Çocuklar Duymasın'da neler değişti?

Yedi yıl önce ekranda fırtınalar estiren dizi Çocuklar Duymasın yeniden ekranlara geliyor. Peki yeni bölümlerde izleyicileri neler bekliyor? İşte yanıtı..

Çocuklar Duymasın'da neler değişti?

Dizinin yapımcısı ve senaristi Birol Güven anlattı...

- Uzun bir aradan sonra Çocuklar Duymasın tekrar izleyiciyle buluşuyor. Yeni bölümlerde neler olacak?

- Son yedi yılda orta sınıf modern Türk ailesinin yaşamında ne değiştiyse, Çocuklar Duymasın’da da o değişti. Yani bir bakış açısıyla çok büyük değişiklikler yok, bir bakış açısıyla da bambaşka bir dizi oldu. Her şeyden önce bu ailenin hâlâ küçük meseleleri var. Yani 2003 yılında bu diziyi yaparken çok küçük meselelerle uğraşıyorduk. Hiç öyle büyük entrikalar, ilginç şeyler olmuyordu aslında dizide. Hiç ilginç bir şey olmayan bu dizi insanlara çok ilginç gelmişti. Bu aynen devam ediyor. Ama 2010 yılının küçük meseleleri var dizinin içinde. En büyük değişiklik bu. Çünkü hayatımız çok değişti. Dolayısıyla bu değişim de diziyi etkiliyor.

- Mesela ekonomik kriz gibi değişiklikler mi?

- Her şey. Bir ailede ne konuşuluyorsa, bizim evde de o konuşuluyor. Mesela otomatik ödemeler masaya yatırılıyor. Bir bölümde büyük kızın bir meselesi var. Duygu’nun bir sevgilisi var. Sevgilisi Facebook sayfasında ilişki durumuna, ‘yok’ yazmış. Bu bizim dizimizi çok güzel anlatan bir durum. Çok küçük bir mesele ama, aileye büyük bir etkisi var ve biz bunu anlatacağız. Bunları anlatmaya devam edeceğiz.

HAYATTAKİ KADAR ENTRİKA VAR

- Oyuncular aynı mı?

- Evet, oyuncular yüzde 90 aynı. Selami yok. Çünkü başka bir dizide oynuyor. Onun olmaması da bize başka bir hikâye kazandırdı. Dizide dominant teyzeyle boşanmışlar. Dominant teyze Gönül’ün hayatında yeni insanlar olacak. Mesela şu anda görüştüğü biri var. Tam sevgili de değil ama, bir dostluğu var. Volkan Severcan canlandırıyor bu karakteri. Ona da Haluk, ‘zero erkek’ diyor.

- Yani yine Selami tarzı bir erkek galiba.

- Selami’den beter bu. Selami’ye, ‘light erkek’ diyen Haluk, bu kez, ‘ Bu Selami’den de beter,’ diyor ve ‘zero’ adını takıyor.

- Çocuklar büyüdü tabii...

- Evet, çocukların yaşlarındaki bu yedi yıllık zaman sıçraması, her şeyi değiştirmiş durumda. Daha ergenlik meseleleri var. Havuç’un artık cep telefonu var ama, araba istiyor. Ehliyet alıyor. Kız da araba istiyor. Bir de light erkeğin oğlu Orçun var. O da yedi yaşında şu anda.

- O da eski bölümlerdeki bebeğin büyümüş hali değil mi?

- Evet bebek oyuncu büyüdü ve şansımıza çok yetenekli bir oyuncu oldu. O da çok güzel bir karakterle karşımıza çıkıyor. Beton Orçun. Onu biraz Haluk kendi istediği gibi yetiştiriyor. Hatta onun velisi de Haluk. Bu sene okula başlıyor.

- Selami hayatlarından tamamen çıktı yani.

- Selami yurtdışında çalışıyor ve yakında gelecek. İnşallah...

- Kaç bölüm çekildi?

- Dört bölüm hazır. Bölümlerin çoğu Ramazan’la alakalı. Zaten Ramazan’da yayınlanacağız. Ağustos’un ilk haftası başlayıp sonra da devam edeceğiz.

- Peki yedi yılda karakterlerde ne gibi değişimler oldu?

- Zamanın getirdiği bir değişim var. Meltem’de hiçbir değişiklik yok. Çünkü genel olarak baktığımızda modern kadın kendine daha çok bakıyor. Ama Haluk öyle değil. Yaşlanmış. Saçları beyazlamış. Ufak tefek sağlık sorunları var. Şeker potansiyeli var, tansiyon yüksek. Daha sinirli olmuş yaşla birlikte. O da hayata çocuklar büyüdü dertler büyüdü gözüyle bakıyor. Çocukların peşinde koşturuyor.

- Yine konuşmak için ‘mutfak’ yapıyorlar mı?

- Mutfağa gitme yine var ama eskisi kadar sık değil. Çocuklar büyüdüğü için biraz daha rahatlar. Ama Türkiye’de çocuklar hangi yaşta olursa olsun çocuktur ve onlardan gizlenen bir şeyler vardır. Tabii anne babadan gizlenen de çok şey var. Hayattaki kadar entrika var, komedi var. Dramatik, hüzünlü sahnelerimiz de var. Bir oyuncumuz vefat etti. Ayşen Tekin. Onu da bölümlerimizde anıyoruz, özlüyoruz.

- Meltem ve Haluk sürtüşme yaşıyorlar mı eskisi gibi?

- Tabii. Çatışmalar eksiye nazaran daha da çok. Daha eskimiş ve daha çatışmaya müsait bir evlilik. Bambaşka nedenlerle çatışıyorlar.

- İşlerinde, evlerinde değişiklik var mı?

