Şahin ve çetesi ilk defa konuştu
İsimleri Şahin, Serçe, Doğan ve Kartal olan bir arkadaş grubunun, Şahin marka arabalarıyla yaşadıklarını ekrana getiren skeçlerden oluşan 'Şahin ve Çetesi', çocukların ve gençlerin yeni gözdesi oldu..
Kahramanların adı; ’Şahin’, ’Serçe’, ’Doğan’ ve ’Kartal’.
Eski arabalara merakınız mı var?
Bunlar, çok öteden beri etrafımızda var olan tipler. Türkiye’de kime sorsanız, bir Şahin arabanın içinde, cıstak cıstak müzik eşliğinde gezen dört tip gördüğünü söyler. Bu hikaye de buradan çıktı, yoksa arabalara özel bir merakım yok yani.
İZLEYİCİ ONLARA KIZAMIYOR
Bu mini diziyle amaç biraz da erkek muhabbetini anlatmak mıydı?
Aslında biz dört tane, oyun oynamayı, yaramazlık yapmayı seven, naif ve çocuk kalmış tipin hikayesini anlatmak istedik. Bu yüzden de izleyici bu tiplere çok da kızamıyor, çünkü onları çocuk gibi görüyor.
Peki proje nasıl doğdu?
Ben 2000 yılının başında bir televizyon kanalında ’Grafi2000 Komedi’ diye, bilgisayar dünyasıyla mizah dünyasını birleştiren bir program yapıyordum. ’Şahin ve Çetesi’ onun içinde skeç olarak doğdu aslında. Hatta o zaman ’Doğan’ karakterini ben oynuyordum, ’Şahin’ de kardeşim Vural’dı (Yaşaroğlu). O skeçler o kadar tuttu ki, program bittikten yıllar sonra bile bizi yolda görenler ’Şahin ve Çetesi’ diye yanımıza geliyordu. Geçen zaman içinde "Niye tekrar başlamıyorsunuz?" diye o kadar çok mail aldık ki, "Hadi yeniden yapalım" dedik ve bu mini diziye böyle başladık.
Geçen 10 yılda skeçlerde değişen bir şeyler oldu mu, senaryoyu günümüze uyarladınız mı mesela? Senaryoda ne gibi değişilikler oldu?
’Grafi2000 Komedi’yi ağırlıklı olarak ortaokul, lise ve üniversite öğrencileri izliyordu. Bu bugün de değişmedi. Yani aradan onca zaman geçmesine rağmen, yine aynı hedef kitleyi yakalamayı başardık. İlk başlarda eskiden uyguladığımız espri mantığını uyguladık ama zamanla bazı değişiklikler oldu. Mesela eskiden daha çok arabada ve mahallede geçiyordu skeçler, şimdi ev yaşantılarını da göstermeye başladık. Belki gelecekte ev sahibi, mahallede bir kız gibi yeni tipler geliştirebiliriz. Bir de şu anda 25 dakikada dört-beş skeç yayınlıyoruz ama zamanla 25 dakikanın tamamı bir skeç olabilir, mini bir diziye dönebilir.
KADINLAR DA İZLİYOR
Sizce Şahin ya da benzeri bir arabanın içinde cıstak cıstak müzik eşliğinde gezenlerin sayısı 10 yıl içinde azalmadı mı?
Bunu ben de düşündüm aslında fakat biz genelde oturduğumuz semtlere göre değerlendiriyoruz her şeyi. Biraz değişik semtlere gidince bunlarda çok da azalma olmadığını görüyorsunuz. İzleyici kitlesinde de değişik bir durum var; son verilere bakınca, kadınların da çok izlediğini gördük.
Projeyi skeçlerden ve mini diziden çıkarıp 60 dakikalık bir sitcom’a dönüştürmeyi planlıyor musunuz?
Bizim Grafi2000 olarak amacımız; mini ve çarpıcı şeyler yapmak. ’Koca Kafalar’da da amacımız buydu mesela. Değişik, daha önce yapılmamış bir proje yapalım istiyoruz hep. ’Şahin ve Çetesi’nde de amacımız; altı-yedi dakikayı geçmesin, ’vursun ve kaçsın’dı ama zamanla bir sitcom’a da dönüşebilir; neden olmasın?
ARABA BAŞTA DERT ÇIKARDI
Skeçleri siz mi yazıyorsunuz?
Yok, bu bir ekip işi sonuçta. Yazar konusunda da; biz genelde yaptığımız işlerde birçok yazarla çalışıyoruz. Aslında projelere önce kendimiz yazarak başlıyoruz ama günlük tempoya ulaştığımızda birçok yazarla çalışıyoruz.
