CNN Türk namaza mı teslim oldu?..

Emin Çölaşan ile Taha Akyol arasındaki kavgaya Akşam'dan Oray Eğin de katıldı. Namazı ideoloji olarak gösteren Eğin, Akyol'u 'namaz kılan bir yöneticiye kanalı teslim etmek'le suçladı.

CNN Türk namaza mı teslim oldu?..

Akşam yazarı Oray Eğin'in yazısı....

'Namaz kardeşliği'

Köşe yazarlarını takip ederken kullandığım bir filtrenin beni hiç yanıltmadığını Emin Çölaşan'la Taha Akyol arasında geçen grup içi kavgada bir kez daha gördüm. Doğan Grubu'nun iki önemli köşe yazarı kılıçlarını çektiler ya... Bir kez daha anladım ki 70'li yıllarsa siyaset yapan isimlerin yazdıklarını okumamak iyi bir tercih. Çölaşan'ın Akyol'a eleştirilerinde haklılık var: Geçmişin sıkı ülkücüsü, şimdi fanatik bir AKP yandaşı olarak hem köşesinden hem de yönettiği kanaldan iktidara övgüler yolluyor.

Bir köşe yazarının AKP'yi desteklemesinde bir sakınca yok elbette, bu da bir tercihtir. Öyleleri de olacaktır. Ama özellikle 70'lerde siyasetin içinde yer alan figürler bugün hangi konu olursa olsun fanatikçe bağlanıyorlar ve gazeteci kimliğinden çok taraftar gibi davranıyorlar.

Taha Akyol, AKP'ye en yakın gazetecilerden biri. Ama aynı yandaşlıktan etkilendiği için belki de çok keskin bir CHP karşıtı. Bir tarafın her yaptığını kabul edip, diğer tarafı tümden reddediyor. Üstelik kendisi 90'ların sonunda kendi kendini yeniden icat ederek bir tür teorisyen, demokrat bir kalem gibi karşımıza çıkmıştı. Halbuki ondan beklenen biraz daha mesafe ve objektiflik...

Çölaşan-Akyol tartışmasındaki ana problem demokrasi anlayışıdır. Fanatiklik, gazetecilerin gözünü çok fena karartıyor ve en demokrat olanlar, kendilerini bu şekilde kabul ettirenler bile bundan etkileniyor.

CNN Türk, başta Tandoğan mitingi olmak üzere çok ciddi hatalar yapmıştır. Bunu kabul etmek gerek. Böylesi bir eleştiriyi reddetmek, göz göre göre yapılan bu yayıncılık ayıbını örtmek hem kurumun kimliğine, markasına hem de gazeteciliğe haksızlıktır. Patrondan çok patroncu yöneticiler Tandoğan'daki mitingi görmezden gelmeyi tercih etmişlerdi. Tıpkı NTV gibi.

Bu hatalarından sonraki haftalarda döndüler. SKY Türk gibi kanallarsa başından beri duruşlarını bozmadı. NTV'deki hakikaten bir yayıncılık zaafı olarak algılanabilir; birkaç işgüzara mal edip geçebiliriz.

Ama CNN Türk'teki başlı başına bariz bir örgütlü operasyonun halkasıdır. "Namaz kardeşliği" dediğim de işte budur: Taha Akyol, kendi ideolojisine yakın duran, namaz kılan bir gazeteciyi yönetici yapmıştır ve böylece CNN Türk tamamen tek bir tarafa, tek bir fanatizme teslim olmuştur. Nitekim Tandoğan'daki zaaf, solda birlik yaşanırken Bülent Arınç söyleşisinde ısrar edilmesinde bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Çölaşan da bu yüzden her türlü eleştirisinde ve şüphesinde haklıdır.

Ancak Taha Akyol gibi demokrat birinin, böylesi bir eleştiriyi bile öfkeyle karşılaması ne üzücü! Neden bu ülkede dokunulamaz, laf söylenemez gazeteciler olsun ki? Kanal yönetmek, patrona akraba olmak Emin Çölaşan gibi önemli bir kalemin eleştirisinden insanı muaf tutmaz ki. Bilakis, Akyol bu eleştirilerle daha da güçlenir, Çölaşan'ın uyarıları kanalın daha iyi olmasını sağlar. Eleştiri hepimizi büyütür, olgunlaştırır, ileriye götürür.

Demokrat olma iddiasındaki Taha Akyol, bu tartışmadaki hırçın tavrıyla, eleştiri kabul etmezliğiyle hayal kırıklığına uğrattı. Fanatizmin böyle zararları var işte.

Öte yandan, belki de Akyol'u bu kadar öfkelendiren Emin Çölaşan'ın da aynı ölçüde taviz vermez bir ulusalcı oluşu ve AKP'yi tümden reddetmesi. Ama eminim Çölaşan bu eleştiriyi kabullenir, dikkate alır. Aradaki fark da bu işte..."

Akşam

Konular Eski Arşiv