Yenikapı'da dev miting!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Yenikapı Meydanı’nda Sivil Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen mitingde konuştu. Erdoğan, ‘Hangi partiden olursa olsun, meclise bu ülke için çalışacak vekilleri göndermenizi istiyorum’ dedi.

Yenikapı'da dev miting!
Milliyet'ten Gökhan Karakaş ve Mert İnan'ın haberine göre Sivil Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen ‘Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses’ mitingi dün Yenikapı Meydanı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. Erdoğan, konuşmasına, “Gül bahçesine girercesine toprağa düşen şehitlerimizi rahmetle minnetle yad ediyorum. Şehitlerimizin yakınlarına gazilerimize şükranlarımı sunuyorum” diyerek başladı.

Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi: “Kardeşlerim Hacı Bektaş Veli’nin ifadesiyle ne diyor? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Milletlerin hayatlarında imtihan dönemleri vardır. Biz de millet olarak bin yıl önce bu coğrafyaya bastığımızda kesintisiz devam eden bir imtihan sürecinin adeta yeni bir safhasını yaşıyoruz. Gayemiz nedir? Halka hizmet, hakka hizmettir. Bu ölçüyü yakalamak için bu yolda yürüyoruz. İnsanların en hayırlısı insanlara en çok faydalı olanıdır. İlkemiz bu. Davanın sembolü de şu al yıldızlı al bayrağımızdır.”

‘Sazla cazla bu iş yürümez’

“Çıkmış birisi ne diyor? Bayrağa saldırı mı var diyor. Daha ne olacaktı? Yalan üzerine inşa ettiğiniz bir dünyanız var. Cesetlerini kendilerine ait paçavraya saranlar ve ondan sonra da bayrağa saldırı mı var? Zorla kongrelerinizde bayrağımızı astılar. Zaman geldi bayrağımızı indirmeye kalktınız. Ama şimdi bazı beyaz Türklerin destekleriyle ayakta kalmaya çalışıyorsunuz. Sazla, cazla bu iş yürümez ama ben gerçek saz sahiplerini bir kenara koyuyorum. Onlara saygım çok.”

‘Yan gözle bakan mankurt’

“Kim ki bu bayrağa sahip çıkıyorsa işte o yerlidir, millidir, Türkiyelidir. Kim ki bu bayrağa yan gözle bakıyorsa, indirmeye çalışıyorsa işte o bu Vatanla da bu milletle de bağı kalmamış olan köksüz,  ruhsuz, aşksız, sevgisiz bir mankurttur (ulusal kimlikten uzaklaşan, içinde bulunduğu topluma yabancılaşan). Açık söylüyorum bugün milletimizin karşısında kim varsa dün Malazgirt’te de onlar vardı. Dün Kılıçarslan’ın Selahaddin Eyyübi’nin karşısında da onlar vardır. Dün Çanakkale’de de Kurtuluş Savaşı’nda da onlar vardı. Zaman değişti, isimler değişti, yöntemler değişti. Ama araç hiçbir zaman değişmedi. Amaç her zaman bize bu coğrafyayı yar etmemek. Bizi yakıp yıktıklarını sandıkları her dönemde küllerimizden yeniden doğduk. Bizi asıl üzenler millilikle yerlilikle bu topraklarla irtibatı koparanların, gönüllü figüranlık yapıyor olanlar. Ülkemizde teröre bulaşanlar da hangi saikte olursa olsun, onlara destek verenler de bu coğrafyada niçin bulunduğunu bilmeyenlerdir. Bu ülkede etnik kökeninden dolayı biz kimseyi dışlamadık, dışlamayız. Ülkemde etnik değil terör sorunu vardır. Mücadelemizde herhangi bir etnik gruba değil, terör örgütüne karşıdır. Kürt sorunu bu milletin bir parçası değil, hepsinin sorunudur. Sorunların parça parça adresi olmaz. 1 Kasım için sizlerden tarihi bir karar, tarihi bir gayret istiyoruz.”

‘Fırsat vermeyeceğiz’

“Kardeş kavgası çıkarmak isteyenlere aradıkları fırsatı asla vermeyeceğiz. Kapı kapı dolaşacağız ve anlatacağız. Terör örgütünün tehdidi altında hayat mücadelesi veren kardeşlerimizin sıkıntısı hepimizin sıkıntısıdır. Milli birlik ve kardeşlik sürecinin geriye doğru işlemesine asla izin vermeyeceğiz.”

‘Çözüm milli irade’

“Aramıza fitne sokmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Değil malının, canının, namusunun tehlikeye düşmesi, tek bir vatandaşımızın kılına zarar gelmesi, gönlünün kırılması dahi bizim için kabul edilemez bir durumdur. Yerli ve milli olan herkese, her kardeşimize, kökenine, inancına, mezhebine bakmaksızın kucağımızı ve gönlümüzü sonuna kadar açık tutacağız. Benim bugün buradan milletimden bir ricam olacak. 1 Kasım seçimlerinde TBMM’ye hangi partiden olursa olsun fark etmez, 550 tane yerli, milli, bedeni ve kalbiyle bu ülke için çalışacak milletvekili göndermenizi istiyorum. Türkiye’nin tek ihtiyacı budur. Milli irade dışında bir çözüm asla yok. Siz sandıkta iradenize sahip çıkan, Meclis’e yerli ve milli vekil gönderirseniz gerisi çok kolay. Bu konuda milletime inanıyorum. Gün bölücülük, fitne, kavga değil birleşme kenetlenme hedeflerimize odaklanma günüdür. Bunun için Rabia diyoruz. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyoruz.”

‘1 Kasım’da aynı oyunu tekrar oynayacaklar’


Erdoğan, “Şimdi 1 Kasım’a gidiyoruz, aynı oyunu yine oynayacaklar. Ama biz diyoruz ki bu millet adam gibi adam bu millet, inşallah bu tehditlere kulak asmadan gereğini yapacaktır. Bize düşen iki önemli görev vardır. Birincisi vatan toprağına sımsıkı sarılmaktır. Bunun için devletimiz güvenlik güçlerimiz başta olmak üzere tüm kurumlarıyla mücadelesini vermektedir. Terörle mücadelede verdiğimiz şehitlerimizin acısı yüreğimizi yakıyor. Ama aynı zamanda onların varlığı ve gösterdiği kahramanlık en büyük gücümüzdür. İkincisi, 78 milyonun insanımızın arasında birlik, beraberlik, kardeşlik duygularını güçlendirmek, tahkim etmektir. Bunun için de bıkmadan, usanmadan, sabırla doğruları anlatacağız. Bizi ayakta tutan bağları yeniden güçlendireceğiz. Birbirimizi çıkar için, menfaat için değil Allah için seveceğiz. Bulanmış olan zihinleri yeniden berraklaştıracağız. Çünkü inancımızın tarihimizin ve kültürümüzün bize gösterdiği yol budur” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını ‘100 Yıllık Destan Çanakkale’ adlı tanıtım filminde de okuduğu Arif Nihat Asya’nın ‘Dua’ şiirini okuyarak bitirdi.