'Kendini beğenen kadınlardan değilim'

Geçmişten bugüne ekran kariyeri ve hayallerini tüm açık yürekliliğiyle kelimelere döken Bekleriz, 18 yaşından bu yana çocuk hayalleri kurduğunu ve evlenince hemen çocuk yapmak istediğini ifade etti.

'Kendini beğenen kadınlardan değilim'
Kariyeriniz nasıl başladı?
1977 doğumluyum. Üniversite yıllarında arkadaşlarımın teşvikiyle güzellik yarışmasına katıldım. Bu yarışma dereceye giremediğim bir yarışmaydı ancak bana televizyon dünyasının kapılarını araladı. Gaye Sökmen’in teklifiyle bir anda kendimi şov dünyasının içinde buldum.

Televizyon dünyasına geçiş nasıl oldu?
İlk programım HBB’de Cuma Postası’ydı. Profesyonel olarak ilk dizim ise ‘’Yıkılmadım’’dı. Ama hepsinden öteye Çarkıfelek programında ‘leğen kemiği’yle ciddi bir çıkış ivmesi yakaladım. Kısmet midir nedir bilemiyorum ama benim çıkışlarım hep böyle enteresan konularla oldu. Eva Herzigova diye bir kadın var, leğen kemikleri çıkık diye meşhur oldu. Benimki bu kadar işe yaramadı. 15 yıl boyunca her yıl bir dizi çektim. Oyunculuk serüvenimden hep büyük keyif almışımdır ancak ne kadar acıdır ki; ne yaparsam yapayım o mankenlik ve modellik sıfatından bir türlü kurtulamadım.

ÖPÜŞME VE SEVİŞME SAHNELERİNDE OLMAM

Mesleki tabularınız var mı? Olmazsa olmazlarınız nelerdir?

Şu an bir ilişkim olduğu için öpüşme sahneleri içeren bir dizide yer alamam. Lakin bu benim tercihim, bunu yapanları kesinlikle yargılamıyorum yanlış anlaşılmasın. Birlikte olduğum insanın değer yargıları benim için çok önemlidir. Kendime yapılmasını istemediğim hiç bir davranışı bir başkasına yapmam.

Bir oyuncu olarak günümüz dizilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her dönem bir şeyler furya oluyor. Bir ara ağa dizileri patlamıştı, her kanalda prime-time’da bir ağa vardı. O bitti sit-com’lar moda oldu. Şimdi de dönem dizilerinin ekranda büyük bir hakimiyeti var. Gitti ağalar geldi padişahlar (gülüyor). Aralarında iyi yapılanları var kötü yapılanları var. Benim burada çıkıp bu kadar insanın emek verdiği işleri sınıflandırmam ya da yargılamam doğru olmaz. Ancak şunu söyleyebilirim. Dönem dizileri prodüksiyonu yükseltti. Bir tane cesur adam çıktı ve emeğin değeri arttı. Bu bağlamda dönem dizilerinin sektöre olumlu katkıda bulunduğunu söyleyebilirim.

Peki dizi süreleri sizce de çok uzun mu?
Tükenmişlik sendromunu tetiklediğini düşünüyorum. Biz Türk kızıyız, cabbarız, altından kalkarız ama yurtdışında yetişmiş biri bu yükün altında ezilebilir. Yurtdışına kıyasla çok uzun diziler çekiyoruz. Bence prodüksiyondaki ivmeyi burada da yakalamalıyız. Cesur biri çıkıp kısa sit-com ve dramalar çekerse her şeyin yoluna gireceğine eminim.

YILDIRIM NİKAHIYLA EVLENEBİLİRİM

Evlilik arifesinde olduğunuzu duyduk. Bu doğru mu?

Plan program yapmayı seven bir çift değiliz. Nişanım da pat diye oldu. Bu gece bile karar verip yıldırım nikâhı ile evlenebilirim. Evlilik de nişanım gibi pat diye bir anda olsun istiyorum. Kına gecesi yapmayı çok istiyorum.

Çocuklarla aranız nasıl? Hemen anne olmayı düşünüyor musunuz?
18 yaşından beri çocuk hayalleri kuruyorum. Çocukları çok seviyorum. Profesyonel olarak para kazandığım ilk iş çocuk bakıcılığıdır. Yaklaşık bir yıl iki erkek çocuğuna bakıcılık yaptım. Yemek ve çocuk hayatımda olduğu sürece mutluluğumun önüne hiçbir şey geçemez. Dolayısıyla çocuk değil, çocuklarımın olmasını istiyorum.

Türkiye’de yıllarca ekranın çeşitli alanlarında çalıştınız. Sizce sanatçıya, emekçiye yeteri kadar değer veriliyor mu?
Verilmemesi gereken kişilere inanılmaz primler veriliyor, gerçek hak sahipleri de hak ettiği değerden mahrum kalıyor. Hak ettiği saygıyı görenlerde var elbette ama bir köşede unutulup gidenler de azımsanmayacak kadar fazla. En kötüsü de bunun düzelmesi mümkün değil. Öldükten sonra meşhur olan bir sürü sanatçımız var. Dolayısıyla böyle gelmiş böyle gidiyor.

37 yaşındasınız ve hâlâ oldukça bakımlı bir görünüme sahipsiniz. Özel bir diyet programı uyguluyor musunuz?
Özel hiçbir şey yapmıyorum. Hayatımda bir kez diyetisyene gittim. Oda üç-dört kilo içindi. Hiçbir zaman kendimi çok güzel bir kadın olarak görmedim. Kendini beğenen kadınlardan değilimdir. Aynayla aram pek iyi değil. ’Erkek Fatma’ yanım hep daha ağır basmıştır hayatımda.

AKŞAM İNTERNET SİTESİ


Konular Röportaj