Naim Babüroğlu: "Çanakkale, Milli Mücadele’nin ve Cumhuriyet’in önsözüdür"

109 yıl önce Çanakkale Deniz Zaferi’yle yanan bağımsızlık ateşi büyük Atatürk’ün askeri ve siyasi dehasıyla Milli Mücadele’ye dönüştü. “Anafartalar kahramanını tarihe ve Türk milletine kazandıran” Çanakkale Zaferi’ni, Emekli Tuğgeneral Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Naim Babüroğlu anlattı.

Naim Babüroğlu: "Çanakkale, Milli Mücadele’nin ve Cumhuriyet’in önsözüdür"

- İngiliz ve Fransız donanması 18 Mart 1915’te Çanakkale Boğazı’nı geçemedi. 200 yıldır yenilmeyen İngilizler nasıl hüsrana uğratıldı?

İngiliz ve Fransızlardan oluşan İtilâf donanması, 18 Mart 1915 günü savaş gücünün neredeyse üçte birini kaybetti. Üç büyük savaş gemisi, iki muhrip ve yedi mayın tarama gemisi batırıldı. 800 kişilik zayiat verdiler. Türk tarafının kaybı ise, 26 şehit ve 53 yaralıdır. 200 yıldır yenilmeyen Büyük Britanya İmparatorluğu için büyük bir travmaydı bu yenilgi. Nusret mayın gemisi gerçekten 18 Mart’ın kahramanıdır. Nusret mayın gemisi, muharebe gemilerinin manevra yaptıkları Erenköy Koyu’nun tam burnu istikametinde, 7/8 Mart 1915 gecesi, sabah saat 3.20’de 26 mayının döşedi. Bu mayınlara çarpan ‘yenilmez İngiliz donanması’ daha ilk günde donanmasının üçte birini kaybetti. Türk topçusunun başarısı da kayda değer. 18 Mart Zaferi, Türklerin uzun zamandır kazandığı ilk zaferdi.

OSMANLI KÜLLERİNDEN DOĞDU

- Çanakkale Muharebeleri savaş tarihinde niçin çok önem taşır?

Çanakkale Muharebeleri ya da Gelibolu Harekâtı, tarihte o ana kadar yapılan en büyük amfibi harekâttır. İkinci Dünya Savaşı’nda Müttefik kuvvetlerin yaptığı Normandiya Çıkarması’ndan önceki en büyük çıkarmadır. Çanakkale Harekâtı, başta Balkan Savaşı olmak üzere, uzun süren askeri yenilgiler döneminden sonra küçülen, yıkılış döneminde bulunan, önemli moral ve itibar kaybına uğrayan Osmanlı Devleti’nin kazandığı ilk büyük cephe savaşıdır. Balkan Savaşı’nda büyük felaket yaşayan Türk Ordusu, Çanakkale zaferiyle küllerinden doğmuş ve gelecekte Millî Mücadele için gerekli ruhun var olduğunu göstermiştir. Çanakkale Zaferi, Milli Mücadelenin ve Cumhuriyet’in önsözüdür. Mustafa Kemal, Çanakkale’de Millî Mücadele’nin çekirdek kadrosunu oluşturur. Çanakkale, Mustafa Kemal’in tarih sahnesine ve Türk Milleti’nin huzuruna çıktığı devler savaşıdır. Türk Milleti, Çanakkale’de Anafartalar Kahramanı ile tanışır. Bu açıdan, Mustafa Kemal’in doğum yeri Çanakkale’de Kemalyeri’dir. Kemalyeri, Mustafa Kemal’in muharebenin başında gözetleme yerine verilen isimdir.  Eğer Çanakkale zaferle sonuçlanmasaydı, Millî Mücadele yolculuğu başlatılamaz, Türk İstiklal Savaşı yapılamazdı.

- Çanakkale Muharebeleri denizde ve karada 287 gün, karada 260 gün sürdü. Savaş, neden karada bu kadar uzun sürdü?