Peki skeçlerde kullandığınız araba çok eski, size hiç dert çıkarıyor mu? Sık sık tamire gidiyor mu?
Zaten alır almaz hemen kaportacıya tamire götürdük. Ucuza aldık diye sevinmiştik ama bir o kadar da masrafı çıktı. (Gülüyor) Ama sonuçta dediğiniz gibi eski araba, olacak böyle şeyler.
ŞAHİN
BU KADAR ABSÜRDÜ YOK!
Grubun abisi ’Şahin’i oynayan Özbek Yıldız, Türkiye’de benzeri olmayan bir absürt komedi yaptıklarını söylüyor: "Tuvalet pompasıyla adam dövmekten araba tamir ederken arabanın motorunun içinde kaybolmaya, pencereden sevgilisine bakarken üçüncü kattan aşağıya düşmeye kadar bu derece absürt şeylerin olduğu başka bir şey seyretmedim ben."
SERÇE
KISIR GÜNÜ YAPIYOR!
Oyunculuk eğitimine sekiz yaşında İstanbul Şehir Tiyatroları’nda başlayan Onur Özcan, canlandırdığı ’Serçe’ karakterini şöyle anlatıyor: "Dörtlünün arasındaki en farklı karakter. Bitirim, kavgacı, sevimli mahalle serserisi. Arkadaşlarının yanında daha mülayim, kadınlarla kısır günü yapan, göbek atan, biraz saf bir adam. Herhalde diğer karakterlerle tanışmasa, İSKİ’de gişe memuru olurdu."
KARTAL ÇOĞU
ZAMAN SAÇMALIYOR
Çetenin en asabi üyesi ’Kartal’ı canlandıran ve oyunculuk eğitimine 15 yaşında başlayan Doğukan Polat, canlandırdığı karakteri şöyle anlatıyor: "Kartal, çetenin içindeki en asabi, bütün sorunları kavgayla çözmek isteyen, bıçkın olmaya çalışan ama çoğu zaman saçmalayan üyesi. Çete için önemli olan; hep birlikte olmak, arabalarına atlayıp gezmek."
DOĞAN
HEPSİ ÇOK SEMPATİK!
Çetenin’yakışıklı’sı ’Doğan’a hayat veren Müslüm Köse, Çukurova Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu. Köse, ’Şahin ve Çetesi’nde canlandırdığı karakteri şöyle anlattı: "Doğan, güzel bir kadın karşısında eli ayağına dolaşan ama diğer karakterlere göre daha özgüvenli olan biri. Parasız olan çete üyeleri; altılı ve okey oynayarak, arabalarıyla gezerek vakit geçiriyor."
Bunlar, çok öteden beri etrafımızda var olan tipler. Türkiye’de kime sorsanız, bir Şahin arabanın içinde, cıstak cıstak müzik eşliğinde gezen dört tip gördüğünü söyler. Bu hikaye de buradan çıktı, yoksa arabalara özel bir merakım yok yani.
İZLEYİCİ ONLARA KIZAMIYOR
Bu mini diziyle amaç biraz da erkek muhabbetini anlatmak mıydı?
Aslında biz dört tane, oyun oynamayı, yaramazlık yapmayı seven, naif ve çocuk kalmış tipin hikayesini anlatmak istedik. Bu yüzden de izleyici bu tiplere çok da kızamıyor, çünkü onları çocuk gibi görüyor.
Peki proje nasıl doğdu?
Ben 2000 yılının başında bir televizyon kanalında ’Grafi2000 Komedi’ diye, bilgisayar dünyasıyla mizah dünyasını birleştiren bir program yapıyordum. ’Şahin ve Çetesi’ onun içinde skeç olarak doğdu aslında. Hatta o zaman ’Doğan’ karakterini ben oynuyordum, ’Şahin’ de kardeşim Vural’dı (Yaşaroğlu). O skeçler o kadar tuttu ki, program bittikten yıllar sonra bile bizi yolda görenler ’Şahin ve Çetesi’ diye yanımıza geliyordu. Geçen zaman içinde "Niye tekrar başlamıyorsunuz?" diye o kadar çok mail aldık ki, "Hadi yeniden yapalım" dedik ve bu mini diziye böyle başladık.
Geçen 10 yılda skeçlerde değişen bir şeyler oldu mu, senaryoyu günümüze uyarladınız mı mesela? Senaryoda ne gibi değişilikler oldu?
