Nebahat Çehre'den Başbakan Erdoğan’a ecdad yanıtı
Şu sıralar '41' adlı yeni dizisine hazırlanan Nebahat Çehre, eski dizisi 'Muhteşem Yüzyıl' üzerinden Erdoğan'ın ecdad çıkışını yorumladı.
Öncelikle ’41′ adlı yeni dizi projesi hayırlı
olsun.
’41′ dizisini erteledik. Çünkü senaryo zor bir senaryo.
Türkiye’de ilk kez yapılacak bir çalışma olacak. Sanırım yaz
aylarında çekimler başlayacak ve yeni yayın döneminde de ekrana
gelecek. Çok farklı bir dizi bu.
Zaten Nebahat Çehre de ‘farklı’ olmazsa hiçbir projede yer almaz
ki!
(Gülüyor) Ben o konuda her zaman titiz davranırım.
Ancak sonuçta asıl kararı verecek olan seyircidir. Önemli olan onun
beğenmesi, izlemesidir. Dilerim ’41′ dizisi de sevilir. Geç olsun
güç olmasın, geç olsun reytingi yüksek çıksın.
’41′de Nebahat Çehre’yi nasıl bir karakter olarak
izleyeceğiz?
Kamera önüne kahin olarak geçeceğim.
Geleceği görüp, gelecekle ilgili haberler vereceğim. Fantastik ve
mistik bir proje bu. Diğer rollerdeki kişilerin de farklı
özellikleri olacak. Birisi geçmişle bağlantı içinde, birisi
gelecekle, biri de şifa dağıtacak.
Hiç acele etmiyorum. Ben biraz dinleneyim, hayranlarım beni
özlesin, ben kameraları özleyeyim. İyi bir iş çıksın ortaya. Yazık,
bu sene çok dizi yayından kaldırıldı, çalışanlar perişan oldu.
Allah yardımcıları olsun.
’41′ dizisindeki kahin rolüne hazırlanan Nebahat Çehre’nin var
mıdır böyle yetenekleri ya da sezgileri?
Balık burcuyum
ben ve su grubuna ait burçlarda böyle bir yetenek vardır. Bir dönem
hiç anlamadığım halde bana kahve falı baktıranlara inanılmaz
isabetli şeyler söylediğimi hatırlıyorum.
Ölümden ürküyorum… Hayat, şöhret, servet… Her şey bir anda
bitebiliyor.
Önceden hissettiğin, gelecekle ilgili haber verdiğin olaylar oldu
mu?
Evet, oldu. Mesela, birkaç kez depremi önceden hissettim. Yıllar
önce İzmir’de fuar gazinolarında program yaparken, Efes’in
lobisinde oturuyorduk. İnanılmaz bir fırtına çıktı. Emel Sayın ve
Müjdat Gezen de yanımdaydı. İçim sıkılıyor çocuklar, sanırım deprem
olacak dedim. Müjdat, “Nebahatçığım, lodos bu lodos, deprem değil
canım!” diyerek benimle alay etti. Daha Müjdat sözlerini
bitirmemişti ki, sallanmaya başladık. Bir keresinde de Ulus’ta
evimdeydim. İçim sıkılıyor, deprem olacak dedim ve ardından yine
sallanmaya başladık. Galiba altıncı hissim kuvvetli benim.
Şu anda “İçim sıkılıyor” deme sakın…
(Gülüyor) Hiçbirimizin içi sıkılmasın.
Rolüne nasıl hazırlanıyorsun?
Bu çok özel bir rol. Onun
için senaryonun tamamlanmasını bekliyorum. Tamamlandıktan sonra
hazırlanacağım o karaktere. Yapımcılar bu rolde biraz yorulacağımı
söylüyor.
Aksiyonu bol bir dizi galiba…
Aksiyon değil de, gözle, mimikle oynayacağım ve sanırım bol dış
sahneler, farklı mekanlar olacak.
Nebahat Çehre bakışlarıyla oynayacak…
Bakışlarımla oynamayı severim.
Hayatında tanıdığın bir kahin ya da geleceği gören,
sezgileri güçlü birisi oldu mu?
İnsanların altıncı
hislerine inanırım. Bazı insanlar yeryüzüne özel olarak gelmiştir.
Onlar için “Kırklara karışmış” derler, geleceği kolayca
okuyabilirler.
Nebahat Çehre ile ilgili kulağıma gelen bir olay var.