Çanakkale Cephesi Komutanı Alman General Liman von Sanders, Türk komutanların hazırladığı savunma planını değiştirir ve tam tersi bir savunma şeklini Enver Paşa’ya önerir. Planı Enver Paşa onaylar. Plan, kıyı hattını zayıf tutmak, geride takviyeler bulundurmak ve düşmanın kıyıya çıkış yerine göre saldırıya geçmek esasına dayanır.  Türk komutanların planı ile çelişen bu savunma sistemi, düşmanın kıyıya çıkmasına adeta izin veriyordu. Savunma Bölge önceliği konusunda da, Türk Komutanları ile Sanders arasında ayrılık vardı. Mustafa Kemal ve diğer Türk komutanlar birinci derecede savunma önceliğini Gelibolu Yarımadası’na vermişlerdi. Alman Ordu Komutanı, düşman çıkarmasının Gelibolu Yarımadası’na yapılacağını kabul etmiyordu. Bu savunma planına Türk komutanlar şiddetle itiraz ederler. 9’uncu Tümen Komutanı Albay Halil Sami Bey, 6 Nisan 1915’te bağlı olduğu Kolordu Komutanlığı’na; Yarbay Mustafa Kemal, 3 Mayıs 1915’te doğrudan Enver Paşa’ya; 5’inci Ordu Komutanlığı Kurmay Başkanı Albay Kazım (İnanç) 4 Mayıs 1915’te, doğrudan Enver Paşa’ya mesaj göndererek bu planın felakete yol açacağını yazarlar. Ancak, Enver Paşa bu feryatları dinlemez. Sonuçta, Çanakkale’de kıyı hattı kuvvetli olarak savunulmadığı ve böylece düşmanın karaya çıkmasına izin verildiği için 260 gün boyunca düşmanı denize dökmek mümkün olmamış ve oluk oluk Türk kanı akmıştı.   Alman Genelkurmay Başkanı General von Moltke, Enver Paşa’ya gönderdiği, 10 Ağustos 1914 tarihli yazısında: “Osmanlı müttefikin vazifesi, mümkün olduğu kadar çok Rus ve İngiliz kuvvetlerini bağlamak…” diyordu. Bu belge, Alman Genelkurmayı’nın, Türk Ordusu’nu Alman çıkarları için kullanmak istediğinin ve Alman çıkarlarının Türk çıkarları önünde geldiğinin bir göstergesidir. Çanakkale’de, 500 bin işgalci askeri uzun süre tutarak Almanları Batı Cephesi’nde rahatlattık, ancak karşılığında gürbüz bir nesli de yitirdik.

- Çanakkale Cephesi’nde gerçek kayıplarla ilgili değişik sayılar var. Gerçek kayıp sayısı hakkında ne düşünüyorsunuz?

5’inci Türk Ordusu’nun harp cerideleri, günlük zayiat çizelgeleri ve zayiat raporları incelendiğinde, ayrıca sevk edildikleri hastanelerde şehit olanlar hesaba katıldığında, 3 Kasım 1914’ten 9 Ocak 1916’ya kadar geçen sürede Türklerin şehit sayısı 101 bin 279; 102 bin 603 yaralı, kayıp 10 bin esir olmak üzere, toplam kaybın 213 bin 882 olduğu ortaya çıkar.  İngilizlerin kaybı, 205 bindir. Fransızların ise 47 bindir. İtilâf kuvvetleri 252 bin, Türk kuvvetleri 213 bin 882 olmak üzere toplam 465 bin 882 kayıp verilmiştir.


Naim Babüroğlu: "Çanakkale, Milli Mücadele’nin ve Cumhuriyet’in önsözüdür"


SARAYI 4 KEZ KURTARDI

- Çanakkale Cephesi’nde, Mustafa Kemal’in rolü ve etkisinin abartıldığını düşünenler var…

Mustafa Kemal, yarbay ve albay olarak 9 ay 13 gün Gelibolu muharebe alanında kaldı. Stratejik bir komuta makamında değildir. Ancak, o makamda bulunanlar adına kararlar verdi ve başarılarıyla stratejik sonuçlar elde etti. Mustafa Kemal, Çanakkale Muharebeleri’nde dört kez Osmanlı’nın başkenti İstanbul’u, padişahı ve payitahtı kurtarır. Birinci kurtarışı, 25 Nisan 1915’te Arıburnu’na çıkan düşmana 57 ve 27’nci Alaylarla yaptığı saldırıdır. İkinci kurtarışı Anafartalar Grup komutanı olarak, saldırı yapan İngiliz Kolordusu’na, 9 Ağustos 1915’te 7 ve 12’nci tümenlerle yaptığı taarruzdur. Üçüncü kurtarışı 10 Ağustos 1915 günüdür. Conkbayırı’na kadar ilerlemiş İngiliz kuvvetlerine yaptığı süngü hücumudur.  Dördüncüsü 21 Ağustos 1915’te, İkinci Anafartalar Muharebesi’nde çok daha güçlü İngiliz kuvvetlerine yaptığı karşı taarruzdur. Böylece işgal kuvvetlerinin İstanbul hayali son bulur. İtilaf Kuvvetleri Başkomutanı İngiliz Orgeneral Hamilton, 10 Ağustos 1915’te, anılarına şöyle yazar: “Conkbayırı’nda Türkler, çok iyi bir komutana sahipler. Çok iyi komuta edilen ve yiğitçe dövüşen Türk ordusuna karşı savaşıyoruz.” İngiliz Orgeneral Mustafa Kemal’e hakkını verir. Savaş tarihi yazarı İngiliz yazar Alan Moorehead, Gelibolu adlı kitabında, “O genç ve dahi Mustafa Kemal’in o sırada orada bulunması, müttefikler bakımından tarihin en acı darbelerinden biri olmuştur.” Mustafa Kemal’e hakkını teslim eder. Albay Mustafa Kemal, Çanakkale Muharebeleri’nde Truva Savaşı’nın intikamını alır.

