Ozan Doğulu: 'ABD'den dünyaya açılma şansım var'
Dört yaşından beri müzikle yatıp müzikle kalkan Ozan Doğulu, artık müziksiz bir hayat düşünemiyor. Ama hayatının en güzel şarkısı Arya... Kızı onun için en güzel beste, onun enerjisine bayılıyor.
Yıllardır pek çok ünlü şarkıcının albümlerinde düzenlemele re
imza atan, orkestra şefliği ve prodüktörlük yapan, bir süredir de
Türkiye’nin en ünlü gece kulüplerinde ve partilerinde DJ
performansları sergileyen Ozan Doğulu’nun “130 BPM” albümünde Sezen
Aksu, Tarkan, Kenan Doğulu, Ferhat Göçer ve Ajda Pekkan gibi ünlü
isimler, cover şarkılarının yeni düzenlemesiyle yer aldılar.
Notaların arasında yaşayan ama asıl aşkı kızı Arya ile bulan Ozan
Doğulu, yeni albümündeki enerjiyi de yine minik kızından aldığını
söylüyor.
Bize albümüzden ve şu sıralar devam eden çalışmalarınızdan
söz eder misiniz?
- Şu sıralar pek çok projeyi bir arada götürüyorum aslında...
Sıla’nın üçüncü albümüne ve Kenan’ın (Doğulu) yeni albümüne
başladık. Benim iki projem de hızlandı. Biri “130 BPM” tarzında
farklı sanatçıların Türkçe pop şarkılarının cover remikslerinin yer
aldığı albüm... Bu ancak Nisan 2011’e hazır olabilir. Diğeri ise
enstrümantal etnik senfonik bir tarz. Amerika Sony ile görüşüyoruz.
Enstrümantal müziğe çok sıcak bakıyorlar. Amerika’dan dünyaya
açılma şansınız var.
Peki bu değişim neden? Müzikal anlamda neyin
arayışındasınız?
- “130 BPM” bir DJ albümü. Ben prodüktörlüğün yanı sıra DJ’lik de
yaptığım için sıfır, yepyeni şarkılar olsun istemedim. Çünkü
kulüpte insanlar şarkılara eşlik etmek istiyor. Eskiden sadece dans
ederler ya da konseri izlerlerdi. şimdi tüm şarkıları sizinle
birlikte söylemeye geliyorlar. Bazılarını zaten kulüplerde
çalıyordum ama 30 sene önceki eski versiyonlarıydı... “130 BPM”de
hepsini yeniledim.
HERKES HAYATINDA HATA YAPABİLİR
Müzikle kendinizi nasıl tarif ediyorsunuz?
- Müzik benim için bir yaşam biçimi. Yol arkadaşım... Ben uzun
saatler çalışırım, sürekli üretirim, kayıt yaparım... Müzikten
anladığımı iddia ediyorum: Ben müziğin içinde doğdum, babam beni
dört yaşındayken konservatuvara başlattı. Piyanoyu öğrendiğim
dönemi bile hatırlamıyorum 6-7 yaşında babamla birlikte sahnelerde
çaldım. 6 yaşındayken “Yılın Sanatçısı Ödülü”nü aldım. 12
yaşındayken babamın müzik okulunda ders verdim. Bu da hayatımda
başka bir sayfa açtı. Eğitimime klasik müzikle başladım, ama caz da
çaldım. Rock ve tasavvufi müzik gruplarım oldu. Gloria Gaynor’ın
orkestra şefliğini yaptım. Sarah Brightman ile beraber çaldım,
Madonna’dan önce sahneye çıktık... Alman, Amerikalı, Arap ve Yunan
müzisyenlerle aynı sahneyi paylaştım. Her birinin kültüründen yeni
şeyler öğrendim. şimdi de bir caz grubu kurmayı düşünüyorum.
Bir arayışınız var...
- Müzikte “öğrendim” ya da “artık bitti” diye bir şey yok ki.
Mesela “130 BPM” benim eğlenceli halim; dans ediyorum, zıplıyorum;
kulüpte, festivalde, partide çalıyorum. Klasik müzik ise benim
piyanist tarafımı ortaya çıkarıyor daha çok... Kimi zaman daha
düşüncelisindir, caz dinlersin. Kimi zaman dertlenir fasıl
dinlersin. Aslında hayatı biraz akışına bırakıyorum. Müzik aşkı
olan biri olarak hayata daha eğlenceli ve sanatsal, belki biraz
daha pembe bir pencereden bakmayı tercih ediyorum. Kendimle
barışığımdır. Benim insanlarla kavgam gürültüm yoktur. ınsanları
severim. Benim tek kavgam; bir şarkının istediğim gibi
olmamasıdır... ılla her albüm çok satacak ya da çok beğenilecek
diye bir şey yok ki... Tabii ki insanın özel ve iş hayatında
hataları olabiliyor. Mühim olan tüm bunları düzeltmek...
YÜZDE 99 ARYA DA SAHNEDE OLACAK
Kardeşiniz Kenan Doğulu ile aranız nasıl peki?
- Kenan benim için çok kıymetlidir. Halen benim en yakın dostumdur.
30 yıldır birlikte müzik yapıyoruz. Bir 30 sene daha yaparsak neler
olur bilemiyorum. Kenan çok da yeteneklidir; piyano ve gitar çalar.
Zaten konservatuvarda birlikte okuduk.
Baba olmak sizi nasıl biçimlendirdi? Arya, müziğinize neler
kattı?
- Baba olmanın hakikaten bir sorumluluğu var. Ben bunu yeni yeni
anlıyorum. Hatta ilk başlarda biraz stres ve endişe de yaşadım
çünkü düzenli bir hayatım ve düzenli bir gelirim yok. Fakat Arya,
hayatıma o kadar güzel bir enerji verdi ki... Bu albümü ona ithaf
ettim. Arya, piyano, davul, darbuka ve perküsyon çalıyor, dans
ediyor. Benim konserime geldi, onu tutamadık, kendini sahneye attı.
Onda da acayip bir ışık var. Yüzde 99 o da sahnede olacak.
BOŞANACAĞIM DOĞRU DEĞİL
Bir müzisyenle evlilik yürütmek çok zordur. Hatta bir ara
boşanacağınız da yazıldı...
- Bunların tümü yalan... Ben aile adamıyım. Evlenmek ve çocuk
sahibi olmak istiyordum. Ece’yle bir konserde tanıştım, bir
ahbabımızla birlikte gelmişti. Beni etkiledi. Sekiz senedir
beraberiz. O da çok yeteneklidir. Söz yazıyor. Kalemi çok kuvvetli.
Hatta bir besteme söz yazdı. Piyano da çalıyor.
Sosyal yaşamınız nasıl peki?
- Deniz tutkunuyum. Teknem var, kaptanım. Eşim de teknede olmayı ve
tekne kullanmayı seviyor. Arya’dan sonra parklar bahçeler
hayatımıza girdi. Pazar kahvaltılarımız vardır. Biz yurtdışında çok
rahat ediyoruz. Geçen sene üstü açık bir araba kiralayıp ıtalya’dan
St. Tropez’ye kadar gezdik. Konserlere gidiyoruz. Dinlenmek için de
bol bol klasik müzik ve caz dinlerim.
Figen Nalan Özkan