Annen Müzeyyen Hanım, sürekli nazara geldiğin için daha çocukken
seni alıp bir hocaya götürmüş… Sonrasını senden
dinleyelim…
Evet, şimdi hatırladım. Bazıları için,
çabuk nazara geldiğinden “Yıldızı düşük” derler. Benim yıldızım da
Zühre’dir ve çok sık nazara geldiğim için komşumuzun tavsiyesiyle
annem beni bir hocaya götürmüştü. 10 yaşındaydım ama hocanın
dediklerini şu an bile hatırlıyorum. “Bir gün seni herkes
tanıyacak, adını herkes bilecek. Başında pırıl pırıl parlayan bir
taç görüyorum. Çok uzak ülkelere gideceksin” dedi. Biliyorsunuz,
önce Türkiye Güzeli seçildim, ardından İngiltere ve Amerika’da
ülkemizi temsil ettim. “İki evlilik yaşapacaksın. Bir evliliğinde
ölüme çok yaklaşacaksın” dedi.
Yılmaz Güney arabasıyla sana çarpmış, başının üzerine
koyduğu kadehe gerçek silahla ateş etmişti.
Evet, o evliliği kastetmiş olmalı. Hoca “Hiçbir işini
gerçekleşmeden söyleme, söylersen mutlaka bozulur” dedi. İlginçtir
ben de her şeyimi dostlarımla paylaşmak isterim. Çoğu da hocanın
dediği gibi bozulur, olmaz.
Var mı böyle başka ilginç bir olay?
Londra’da lisan öğrenen bir arkadaşım vardı. Onu ziyarete
gitmiştim. Yanında bir İngiliz arkadaşı vardı. Oturduk sohbet
ediyoruz. Ben de 20 sene önce her şeyi bırakmışım. Ne sahne
çalışmalarım var, ne sinema, ne televizyon… Hiçbir şey yok.
Oyunculuğa dönmek fikri ise aklımın ucundan bile geçmiyordu!
Arkadaşım Hamiyet “Bu kız çok iyi tarot falına bakar” dedi. İngiliz
kız bana tarot falı baktı o gün. “Siz eski mesleğinize döneceksiniz
ve eskisinden çok daha başarılı olacaksınız” dedi. İşimin ne
olduğunu da bilmiyordu. Gülüp geçtim ama o İngiliz kızın sözleri
gerçeğe dönüştü ve ben yıllar sonra geri döndüğüm oyunculuk
mesleğimde eskisinden çok daha başarılı olup, zirveye çıktım.
Nebahat Çehre zirvede ve çok seçici… ‘Muhteşem Yüzyıl’daki Valide
Sultan karakterine veda ettikten sonra mutlaka pek çok yeni proje
teklifi gelmiştir…
Valide Sultan rolünden sonra pek çok
yeni proje getirildi, hiçbirini kabul etmedim. Beni tek tip kadın
olarak görmeye başladılar. Zengin, güçlü, kudretli, bakımlı ve
güzel kadın Nebahat Çehre… Ancak bu kadın tipi kalıplaşmaya başladı
ve üzerime yapıştı. Ben bu kalıbı yıkmaya kararlıyım. Çünkü
oyuncuyum ve 110 sinema filmim var. Kimse beni belli kalıba
sokmamalı.
Yapımcılar ne diyor peki?
(Gülüyor). Yapımcılar da “Nebahat Hanım, senin alternatifin yok”
diyorlar. Neyse, ’41′deki rolüm çok farklı bir rol olacak.
’41′in oyuncu kadrosunda ‘Muhteşem Yüzyıl’ın Malkoçoğlu
Bali Bey’i Burak Özçivit de var…
’41′in oyuncu kadrosunda sadece ben ve Burak Özçivit’in isimleri
belli, diğer karakterleri kimlerin oynayacağı daha sonra
açıklanacak.
‘Muhteşem Yüzyıl’da Malkoçoğlu saraya geri dönmeyecek mi?
Mihrimah Sultan onu çok seviyordu…
Yok, Malkoçoğlu saraya dönmeyecek.
Önce ‘Bir Haziran Gecesi’, sonra ‘Aşk-ı Memnu’, ardından da
‘Muhteşem Yüzyıl’… Hepsi de reyting rekorları kırdı, kırıyor.
’41′in başarılı olabileceğine inanıyor musun?
Elbette,
başarısına inanmadığım projede asla olmam.
Valide Sultan hala konuşuluyor. Bu rol Nebahat Çehre’nin
oyunculuğunu taçlandıran bir rol oldu, değil mi?