- Evleri aynı ama, dekorasyon değişmiş. İşleri de aynı ama, pozisyon olarak biraz yükselmişler. Çocuklar ayrı eve çıkmak istiyor. Çünkü ikisi de üniversiteye gidiyor ve artık yalnız yaşamak istiyor. Bu da evdeki ayrı bir tartışma konusu. Kızımız üniversitede hukuk üçüncü sınıfta okuyor. Havuç hazırlık okumuş, üniversite birinci sınıfa gidecek.

- İşlerinde, evlerinde değişiklik var mı?

- Evleri aynı ama, dekorasyon değişmiş. İşleri de aynı ama, pozisyon olarak biraz yükselmişler. Çocuklar ayrı eve çıkmak istiyor. Çünkü ikisi de üniversiteye gidiyor ve artık yalnız yaşamak istiyor. Bu da evdeki ayrı bir tartışma konusu. Kızımız üniversitede hukuk üçüncü sınıfta okuyor. Havuç hazırlık okumuş, üniversite birinci sınıfa gidecek.

- Havuç’un müzik merakı diziye de yansıyor mu?

- Havuç dizide de müzik yapıyor. Babasından gizli. Hatta Havuç’un uzun vadedeki hedefi bölüm değiştirmek. Babasından gizli konservatuar sınavlarına girecek. Babası onun mühendis olmasını istiyor.

KÜÇÜK MESELELER İLGİ ÇEKİYOR

- Dizi yine aynı ilgiyi görecek mi sizce?

- Aynı ilgiyi görür. Çünkü bu kategoride çok fazla dizi yok Türkiye’de. Hayat kadar komik, hayata paralel, küçük meselelerin işlendiği, kendimizi bulabileceğimiz bir dizi yok. En azından bir grup insan tarafından ilgi göreceğini düşünüyorum. Eskisi gibi olur mu bilemem. Çok büyük bir beklenti var. Eskisinden farklı bir ilgi olacak, çünkü Türkiye artık eskisi gibi değil.

- Siz bir yapımcı olarak televizyona ilgi konusunda bir değişim gözlemliyor musunuz?

- Televizyon daha çok izlenmeye başlandı, arz çoğaldı. Çok kanal var, dijital platformlar var. Seyredecek çok şey var. İnsanlar eskiye oranla daha çok şey izliyorlar ama, arz da çok olduğu için birim başına düşen ilgi az olacaktır. Bundan beş yıl önce 10 reyting almak çok önemliyse, beş yıl sonra da belki üç reyting alan çok değerli olacak. Giderek azalacak ama kendi başarı kriterlerinde aynı başarı devam edecek. 2010 yılının başarı kriteri neyse Çocuklar Duymasın bunu yakalayacaktır.

- Dizinin yaz döneminde başlaması biraz riskli değil mi?

- Biz yaz döneminde başlamıyoruz ama, biz Ramazan’da başlıyoruz. Ramazan televizyonun daha çok izlendiği bir aydır. Aynı saatte yemek yerler ve yemekten sonra da televizyon izlerler. O yüzden televizyonculukta Ramazan değerli bir aydır ve sezon dışı olarak değerlendirilmez.
Artık daha da sinirli

Taş Fırın Erkeği Haluk

Canlandırdığı ‘taş fırIn erkeği’ tiplemesiyle büyük beğeni toplayan Tamer Karadağlı yeni bölümlerde Haluk’un taş fırınlık durumunun arttığını söylüyor: “O artık daha sinirli. Çünkü sağlık problemleri var.

Yaşlanmış. Her şeye sinirlenip, aniden öfkeleniyor. Özellikle de çocuklar konusunda çok hassas. Çocukların büyüdüğünü kabul edemiyor bir türlü. Daha da muhafazakâr hale gelmiş.”

2010 model Havuç

Eski bölümlerde küçük, sevimli ve afacan bir çocuk olan Havuç’u canlandıran Furkan Kızılay, aradan geçen yedi yılda epey büyümüş, artık bir delikanlı olmuş ve ergenlik problemleriyle uğraşıyor. Furkan Kızılay yeni Havuç’u şöyle anlatıyor: “Artık 2010 model bir Havuç izleyeceksiniz.
Yine ailenin tatlı belası olmaya devam ediyor. Değişen yaşama ve yaşına ayak uydurmaya çalışıyor. Doğal olarak talepleri, istekleri, sorunları değişmiş durumda. Hatta sorunları onunla beraber büyüdü. Yani Havuç yedisinde neyse 70’inde de o.”

Boşanmış güçlü kadın Gönül

Dizinin dominant teyzesi Gönül’ün hayatında çok şey değişmiş durumda. Rolünü başarıyla canlandıran oyuncu Zeyno Gönenç, yeni Gönül’ün hem görünümüyle hem kafa yapısıyla çok değiştiğini söylüyor: “Gönül artık daha modern ve bakımlı bir kadın. Daha özgür ve kendi ayakları üzerinde durabiliyor. Boşanmış ve çocuğuna sahip çıkıyor.”

İdare edici, çözümcü Meltem

Çocuklar Duymasın ailesinin ‘idare edici annesi’ Meltem’i canlandıran Pınar Altuğ, yeni bölümlerde Meltem’in bu özelliğinin daha da öne çıkacağını söylüyor: “Çocuklar büyüdüğü için Meltem, Haluk’la çocuklar arasında dengeyi sağlamak için epey çaba sarf ediyor.
İkna edici, çözümcü, orta yol bulucu özellikleri iyice gelişmiş durumda. Diğer yandan da evini ve işini dengede tutmayı başaran becerikli bir anne o. Kendine bakan, çocuklarını ihmal etmeyen ideal bir 2010 kadını.”

Sabah

Konular Röportaj