BBG Hacer uzun süren sessizliğini bozdu

Hacer Özil, Biri Bizi Gözetliyor yarışmasıyla hayatımıza girdi. Yarışmada gitarıyla şarkılar seslendiren Hacer Özil, bugün üçüncü albümüyle sevenlerinin karşısına çıktı.

BBG Hacer uzun süren sessizliğini bozdu
Hacer Özil'in Akşam'da yayınlanan röportajı..

‘Aşk İçin’in hazırlık sürecini anlatır mısınız? Albümdeki şarkı isimlerini özellikle mi seçtiniz?


Bu yıl birçok albüm aşk temalı aslında. Demek ki evren, hayat, yaratıcı bizden ihtiyacımız olan bir mesajı iletmemizi istiyor. Bu dönemde birçok savaşın, kavganın olduğu zamanda gerçekten aşk ve sevgi dilini daha çok kullanmalıyız. Şarkılar denk geldi. Hepsi bu albümde buluştu. O yüzden hiç değiştirmek istemedim.

- Albümünüzü kendi şirketinizden çıkardınız. Bu hareketiniz sektöre karşı bir tepki mi?

Sektörel tepki neden olsun, zamanın ruhunu yakalamak diyelim. Artık tüm sanatçılar neredeyse kendi albümün prodüktörlüğünü yapıyor, o yüzden de yakından takip edip görmek istiyorlar. Ben daha önceki işlerimde 2 değerli yapımcıyla çalıştım. Ama işi biliyor olunca rahatsızlık verebiliyorum. Sorularım çok oluyor. Baktım daha iyi olacak; “Aman Hacer kendin yap, nasılsa parayı sen harcıyorsun, kendi şirketine harca” dedim.

TEMALI, KONSEPTLİ PROJELERİ SEVİYORUM

- Yeni isimlerle çalıştınız. Belli isimlerden şarkı almadan ya da düzenleme yaptırmadan popüler olunamadığının olduğu günümüzde sizce bu bir risk değil mi?


Aslında çok güzel ifade etmişsiniz; “Popüler İsimler”. Popülerlik dönemsel başarı olarak kalmamalı hele müzikte. Hem bu risk değil bence. Popülerlik belirleyici bir durum değil, olmamalı. Müzik yapıyoruz. İrem Derici’nin çıkışını yakaladığı şarkı da ünlü, popüler bir isim tarafından yapılmadı ama yürüdü şarkı, rakamlar ortada. Her şey çoçalışmak, ortamı koklamak, enerji, iyi niyet ve kısmet.

- Müzik ve televizyon işinde görselliğin önemi nedir?

Elbette ki uyum önemli. Her iş kendi içinde bir proje. Konsepti var, tarzı var. Bir laf vardır; insanlar kıyafetleriyle karşılanır, düşünceleriyle yolcu edilir. Bizim için de öyle. Testinin dışı kadar içi de önemli, hayat bir uyumdan ibaret değil mi? Proje etnikse fotoğraflara yansımalı, popsa videoda göstermeli. Hepimizin ruhu etnik (geleneksel) ama hayat pop (gülüyor). Ben de elbette işlerimde buna özen gösteriyorum. Kesinlikle bir bütün olduğunu düşünüyorum.

- ‘Aşk İçin’den önce bir proje albümü ‘Ahdı Vefa’yı çıkarmıştınız. Yeni proje albümü fikri var mı?

Proje işleri seviyorum. Temalı, konseptini şimdilik fikir olarak düşündüğüm albümler gelecek sırayla. İnsanlar bu projelerle sıradanlaşmış işler dışında düşünülmüş şeyler olduğunu hissederek ayrı bir ilgi gösteriyor. Ben de özenli çalışmayı seviyorum.

MÜZİK BENİM İÇİN  BİR TUTKU

- Eğitiminiz müzik üzerine. Müzik sizin için bir tutku mu?


Hem de ne tutku, aşk işte. Mikrofonda, sahnede ayrı bir mutlu oluyorum. Evet önceki sorularınızda sıraladığınız işleri herkes yapabilir ama müzik Allah’ın bir armağanıdır. Ve onu işlemek gerek dedim, uzak kaldığım günlere pişmanım. Kim bilir belki de o yüzden bu kadar çok iş yaptım.

- Sizi dönemin popüler kadın şarkıcılarından ayıran en önemli özellikler nedir?

Popülerlik bir döneme ait olmak gibi geliyor. Ben de bir dönem yaşadım o duyguları. Ama kalıcılık, kararlılık, çizgisi olan işler yapmak, işine âşık olmak ve popüler kültürün hem içinde hem dışında kalabilmek tercihim. Beni diğerlerinden ayıran bir özelliğim olmalı diye bir düşüncem olmadı. Ama çok dilde şarkı söylemeyi seviyorum, evrenselliği yaşamayı, yakalamayı seviyorum.

- Sizin popülerliğinize neden olan BBG yarışması döneminde tekti. Şimdi ise neredeyse her kanalda formatları farklı olsa da birçok yarışma var.

Yarışmalar bir alışveriş gibidir. Yarışmacı kendini tanıtma fırsatı bulur, yapımcı para kazanır, TV reytinglerle hedefine ulaşır, izleyici kafasını değiştirmeye ya da kendine yakın bulduğu yarışmacıyla bir dünya kurmaya kadar yoldaş arar. Şu anda tüm dünya kanallarında yarışma programları revaçta bu aslında reality - gerçek yani senaryosuz doğal halleri izlemeyi sevdiğimizin kanıtı. BBG format açısından elbette ilklerdendi ve dönemin en sükseli işi oldu. Her dönemin popüler kültürüne ait böyle işler olmaya devam edecektir diye düşünüyorum. Ben dünyaya satılan formatları alıp uygulamanın yanında özgün formatlara da şans verilmesi taraftarıyım.
Konular Röportaj