Evet,
Valide Sultan rolü çok iyi oturdu bana. Önemli olan da buydu.
Prensibim gereği başlamış bir diziye asla sonradan dahil olmam.
Geçen yıldan devam eden pek çok diziden teklif aldım ama kabul
etmedim. Benden sonra Valide Sultan rolünü kim oynarsa oynasın o
rol daima beni hatırlatacaktır. Valide Sultan denilince akla
Nebahat Çehre gelecek bundan sonra.
Cumhuriyet kadını olarak, aydınlık ve uygar, kadın haklarını
koruyan, insanına saygılı, yüzünü batıya dönmüş bir Türkiye
istiyorum.
Çok sevilen ve izlenen bir dizi olmasına rağmen sezon
sonunda ekrana veda edeceği söyleniyor.
“Başbakan izin verdi, devam edecek” diyenler de var. Ne
olacak, senin kulağına gelen bir bilgi var mı?
Haziran
ayında dizi ekrana veda edecek… Ancak bu bir dizidir ve sarayın
görkemini, giysilerini, entrikalarını elbette yansıtması gerekiyor.
Osmanlı sarayında görkem, dekolte, entrika yok muydu?
Entrika tamam da savaşların olmadığı
söyleniyor…
Savaşlar verildi. Ancak her bölümde de savaş verilemez. Bu
gerçekten inanılmaz bir bütçe gerektirir. “Ecdadımız savaştaydı,
haremde pineklemedi” diyenler öyle olmasını çok istiyorsa örtülü
ödenekten bir bütçe çıkarsınlar, o parayla da her bölüme savaş
sahneleri çekilip konulsun. Oysa ‘Muhteşem Yüzyıl’da emeği geçen
herkese teşekkür edilmeli. Gençler onun sayesinde tarih kitaplarını
karıştırmaya başladı. Ülkemizi ve bizleri yurt dışında tanıttı,
sevdirdi. Geçende bir Amerikalı oyuncu gelmişti, “Amerika’da Türk
dizilerini, filmlerini izliyoruz ve çok beğeniyoruz. Mesela, Bruce
Willis sıkı bir Nebahat Çehre hayranıdır” dedi (gülüyor). Bruce
Willis’in benim hayranım olması sadece beni değil hepimizi mutlu
etmeli. Hep biz mi onlara hayran olacağız!
Nebahat Çehre sanat hayatında bir film ya da diziye müdahale eden
bir Başbakan görmüş müydü hiç?
Bugüne kadar bir Başbakan’ın film ya da diziye müdahalesini hiç
hatırlamıyorum ama bir zamanlar sansür olayımız vardı sinemamızda.
Bence şu anda ülkemizin komşularıyla ilgili sorunlarına bakılmalı,
ekonomiye bakılmalı, teröre bakılmalı… Bir diziyle niye uğraşılır
ki, anlamıyorum.
BAŞBAKAN’DAN MUHTEŞEM YÜZYIL ÇIKIŞI (HABER
LİNKİ)
SEZEN AKSU’DAN MUHTEŞEM YÜZYIL YORUMU (HABER
LİNKİ)
OSMANLI PRENSESİ’NDEN MUHTEŞEM YÜZYIL ÇIKIŞI
(VİDEO)
MUHTEŞEM YÜZYIL YAYINDAN KALDIRILIYOR MU? (HABER
LİNKİ)
ÜNLÜ TARİHÇİ MUHTEŞEM YÜZYIL İÇİN NE SÖYLEDİ?
(VİDEO)
SÜPERSTAR AJDA PEKKAN’DAN MUHTEŞEM YÜZYIL YORUMU (HABER
LİNKİ)
SEMA ÇELEBİ’DEN MUHTEŞEM YÜZYIL YORUMU
(VİDEO)
TUĞBA ÖZAY MUHTEŞEM YÜZYIL’I ELEŞTİRDİ (HABER
LİNKİ)
‘Muhteşem Yüzyıl’ı eleştirip “Ecdadımız savaştaydı, haremde
pineklemedi” diyenler, öyle olmasını çok istiyorsa örtülü ödenekten
bir bütçe versinler, o parayla da her bölüme savaş sahneleri
hazırlansın.
Peki sana Valide Sultan’ın göğüs dekoltesiyle ilgili ikaz
gelmiş miydi?