’Grafi2000 Komedi’yi ağırlıklı olarak ortaokul, lise ve üniversite öğrencileri izliyordu. Bu bugün de değişmedi. Yani aradan onca zaman geçmesine rağmen, yine aynı hedef kitleyi yakalamayı başardık. İlk başlarda eskiden uyguladığımız espri mantığını uyguladık ama zamanla bazı değişiklikler oldu. Mesela eskiden daha çok arabada ve mahallede geçiyordu skeçler, şimdi ev yaşantılarını da göstermeye başladık. Belki gelecekte ev sahibi, mahallede bir kız gibi yeni tipler geliştirebiliriz. Bir de şu anda 25 dakikada dört-beş skeç yayınlıyoruz ama zamanla 25 dakikanın tamamı bir skeç olabilir, mini bir diziye dönebilir.
KADINLAR DA İZLİYOR
Sizce Şahin ya da benzeri bir arabanın içinde cıstak cıstak müzik eşliğinde gezenlerin sayısı 10 yıl içinde azalmadı mı?
Bunu ben de düşündüm aslında fakat biz genelde oturduğumuz semtlere göre değerlendiriyoruz her şeyi. Biraz değişik semtlere gidince bunlarda çok da azalma olmadığını görüyorsunuz. İzleyici kitlesinde de değişik bir durum var; son verilere bakınca, kadınların da çok izlediğini gördük.
Projeyi skeçlerden ve mini diziden çıkarıp 60 dakikalık bir sitcom’a dönüştürmeyi planlıyor musunuz?
Bizim Grafi2000 olarak amacımız; mini ve çarpıcı şeyler yapmak. ’Koca Kafalar’da da amacımız buydu mesela. Değişik, daha önce yapılmamış bir proje yapalım istiyoruz hep. ’Şahin ve Çetesi’nde de amacımız; altı-yedi dakikayı geçmesin, ’vursun ve kaçsın’dı ama zamanla bir sitcom’a da dönüşebilir; neden olmasın?
ARABA BAŞTA DERT ÇIKARDI
Skeçleri siz mi yazıyorsunuz?
Yok, bu bir ekip işi sonuçta. Yazar konusunda da; biz genelde yaptığımız işlerde birçok yazarla çalışıyoruz. Aslında projelere önce kendimiz yazarak başlıyoruz ama günlük tempoya ulaştığımızda birçok yazarla çalışıyoruz.
Peki skeçlerde kullandığınız araba çok eski, size hiç dert çıkarıyor mu? Sık sık tamire gidiyor mu?
Zaten alır almaz hemen kaportacıya tamire götürdük. Ucuza aldık diye sevinmiştik ama bir o kadar da masrafı çıktı. (Gülüyor) Ama sonuçta dediğiniz gibi eski araba, olacak böyle şeyler.
ŞAHİN
BU KADAR ABSÜRDÜ YOK!
Grubun abisi ’Şahin’i oynayan Özbek Yıldız, Türkiye’de benzeri olmayan bir absürt komedi yaptıklarını söylüyor: "Tuvalet pompasıyla adam dövmekten araba tamir ederken arabanın motorunun içinde kaybolmaya, pencereden sevgilisine bakarken üçüncü kattan aşağıya düşmeye kadar bu derece absürt şeylerin olduğu başka bir şey seyretmedim ben."
SERÇE
KISIR GÜNÜ YAPIYOR!
Oyunculuk eğitimine sekiz yaşında İstanbul Şehir Tiyatroları’nda başlayan Onur Özcan, canlandırdığı ’Serçe’ karakterini şöyle anlatıyor: "Dörtlünün arasındaki en farklı karakter. Bitirim, kavgacı, sevimli mahalle serserisi. Arkadaşlarının yanında daha mülayim, kadınlarla kısır günü yapan, göbek atan, biraz saf bir adam. Herhalde diğer karakterlerle tanışmasa, İSKİ’de gişe memuru olurdu."
KARTAL ÇOĞU
ZAMAN SAÇMALIYOR
Çetenin en asabi üyesi ’Kartal’ı canlandıran ve oyunculuk eğitimine 15 yaşında başlayan Doğukan Polat, canlandırdığı karakteri şöyle anlatıyor: "Kartal, çetenin içindeki en asabi, bütün sorunları kavgayla çözmek isteyen, bıçkın olmaya çalışan ama çoğu zaman saçmalayan üyesi. Çete için önemli olan; hep birlikte olmak, arabalarına atlayıp gezmek."
DOĞAN
HEPSİ ÇOK SEMPATİK!
Çetenin’yakışıklı’sı ’Doğan’a hayat veren Müslüm Köse, Çukurova Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu. Köse, ’Şahin ve Çetesi’nde canlandırdığı karakteri şöyle anlattı: "Doğan, güzel bir kadın karşısında eli ayağına dolaşan ama diğer karakterlere göre daha özgüvenli olan biri. Parasız olan çete üyeleri; altılı ve okey oynayarak, arabalarıyla gezerek vakit geçiriyor."