Her derde deva ıspanak

Bu en ucuz, en bol kış sebzesinin de kansere karşı bir koruyucu kalkan olduğunu müjdelemek isterim sizlere. Birden fazla kansere karşı koruyucu maddeyi birarada içeriyor üstelik, teker teker bahsedeceğim bu maddelerden. 2004 yılında Texas Üniversitesi Kanser Merkezi’nde yapılan bir araştırmada yüksek düzeyde alfatokoferol (bir E vitamini türevi) içeren ıspanağın mesane kanserine karşı yüzde 42 oranda koruyucu olduğu gösterildi. Ispanaktaki diğer E vitamini türevi olan gamatokoferolün ise prostat kanserine karşı koruyucu olduğu ortaya çıkarıldı.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE YARARLI

Ispanakta çok önemli iki karotenoid, lutein ve zeaxantin bol miktarda mevcut. Bu iki madde hem mide, hem bağırsak, hem de yumurtalık ve meme kanserlerine karşı koruyucu. Özellikle lutein, sağlıklı bir bağışıklık sisteminin sürdürülmesi için önemli roller üstlenmekte. Vücudumuzda kanser oluşumunun ilk adımı ’mutasyon’ diye adlandırdığımız genetik değişim.

PİŞİRME TEHLİKESİ

Herhangi bir sebepten ötürü mutasyona uğrayan bir hücre daha sonra kontrolsüz çoğalmaya ve kitle oluşturmaya başlıyor. Mutasyon oluşumunun birçok farklı sebebi var, yiyeceklerle aldığımız ’heterosiklik aminler’ de bunlardan biri. Bu maddeler özellikle et ve balığın yanlış pişirme koşullarında yüksek ısıda ve ’yakılarak’ pişirilmesi sırasında oluşmakta. Bir çalışmada meyve ve sebzelerin bu heterosiklik aminlerin ’genotoksik’yani kanser yapıcı etkisine karşı koruyuculukları araştırılmış, sonuç çarpıcı; koruyuculuğu en yüksek bulunan iki sebze ıspanak ve soğan. Ispanaktaki diğer kanser kalkanı klorofil.

Pazı gibi birçok koyu yeşil yapraklı sebzede de mevcut bu madde. Araştırmalarda; klorofilin aflatoksine bağlı karaciğer kanseri oluşma riskini azalttığı ortaya konuldu.

BİRÇOK GIDADA MEVCUT

Aflatoksin, karaciğer ve bağırsak kanserine sebep olduğu kanıtlanmış bir madde ve ne yazık ki ister istemez birçok gıda ile alıyoruz bu toksini. Aflatoksin oranı yüksek diye Avrupa’ya satamadığımız pul biber ve fındıkların gayrımeşru şekilde iç piyasaya sürüldüğü söylentisi oldukça ürkütücü. Yalnızca fındık ve pul biberde değil, beklemiş ve kokusu keskinleşmiş peynirlerde, üzeri küflenmiş salça ve turşularda da mevcut bu madde. Madem ki ister istemez, bir şekilde tüketiyoruz bu zehri, mevsiminde bol miktarda ve kahvaltıda bile tüketmeliyiz bu sağlıklı pan-zehir, ıspanağı. Haftada en az bir gün kahvaltılara ’ıspanaklı yumurta’ eklemek hem renk hem sağlık getirecektir size diye düşünüyorum. Her şey doğada mevcut, yeter ki faydalanmasını bilelim.