Önceleri bir şey yoktu ama daha sonra göğüs dekolteme bir parça
konularak hafif bir kamofle yapılmıştı. Oysa gerçekte Osmanlı
sarayına bakınca, haremdeki kadınların hepsi devşirmedir.
Dolayısıyla başka ülkelerin kültürüdür haremde ya da sarayda
yansıtılan. Bu nedenle saraydaki dekolte çok normaldir. Ayrıca
dışardan erkekler gelince de örtünüyorlar.
Meral Okay hayatta olsaydı mutlaka çok
üzülürdü…
Ben onun öldüğünü kabul edemiyorum hiç. Hayatta olsaydı, ‘Muhteşem
Yüzyıl’a yapılanlara Meral Okay da çok üzülürdü. Senaryolar çala
kalem yazılmadı ki, tarihçilerden yardım alındı, fikir alındı.
Gelelim Nebahat Çehre’nin sesinin güzelliğine… Dost toplantılarında
şarkılar söylemeye devam ediyorsun. Bir single ya da albüm
düşünmüyor musun?
Behiye Aksoy’un sesine çok benzetirlerdi sesimi. Ben o yıllarda da
sahneye çıkmayacaktım ama Zeki Müren çok ısrar etti, o ikna etti.
Çok iyi hocalardan dersler aldım ve asla detone olmadım. Bundan
sonra şarkıcılık yapmam, yapamam. Sesim de kısıldı artık. Çok
faranjit geçirdim. Hayattaki en büyük pişmanlığımı sorarsan hemen
söyleyeyim, Haldun Dormen’in ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’
teklifini kabul etmemiş olmamdır.
Geçen yıl yapılan bir röportajda oyunculuğu bırakacağını
söylemişsin.
Her zaman iyi hatırlanmak amacındayım.
Oyunculuğu çok iyi bir noktada bırakmak istiyorum. “Sanatın yaşı
yok” diyenlere katılıyorum ama ben tadında ve zirvede bırakmak
niyetindeyim. En iyi şekilde götürebildiğim kadar götüreceğim,
sonra da veda edeceğim oyunculuğa. Önce sağlığımız iyi olsun,
ülkemizde huzur olsun.
Aşkı tekrar yaşayacağına inanıyor musun?
Allah’a teşekkür ediyorum. Yıllar sonra oyunculuğa geri döndüm ve
genç nesil de beni seviyor. Hayatı boyunca çok sevilmiş, çok sevmiş
bir kadınım. Aşka doydum ve o defteri kapattım artık. Ayrıca ben
çok seçiciyim.
Kimbilir, bakarsın Eskişehir treninin yolunu arabasıyla
kesecek bir erkek daha çıkabilir karşına!
(Nebahat
Çehre gülümsüyor. Çalkantalı bir aşk yaşadığı ve ilk evliliğini
yaptığı Yılmaz Güney, 60′lı yıllarda kendisine küsüp Eskişehir’e
giden Çehre’nin içinde olduğu trenin yolunu kesip onu arabasına
alarak İstanbul’a geri getirmişti.)
Neler yaşadım ben, neler. O yüzden artık aşkı mazide hatırlamak
daha güzel geliyor. Tek başına yaşamaya alıştım. Bu da farklı bir
lüks ve bu hoşuma gidiyor. Hayat, ne kadar çok yaşarsan yaşa bir
gün bitiyor ve her şey göz açıp kapatıncaya kadar geçiyor. Ölüm
ürkütüyor beni… Hayat, şöhret, servet… Her şey bir anda
bitebiliyor. Şöhret tiryakisi olmadım hiç. Gençlerin de
şöhretlerine güvenmemesi gerekir, yarınlarını düşünerek
kazandıklarıyla da yatırım yapmalılar.
Günümüz oyuncularından en çok kimi ya da kimleri
beğeniyorsun?
İsim vermeyeyim ama oyunculukta çok iyi
olanlar var. Genç oyuncuların bazılarında vücut dili eksikliği var.
Donuk ifadelerden çıkmaları gerekir.
Nebahat Çehre, ’41′ adlı dizide bir kahin olacağına göre,
bize bu sohbetin sonunda 2013′te Türkiye’yi nelerin beklediğini
söyleyebilir mi?
Keşke güzel şeyler söyleyebilsem. Bir cumhuriyet kadını olarak,
aydınlık ve uygar, kadın haklarını koruyan, insanına saygılı,
yüzünü batıya dönmüş bir Türkiye’de yaşamak istiyorum.
YÜKSEL ŞENGÜL /SÖZCÜ İNTERNET SİTESİ