Oryantal Didem: "Ben namussuz değilim!"

Henüz 10 yaşında sahne almaya başlayan Oryantal Didem Kınalı bilinmeyenlerini anlattı. Çocuk yaşta başladığı meslekte zorluklarla mücadele ettiğini belirten Kınalı, "Ben namussuz değilim" sözleriyle isyan etti.

Oryantal Didem: "Ben namussuz değilim!"

Katarsis'te Uzman Psikolog Gökhan Çınar'ın bu haftaki konuğu Didem Kınalı oldu.

'Oryantal Didem' olarak adını tüm Türkiye'ye duyuran Kınalı, çocukluğundan bugüne başından geçenleri anlattı.

Didem'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"Sahnede çok mutlum, bir başka Didem oluyorum. Evde de temizlik yapan, temizliği takıntı haline getiren bir Didem var! İki farklı Didem arasında dağlar kadar fark var.

Ben insanların hep şöyle bakmasını istedim; ailenin kızı olarak. Evet, ben dansçıyım ama kötü bir iş yapmıyorum, namussuz değilim. O gözle bakanlar var ama ben öyle biri değilim. Bu işi iyi yaptığımı düşünüyorum.

Oryantal kıyafetini ben tasarlamadım, ben dünyada yokken de vardı bu kıyafetler daha da açıktı. Dansın anlamı ‘göbek dansı’ göbeğinin açık olması gerekiyor. Bunu kapatmayı da denedik, ama ona rağmen birçok yerden veto yedik.

Yurt dışında küçük kızlara eğitim veriyorum Türkiye’de yetişkin kadına kocasından gizli derse geliyor diyor ki ‘Kocam duymasın beni döver'...

Dans etmeyi oyun gibi biliyordum. Annem ve teyzelerim de dans ediyordu. Müzisyen bir ailede büyüdüm. Ten rengimden dolayı okul yıllarım da çok dışlandım. ‘Çingene’ diyenler oldu.

Fakir bir ailede büyüdüm. Okulu bıraktım çalışmaya başladım. İlk dans ettiğimde sahneye çıkarken babamın çoraplarını göğsüme koyup çıktım. Henüz 10 yaşımdaydım. Evde o kadar çok para lafı konuşuluyordu ki artık otomatik olarak beynine yerleşiyordu para kazanma durumu. Anne tarafım Selanik, baba tarafım ise Yunanistan Dedeağaçlı… Ben Kuştepe’de büyüdüm.

İlk pavyona gittiğimde bir solistin arkasında dans ediyordum. Uykun geliyor, erken yatmaya alışıksın ama orada gece dörde kadar durmak zorundasın… Sonra İkitelli’de bir yere gittik, ‘Konsomatris olur musun?’ dediler. Ne olduğunu bilmiyordum ‘Deneyeyim’ dedim. ‘Ben içki içemem bana kola verin’ diye belirttim.

Bir adamın yanına oturdum. Tanımıyorsun, çocuksun adam orada konuşuyor derdini anlatıyor. Ben de oturdum orada program izledim. Adam bana ‘Sen beni dinliyor musun?’ diye sordu. ‘Programı izle çok güzel’ dedim. Sonra bana yaşımı sordu 18’im dedim. Aslında yalan söyledim. Ben 14 yaşımda kendimi eğittim. Bir adam para takmaya çalışırken taciz etti. Kafasında şişe kırıp kaçtım.

Bizim evde hep alkol kokusu vardı. Babam çalışmamı istemiyordu. Annem ise ‘Çalışıp eve para getirecekler’ derdi. Babamın zaafı alkol olduğu için o yüzden susuyordu. Çok seviyordum babamı aşıktım ona… Okumamı çok istiyordu ama olmadı.

İbo Show’a başlamadan önce günde dokuz yerde sahne alıyor, iyi de kazanıyordum. Ünlü olmak gibi bir arzum da yoktu. Bir gün telefon çaldı ‘İbo Show’a oryantal lazım’ dendi. Ne kadar para vereceklerini sordum.

Stüdyoda seçme yaptılar. Dans ettikten sonra İbrahim Bey’i aradılar anlaşma sağlandı. Bir gün sonra aradılar anlaşmayı iptal ettiklerini söylediler. Bir ay sonra tekrar çağırdılar. İbrahim Bey aradı ‘Gelmezsen ben gelip alacağım seni’ dedi. 6 yıl kadar beraber çalıştık."