Ofiste bunları yapın, rahat edin

Uzmanlara göre, ofis çalışanları mümkün olduğunca gün içinde egzersiz yapmalı, kahvaltıda hamur işi yememeli, öğle yemeğini dışarıda yemeli, çay yerine su içmeli, öğünleri atlamamalı.

Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Birsel Kavaklı, teknolojinin gelişimi ile birlikte çalışanların masa başında geçirdiği zamanın arttığını, özellikle uzun çalışma saatlerini ofiste oturarak geçiren çalışanlarda şişmanlık görülme sıklığının da her geçen gün tırmandığını hatırlattı. Tek tip beslenme, abur cubur alışkanlığı, ayaküstü atıştırma ve hareketsizliğin pek çok rahatsızlığa zemin hazırladığını belirten Prof. Dr. Kavaklı, "Şeker hastalığı, aşırı şişmanlık, yüksek tansiyon ve kan yağlarında yükselmenin oluşturduğu risk topluluğu ’metabolik sendrom’ olarak tanımlanıyor ve özellikle ofis çalışanlarını tehdit ediyor" dedi.

Genetik eğilimi olan kişilerin metabolik sendrom gelişimine daha yatkın olduğunu kaydeden Kavaklı, "Eğer kişinin ailesinde kilo fazlalığı, tansiyon yüksekliği, kan yağlarında dengesizlik gibi sorunlar var ve buna çevresel faktörler de eklenmişse metabolik sendromun gelişmesi kaçınılmazdır. Bel çevresinin erkeklerde 94 santim, kadınlarda 88 santimden fazla bulunmasına ek olarak tansiyon, kolesterol, trigliserid ve kan şekeri yüksekliği tanı koymak için yeterli kabul edilir" diye konuştu.

Kavaklı’ya göre, ofis çalışanları bu önerilere kulak verirse rahat edebilir:

"Kahvaltıda hamur işleri ve bol kalorili yiyecekleri tercih etmemek; mümkünse peynir, zeytin, domates, salatalık gibi kahvaltılıkları tüketmek. Öğle yemeklerini dışarıdan sipariş etmek yerine restorana ya da yemekhaneye gitmek. Öğle öğününde bol yağlı, karbonhidratlı gıdaları değil, düşük kalorili ve besleyici yemekleri tercih etmek. Tatlı olarak şerbetli, ağır tatlılar yerine sütlü ya da meyveli olanları tüketmek. Çay, kahve, oralet ya da meşrubat değil, günde 1,5- 2 litre su içmek. Ara öğünleri atlamamak. Ofis içinde mümkün olduğunca hareketli olmak. Ofis egzersizlerini uzmanından öğrenip, uygulamak."