Efe Önbilgin: 'Deniz’den ayrılmak istemedim'
Deniz Akkaya’yla inişli çıkışlı bir ilişki yaşayan TNT Genel Müdürü Efe Önbilgin, geçtiğimiz kasım ayında Duygu Ekşi’yle nikâh masasına oturarak herkesi şaşırtmıştı...
Sanırım ikinci evliliğinizi
yaptınız.
- Evet, ikinci evliliğim. İlk evliliğimi hem ben hem eski eşim çok
küçükken yapmıştık. Beş yıl evli kaldık. O zamanki evliliğim, resmi
bir flört gibiydi. Yani evlilik cüzdanının olduğu ama yaşımız
itibariyle aslında sevgili olduğumuz, hayat arkadaşı değil de
sevgili gibi yaşadığımız bir evliliğimiz vardı. Evliliğin
kendisinde bir sorun yoktu ama çok gençtik. Evlendiğimizde ben 26,
eski eşim Asena 24 yaşındaydı.
Adınızı daha çok magazin dünyası ile duyuyoruz. Gece hayatı
işinizin bir parçası mı, yoksa seviyor musunuz?
- Mutlaka parçası. Özellikle gençken çok seviyordum ama zamanla
insan hem yoruluyor hem de doyuyor. Dolayısıyla o parçası
dediğimizin dışında, şu anda pek içinde olmayı istediğim bir şey
değil. Hakkımdaki haberler sadece gece hayatım değil, iki
evliliğimin arasındaki beraberliklerimden de kaynaklanıyor. Ama bu
benim hayatım, benim ilişkilerim. Hakkımda ne haber çıkarsa çıksın
tek bir fotoğrafımı yırtmam. Çünkü hayatımı çok seviyorum.
Yazılanlara kızıyor musunuz?
- Umursamam, onun için cevap vermem.
Adınız birkaç kez kavgaya da karıştı. Neden hep sizi
buluyor bunlar?
- Bunu ben de kendime, eşime, dostlarıma sordum. En son spiritüel
konularda iyi olduğunu düşündüğüm bir dostuma danıştım, “O kadar
yüksek ve net enerji yolluyorsun ki etrafa, en iyi şeyler de, en
kötü şeyler de seni buluyor” dedi. Doğru, çok iyi şeyler geldi
başıma. Ama kötü şeyler de oldu ve yoruldum artık bundan.
İŞİ BIRAKIYORUM
Medya sitelerinin birinde sizin için CNN Türk’te “Damat” denildiği
yazıyor. Neden acaba?
- ‘Damat’ denildiğini bilmiyordum. Kanal D’nin ortaklığıyla kurulan
Bimaş’ta pazarlama müdürlüğü yaptım. Eski eşimin babası Faruk
Bayhan da Kanal D’nin genel müdürüydü. Dolayısıyla damattım. Damat
olduğum için kariyerimde hızla yükseldiğim ima ediliyor galiba ama
damat olmasaydım çok daha hızlı yükselirdim. Çünkü damat
olduğunuzda geri planda durmak, istediğiniz her şeyi söyleyememek
veya yapmak istediğinizi yapamamak gibi bir durum söz konusu
oluyor. Elbette bu benim damatlık anlayışım. ‘Prens’ de deniliyordu
benim için. O daha hoştu.
Yine bir medya sitesinde sizin için, “Efe Önbilgin niye
vazgeçilmez bir CEO? CNN Türk’te pek başarısı yok, TNT’de de öyle.
Neden Önbilgin’de ısrar ediliyor” diye yazmış.
- Hayatta başarı ve güzellikle hiçbir kıskançlık başa çıkamaz.
Yerinde olmak istediğiniz kişi, sizden daha başarılı ve güzelse tek
yapabileceğiniz şey saldırmaktır. Ben okulumdan onur listesinde
mezun oldum. Türkiye’de ilk yabancı ortaklı, markası CNN olan
televizyon kanalını kurdum. Peki, bu soruyu yazan arkadaşım ne
yapmış? Dünyanın en büyük medya kuruluşlarından biri olan Turner,
Türkiye’deki yatırımlarını bana emanet etti. Bunu yazan arkadaşıma
“Sana ne emanet edildi?” diye sormak istiyorum.
CNN Türk gibi büyük bir kanalda önemli bir görevde yer
aldınız. Şimdi TNT’de bir atılım başlattınız. Bunu mesleki
hayatınızda büyük bir sınav olarak görüyor
musunuz?
- Mutlaka büyük bir sınav; kendimle sınavım. Ama başarılı da olsam,
başarısız da, iki yıl sonra bu işi bırakacağım. Sınavın sonucunu
birlikte göreceğiz ama o sonuç beni başka bir ‘fakülte’ye
taşımayacak.
Ne yapacaksınız?
- Sevdiğim insanlara daha çok vakit ayırabileceğim bir şey yapmaya
karar verdim. Bu medya mı olur, onu bilemiyorum. Ama yöneticilik
yapmayacağım.
İKNA ÇABALARIM SONUÇSUZ KALDI
Deniz Akkaya olayının perde arkası nedir? Medyada “Deniz Akkaya’yla
tartıştı, çok sinirlendi ve gidip Duygu Ekşi’yle evlendi” diye
yazıldı.
- Sizce bu kadar basit olabilir mi? Deniz’le olan
ilişkimin perde arkası yok. Ben Deniz’i çok sevdim, Deniz de beni
sevdi. Aslında çok da istikrarlı bir ilişki yaşamaya başladık.
Belki kişiliklerimizin, tempomuzun zaman içinde birbirine uymaması
aramızda birtakım sıkıntılar yaşanmasına neden oldu. Ben istemememe
rağmen, ki bu önemlidir, Deniz benden ayrılmak istedi. Kendisini
ikna etme çabalarım sonuçsuz kaldı ve ayrıldık. Ayrıldıktan sonra
benim Ayşe’den, kızımdan haberim oldu. Ayşe için bu ilişkiye tekrar
başlamanın yanlış olacağı konusunda Deniz’le mutabık kaldık. Birkaç
kere daha denedik, başarısızlıkla sonuçlandı. Anlaşamadık. Bunun
üzerine ayrıldık ve ben Duygu Hanım ile evlendim. Birisini çok
seviyorum, ama o beni bırakıyor, sonra benim çocuğumu
doğuruyor.
Bunu anlamakta zorlanıyorum.
- Hamile olduğunu öğrendiği gün ben de öğrendim zaten.
Anlaşamadığı birinin çocuğunu dünyaya
getiriyor.
- Evet. Ne kadar güzel bir şey. Anlaşamadığı, ama sevdiği bir
adam.
ÇAPKIN DEĞİLİM, KADINLARLA İLİŞKİ KURMAYI SEVİYORUM
Çapkın biri misiniz? Adınız, en azından evlenene kadar, sürekli
birileriyle anıldı.
- ‘Çapkın’, güzel bir kelime değil. Bütün ilişkileri uzun sürmüş
biriyim ben. İlk evliliğimden önceki ilişkimin üç, evliliğimin beş,
sonraki ilişkimin iki, Deniz’le 2,5 yıla yakın sürmesinin gösterge
olmasını isterdim. Ama güzel insanları seven, kadınlarla ilişki
kurmaktan keyif alan, sevdiğim zaman saklamayan biriyim. Bunları
çapkın kelimesiyle özdeşleştiremiyorum. Ayrıca kadınları sevmeyen
var mı? Yoksa benim bu konuda daha mı fazla fırsatım oldu?
(Gülüyor)