Asuman Krause ’’Aşka gelmeye çalışıyorum’’
‘Fear Factor’ yarışmasının sunucusu Asuman Krause programın tehlikelerini ve aşksızlığını anlatırken “Adrenalin manyağı oldum” diyor...
‘Fear Factor’de tehlike, aksiyon, hareket, coşku,
hepsi birden var... Adrenalini seviyorsun galiba.
Sokaktaki insan merak ediyor, programdaki hayvanlar gerçek mi diye.
Buradan söylüyorum, her şey gerçek. Programa katılanlar adrenalin
peşinde. Doğrusunu isterseniz ben de severim adrenalini.
Mesela yarışmacı kadınlar canlı akrepleri ağızlarına
soktular ve iki dakika ağızlarında tuttular. Sen bunu yapabilir
miydin?
Yarışmanın farklı bir havası var. Dışardan bakıldığında imkansız
gibi gelebilen hareketler, yarışma atmosferi içinde yapılabiliyor.
Konsantrasyon meselesi. Kızlar havaya girince ve “O yaptı, ben de
yaparım” moduna ulaşınca akrebi ağızlarına sokabiliyorlar. Ben bunu
yapabilir miyim, bilemiyorum.
‘Fear Factor’u izlerken zaman zaman nefesimiz
daralıyor. Net olarak sormak istiyorum, ölüm tehlikesi var
mı?
Biz zaten programın başında bir uyarı yapıyoruz ve diyoruz ki,
kesinlikle bu hareketleri denemeye kalkışmayın. Fear Factor’ü
Arjantin’de çekmemizin sebeplerinden biri de bu. Oradaki ekip 10
yıldır Fear Factor’ü çekiyor. Herkes inanılmaz tecrübeli. Bu
nedenle tek bir kişi bile değiştirilmiyor. Bazen program akışında
minik değişiklikler yapmak istiyoruz, asla kabul etmiyorlar. Bizi
izleyen adrenalin bağımlısı insanlar var. Bazen etaplar son derece
kolay görünebiliyor ama inanın asla kolay değil. Bu yüzden aman
evlerinizde denemeye kalkışmayın.
Faciadan dönüldüğü oldu mu hiç?
Çok şükür böyle bir şey olmadı. Çünkü asla o noktaya gelmesine izin
verilmiyor. Bizim için yarışmacıların güvenliği her şeyden önemli.
Ancak bizim programımızda heyecan hep var ve bundan sonra daha çok
olacak. Adrenalin muhteşem bir şey. Ben bu işe bayılmaya başladım,
tiryakisi oldum, kısacası adrenalin manyağı oldum
diyebilirim.
Bu yarışmalar nedeniyle son yıllarda sürekli yurt
dışına gidip geliyorsun. Yorgunluk mu, bu gidip gelmeler mi,
sevdiklerinden uzak kalmak mı? Seni en çok etkileyen
hangisi?
Hiçbiri (Gülüyor). Çok kalpsizim galiba. Şaka bir yana, çok
profesyonel bakıyorum bu işe. Ayrıca 15-16 yaşında değilim ki
ailemden yeni ayrılmış olayım, ailemi özleyeyim. Uzun yıllardır
yalnız yaşıyorum. Çocukluğumdan beri özlemlerle başa
çıkabiliyorum.
“Aşka gelmeye çalışıyorum”
Peki sevgilin ne diyor bütün bunlara? Alıp başını
Arjantin’e gidiyorsun, okyanuslar ötesinde kalıyorsun. Bu durumdan
pek hoşnut olmamalı...
Valla keşke olsa da hoşnut olmasa, kızsa (Gülüyor). Kısacası
sevgilim yok. Tabii sevgilim olsaydı, zaten kızmaya hakkı
olmadığını söylerdim ona. Bu benim işim ve saygı duymak zorunda.
Ben hayatımı bununla kazanıyorum. Buna sevgilim de olsa engel
olamaz.
Kısacası hayatında aşk yok yani!
Hayatımda aşk yok ama aşka gelmeye çalışıyorum!
(Gülüyor).
Aşık olmak ister misin?
İsterim, çünkü aşk hayatın anlamı bana göre. Aşık olunca
güzelleşiyorsun, pozitif oluyorsun. Tabii hep o kıvamda kalmak da
imkansız oluyor, sonra bitiveriyor aşk.
Fear Factor’u izlerken düşünüyorum da, programın en hoş
ve güzel yanı sensin, yıllar geçtikçe de güzelleşiyorsun. Bu işin
formülü nedir?
Çok teşekkür ederim. Ve Allah’a da teşekkür edip şükrediyorum bana
güzel genler verdiği için. Bu söylediklerine katılıyorum ama
nedenlerini bilmiyorum. Yaşanmışlıklar kimini yıpratır ama sanırım
bana artı bir şeyler, güzellikler katıyor.
Güzelleştiğine göre ve de aşk da güzelleştirdiğine
göre...
(Gülüyor). Yok yok, benim güzelliğim aşktan değil, işten...
Yaptığım işlerin içime sinmesi beni çok mutlu ediyor. Başarılı bir
işin içinde olmak yüzüme başka bir güzellik veriyor.
“ŞARKI SÖZLERiM VAR AMA İÇİME SİNMİYOR”
Bir röportajında “Asıl mesleğim şarkıcılık” demiştin,
hala geçerli mi?
Şarkı söylemeyi çok seviyorum. O değişmeyen bir şey ama şu an
sunuculuk yapıyorum. Tabii albüm yaptığımda da başka hiçbir şey
yapmayacağım anlamına gelmez.
Bestelerin ve şarkı sözlerin vardı. Devam mı, birikiyor
mu?
Yazıyorum ama piyasaya çıkar mı çıkmaz mı, yoksa onları saklar
mıyım, bilmiyorum. Şarkı sözlerim var elbette ama içime sinmiyor.
Bazı söz yazarı arkadaşlarım, “Biz de öyle başladık, sen karar
verme, bize getir bakalım” diyorlar.
İlham nasıl geliyor peki?
Gece kafamı yastığa koyunca ne cümleler dolanıyor beynimde! Hepsi
muhteşem. Kalkıp yazmaya üşeniyorum. Sabah olunca da aklıma bir tek
mısrası bile gelmiyor.
Teyp alsana...
(Gülüyor). Aldım, hem de küçük teyp. Ama başucuma koymayı unuttum
uzun süre. Şimdi bir defterim var, oraya not alıyorum.
Yüksel Şengül /Hello!