'ye yine tarafımızdan yürütülmektedir. Suriye'de Netice alma mecburiyetimiz var, oyalanmaya tahammülümüz yok. Burada insanlar ölüyor. Terörizmin Suriye'den ülkemize tacizde bulunmasına fırsat vermeyi asla kabul etmemiz mümkün değil.

ERDOĞAN'DAN PUTİN VE RUHANİ'YE TEKLİF

Konut Yaparak bu insanları kamplardan ve çadır kentlerden kurtaralım."