Metin Arolat bilinmeyen acılarını anlattı

48 yaşındaki Metin Arolat, bilinmeyenlerini anlattı. Genç yaşta kaybettiği ağabeyi ile ilgili konuşan Arolat, "Büyük bir travma yaşadım, o idoldü benim için. Ardından depresyona girdim. Ağabeyimi ve babamı arka arkaya kaybettiğim dönemleri hala üstümden atamadım" ifadelerini kullandı.

Metin Arolat bilinmeyen acılarını anlattı

Armağan Çağlayan'ın yayınında hakkında bilinmeyenlerini anlatan Arolat, genç yaşta kaybettiği ağabeyi ile ilgili açıklamalarda bulunurken gözyaşlarını zor tuttu.

Ağabeyinin vefatının kendisi ve ailesi için çok büyük travma olduğunu anlatan ünlü şarkıcı ve yönetmen, yaşadığı zor günlerin ardından depresyona girdiğini ve tedavi gördüğünü de açıklayarak şöyle konuştu:

"Çok büyük bir travmaydı ağabeyimi kaybetmem. Büyük bir travma yaşadım. Hala da her gece konuşmadan uyuyamam ağabeyimle. Çünkü benim bildiğim o yaşa kadar ben şımarık bir kardeştim, geç de doğmuşum. Ağabeyim üniversitede okuyordu, ben üniversiteye yeni başlamıştım. Annemle ağabeyim arasında şu konuşmaya bile şahit olmuştum; Annem diyor ki ağabeyime, 'Ya Demir, Metin şimdi okula başladı. Bir tane spor ayakkabı varmış, markasını da bilmiyorum.' O zaman Türkiye'de markalı şeyler yok, Amerikan pazarında görmüşüm. Okula da başlamışım, bakmışım milletin üstünde bir şeyler var. Ağabeyim demiş ki, 'Anne bu ay ben idare edeyim arkadaşlarımı. O şimdi yeni başladı üniversiteye, ister öyle şeyler. Bana para yollamayın, Metin'e ayakkabı alın.' Burada benim şımarıklığım var, 'Ayakkabı geliyor!' olmuştum.

Fedakarlık yapıldığını sonradan şey yapıyorsun. Sonra şuna dönüşmüştü ağabeyim benim kafamda; 'Ben hayatta bir şey yapamazdım ki...' Ağabeyim ne yaparsa hayatta ben onu yapacaktım. Bir de idoldü benim için. Çok şey kaldım o gidince, hayata hiç bakmamışım, ne olacağımı düşünmemişim.

Bir de ağabeyim ölünce, çok neşeli bir aile düşün, bir anda herkes, babam odada ağlar, yas evi, kasvet evi, senelerce sürdü bu... Zaten babam da arkasından vefat etti, beyninde ur oluşmuş. Bir anda mahvoldu herkes, ben oradan kaçmak istedim.

Depresyona girdim tabii ki. Ağabeyimi, babamı arka arkaya kaybettiğim dönemleri hala üstümden atamadım. Bayağı kendimi kapadım, 6 ay evden çıkmadım, 6 ay tıraş olmadım, duş almadım ve bunu anneme de fark ettirmek istemedim. Telefonu açmıyordum, duvarlara bakıyordum. Depresyon garip bir şey. 10-15 gün yattım. Herkese tavsiye ederim bu arada."