Gençleşirken kanser olmayın!

Uzmanlar, estetik amaçlı kök hücre tedavisinin de mutlaka çok iyi laboratuvar şartlarının sağlandığı merkezlerde yaptırılması gerektiğini ifade ediyorlar.

Gençleşirken kanser olmayın!
Türkiye gazetesinden Ziyneti Kocabıyık'ın haberine göre kan kanserlerinin tedavisinde önemli başarılar elde edilmesini sağlayan kök hücreler estetik amaçlı olarak da kullanılmaya başlandı. Son birkaç aydır magazin sayfalarında ünlülerin gençlik iksiri olarak yer alan kök hücre uygulamaları konusunda uzmanlar uyarıda bulunuyorlar. Bu konuda bir açıklama yapan İstanbul İli Anadolu Güney Kamu Hastaneler Genel Sekreterliği Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Kliniği Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Mehmet Bozkurt, ticari sektör haline getirilmiş güzellik merkezlerinde ve laboratuvar çalışması olmayan kliniklerde bu tedavinin kesinlikle yaptırılmaması gerektiğini belirterek, “Estetik amaçlı tedavilerde kişinin kendisinden alınan yağ hücreleri özel laboratuvar koşulları altında çoğaltılarak kişiye geri veriliyor. Bu süreç çok önemlidir. Çoğaltılan hücrelerin analizden geçirilerek kanser hücresi içermediğinden emin olunmalıdır. Çünkü çok fazla çoğalan hücreler kanserleşme eğilimine girerler” dedi.

Kök hücrelerin estetikte, cilt gençleştirme, kırıklık giderme, dudak dolgunlaştırma, burun estetiği, akne izlerinin giderilmesinde kullanıldığını söyleyen Dr. Bozkurt, “Vücutta bulunan bütün doku ve organları oluşturan kök hücreler, hem kendini yenileyebilme hem de farklılaşma özelliklerini bir arada barındırırlar. Tamir etme görevi olan kök hücreler bedenimizde kırık, kesik, yanık ya da bir sorun olduğu zaman bunu gideren hücrelerdir. Ancak bedenimizdeki kök hücre sayısı özellikle 30 yaşından sonra hızla azalma eğilimine girer. 40 yaşına kadar kök hücrelerimizin % 50 sini kaybederiz. Bunun bir diğer anlamı dejenerasyon sorunları dediğimiz bozulmaların başlamasıdır. Eklemler, iç organlar, göz ve deri bunların başında yer alır. Kök hücre tedavisinin amacı onarım gö- revini üstlenecek yeni kök hücrelerin ihtiyaç duyulan bölgeye verilmesidir” dedi.

YAĞ HÜCRELERİ GENÇLEŞTİRİYOR

Yağ dokusunun en zengin ve kolay kök hücre kaynağı olduğunu  söyleyen Dr. Bozkurt, “150 cc yağda 1 milyon uykuda kök hücre yer alır. Aynı miktardaki kemik iliğinin 1000 katı kadar kök hücre bulunur. Estetikte kullanılan kök hücreler, cildin dış etkenlere en az maruz kalmış bölgesinden genellikle kulak arkasından alınır. Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış laboratuvarlarda çoğaltılır. Yeterli sayıya ulaştığında ince iğne ile cilt altına verilir. Saflaştırılan kök hücreler yağla birlikte verildiğinde daha iyi sonuçlar alınır” dedi.

PRP KÖK HÜCRE TEDAVİSİ DEĞİLDİR

Son dönemlerde cilt gençleştirmek için yaygın olarak uygulanan PRP'nin kök hücre tedavisi olmadığını söyleyen Dr. Bozkurt, “Ne yazık ki kök hücre tedavisi ile kişinin kendi kanından yararlanarak yapılan 'PRP' adlı uygulama çoğu zaman karıştırılıyor. PRP genellikle saç dökülmelerinde ya da cildin gençleştirilmesinde uygulanıyor. PRP'de etken madde kanda dolaşan trombosit adı verilen hücrelerdir. Trombositten elde edilen zengin hücrelerin ise ömrü kısadır ve halka anlatıldığı gibi muhteşem bir iyileşme sağlamaz. Kök hücre tedavisi ise doku yenilenmesi, cilt gençleştirilmesi, doku eksikliklerinin giderilmesi, iyileşmeyen yaralar, yanık dokuların onarımı gibi durumlarda başarılı sonuçlar vermektedir” diye konuştu.

Göz çevresine enjeksiyon beyin damarını tıkayabilir

“Yüzyılın tedavisi” olarak adlandırılan kök hücre yönteminin, bilinçsiz bir şekilde uygulanması durumunda nasıl tehlikeli boyutlara ulaşacağını Doç. Dr. Mehmet Bozkurt şu şekilde sıralıyor:
> Besiyerinde çoğaltılan kök hücreler eğer ikiden fazla pasajlanırsa (saflaştırılma) hücrenin kanserleşme riski artar.
> Göz çevresine enjekte edilen kök hücreler, hastanın kör kalmasına sebep olurken aynı zamanda beyin damarlarını tıkayabilir.
> Yağ hücrelerine dönüştürülmek istenen hücreler, kemik hücrelerine dönüşebilir. Bu da istenmeyen taşlaşmalara yol açar.
> Meme kanseri olduğu düşünülen veya ailesinde kanser olan bireylerin kesinlikle gen analizi yaptırmaları gerekmektedir. Çünkü bu yöntem meme kanseri oluşumunu artırabilir.
> Besiyerinde kullanılan serumlara da çok dikkat edilmelidir. Çünkü bu serumlar alerjik reaksiyon riski taşıyabilir.


Hastalığın tedavisinde henüz kanıtlanmamış tedavi yöntemlerinin uygulanmasının kesinlikle kabul edilmemesi gerektiğini belirten Bozkurt, “Kök hücre ile ilgili yapılacak tedavi yöntemlerinin, Amerika'da FDA, Avrupa'da EMA, Türkiye'de de Sağlık Bakanlığı'ndan onaylı olması gerekmektedir” uyarısında bulunarak kök hücre tedavisinin mutlaka eğitim ve araştırma hastanelerinde yaptırılması gerektiğini ifade ediyor.
Konular Kadın / Bakım