- Balkan Faciası sonrası Türk ordusunun Çanakkale Destanı yazmasını savaş tarihi açısından neye bağlıyorsunuz?

Mustafa Kemal, Çanakkale’de verdiği emirlerin çoğunda, “Balkan Faciası’nın yaşanmaması için” şeklinde ifade kullanır. Hatta, Balkan felaketine neden olabilecek askerlerin kurşuna dizilmeleri emrini de verir. O genç subay kadrosu, Balkan utancını bir daha yaşamamak için gerekli tüm önlemleri alır. Saldırıda askerinin başındadır, taarruzda en önde komutanlar vardır.

İngiliz Resmî Tarihçilerinin tespitinde olduğu gibi, Türk askerinin Çanakkale Muharebeleri’nde başarılı olmasının temel nedeni, savundukları toprağın anavatanları olduğunu bilmeleridir. Türk askerinin başarılı olmasının ikinci nedeni de, muharebelerde Türk komutanların askerle beraber ön hatta bulunması ve karşı saldırılarda birliklerin başında hareket etmeleridir. Üçüncü nedeni de askerdeki manevi güçtür. Benim değerlendirmeme göre dördüncü nedeni de, iki yıl önce yaşanan Balkan utancının bir daha yaşanmaması isteğidir.

Çarlık Rusyası’nın hüsranı

- Çanakkale Muharebeleri’nin sonuçları ve dünya savaş tarihindeki yerini nasıl konumlandırırsınız?

Çanakkale Harekâtı, başta Balkan Savaşı olmak üzere, uzun süren askeri yenilgiler döneminden sonra küçülen, yıkılış döneminde bulunan, önemli moral ve itibar kaybına uğrayan Osmanlı Devleti’nin kazandığı ilk büyük cephe savaşıdır. İtilâf Devletleri, büyük umutlarla başladıkları Gelibolu Harekâtı sonunda, 260 günde Seddülbahir bölgesinde sadece beş, Arıburnu bölgesinde ise ancak 1.5 kilometre ilerleyebildiler.   Çanakkale Harekâtı, Birinci Dünya Savaşı’nın en az iki yıl daha uzamasına neden olmuştur, çünkü İngiltere ve Fransa, yaklaşık bir yıl süreyle, yarım milyon civarında bir kara ve deniz gücünü Çanakkale’de bulundurmak zorunda kalınca, Almanya’nın Batı Cephesi’ndeki yükü çok hafiflemiş ve direnme gücü artmıştır. Almanya, Osmanlı ordusuyla İngiliz ve Fransız kuvvetlerini Çanakkale Cephesi’nde tutarak hedefine ulaşmıştır. Çanakkale Boğazı geçilemediğinden destek alamayan Rusya’da, Ekim 1917’de Bolşevik İhtilali patlak vermiş ve Çarlık Rusya’sı yıkılmıştır. Ayrıca, Çanakkale Muharebeleri, Çarlık Rusya’sının yüzyıllardır gerçekleştirmek istediği Boğazlara sahip olma hayalini geriletmiştir. En önemli sonucu, Çanakkale Zaferi Millî Mücadele’nin ve Cumhuriyet’in önsözünü yazmıştır. Ve Anafartalar kahramanını tarihe ve Türk milletine kazandırmıştır.

Naim Babüroğlu: "Çanakkale, Milli Mücadele’nin ve Cumhuriyet’in önsözüdür" - Resim : 2


"ATATÜRKSÜZ ÇANAKKALE OLUR MU?"


Kemalyeri'ni, Arıburnu'nu, Conkbayır'ı, Anafartalar'ı coğrafyadan silmeniz gerek. Bu da yetmez… İngiliz, Fransız, Avustralya, Alman, Yeni Zelanda tarihini de yok etmeniz lazım... Çanakkale şehitlerinin türküsünü nasıl yok edeceksiniz?.. Yani, silmeniz mümkün değil... “Tarih nankör değildir, bir hizmeti unutmaz.”


İpek ÖZBEY / Sözcü GAZETESİ