Jale: "90’larda her şey çok samimiydi"

Türk pop müziğinin 90’lı yıllarına ‘Üzgünüm’ , ‘Son Geceler’ gibi şarkılarıyla damga vuran sanatçı Jale, söz ve müziği Sezen Aksu'ya ait olan, yeni single çalışması ‘Sandık Lekesi’yle sevenleriyle buluştu.

Jale: "90’larda her şey çok samimiydi"

Sözcü Gazetesi'nden Hande Zeyrek'in röportajı...

– Öncelikle nerelerdeydiniz, neler yaptınız? Gözlerden uzak bir yaşam tercih etmenizin nedeni hayat felsefeniz mi?

Aslında ben hep buralardayım, sahnelerdeydim… ‘Şimdi 90'lar’, Kürşat Başar ile ’90'lar’ ve tek yaptığım programlarla en çok sahne çalışması yapan şarkıcılardan biriyim. Gözlerden uzak bir yaşam tercih etmem benim yaşam felsefem. İşim dışında ortalarda fazla görünmeyi hiçbir zaman tercih etmedim.

– Her geçen gün geçmişe özlem duyulduğu çok açık… Ama bir yandan da değişim teknolojiyle birlikte çok hızlı ilerliyor. Siz bu hızlı değişime nasıl bakıyorsunuz?

Öyle çok fazla geçmişe takılmayı sevmem ben. Her dönemin keyfini çıkartmayı denerim. Teknolojinin hızına erişmeye çalışmam; çünkü teknolojiye esir olmaktan korkarım. Hayatın hızla gidişinin farkındalığı ile yaşamaya çalışıyorum, aksi halde yarı yolda kalmak var. Hayat bakışım, her zaman pozitif.

– 90'lı yıllara şarkılarınızla damga vurdunuz. Bugün hâlâ açıp tekrar tekrar dinliyoruz. Peki 90'lar tadını neden kaybettik?

O dönemlerde her şey, herkes çok daha samimiydi. Şimdi insanlarda da yapılan işlerde de samimiyet yok denecek kadar az maalesef, beni en çok üzen bu. İnsanların samimiyetsizliği bence şarkılara yansıyan. Klasik olmuş şarkılara baktığımızda hayatın içinden hikayeleri anlatır. Şimdilerde aman şöyle yaparsak dinlenmez, yayınlanmaz; aman böyle şarkı yaparsak tutar. Ben bu düşüncelerin çok dışındayım.

‘Şimdi 90'lar 2' albümünde ‘Gel Güze­lim' isimli şarkımı yeniden söyledim. Birbirimizin yanlışlarını ağır hakaretlerle yermek yerine; sevgiyle, konuşarak, dostça ve iyi niyetle yaşamaya çalışabil­meyi denemeliyiz. İstersek yapabiliriz ve güzel yaşaya­biliriz. Önce inanmak ve sevmek gerek.

Konular Röportaj Jale