ŞANTAJ VE ÖRGÜTLÜ SUÇLARDAN ‘AĞIR CEZADA’ YARGILANAN ‘TANRIYARGİLLERİN’ ‘ŞANTAJ İÇERİKLİ YAYINLARINA’ MAHKEME KARARI İLE SON VERİLDİ
Şantaj ve örgütlü suçlardan ‘Ağır Cezada’ yargılanan ‘Tanrıyargi̇lleri̇n’ ‘şantaj i̇çeri̇kli̇ yayınlarına’ mahkeme kararı i̇le son veri̇ldi̇.
Değerli okurlar,
Bir süredir kaleme almak isteyip vazgeçtiğim bir konu vardı. Anadolu'muzun güzel bir sözü vardır: “Düşene vurulmaz.” Ancak, Tanrıyar Ailesi’nin şuursuzca ve anlamsız videolar çekmeye devam etmesi, bu konuyu artık yazmam gerektiğini düşündürdü. Bu yazıda, bu müptezellere dair birkaç hususu dile getireceğim ve yazımın sonunda yargıdan gelen tokadı da paylaşacağım.
Malumunuz, “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” demiş Muallim Naci. Yani, insan hafızası unutmaya meyillidir. Bu sebeple, kısa bir hatırlatma yapmak isterim.
Uçankuş televizyonunun sahibi Hüseyin Can Tanrıyar ve eşi Tamar Tanrıyar, “kişisel verileri ele geçirme veya yayma” ve “yağmaya teşebbüs” suçlamalarıyla yargılanmış, 7 yıl 6 aydan 11 yıl 3 aya kadar hapis cezası talep edilmişti. Can Tanrıyar, bu suçlamalar nedeniyle tutuklanmış ve 2023’ün son ayında tahliye edilmişti. Eşi Tamar Hanım ise tutuksuz olarak yargılanmaya devam ediyor.
“Baroniçe’nin Şeytani Planları “
“Şeytan Baroniçe” lakaplı Tamar Hanım, kocasından öğrendiği “yalan, dolan ve şantaj” yöntemlerini sosyal medyada sürdürüyordu. Ancak, artık bu planlarına devam edemiyor. Neden mi? Anlatacağım, biraz sabır.
Bu hanımefendi, gün geldi “Ermeniyim” dedi, gün geldi CHP’li oldu; şimdi ise rotasını AK Parti’ye çevirdi.
Bugünlerdeise CHP’ ye bel altı magazinsel saldırılarda bulunuyor…
Peki, elinde belge var mı? Yok! Çekilmiş bir kare fotoğrafı var mı? O da yok! At yalanı, sevsinler inananı…
Üstelik gazetelerde yayımlanmış haberleri kendine mal ederek anlatması yok mu? İnsan ister istemez gülüyor. Bir de İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’na methiyeler düzüp yaranmaya çalışmaları var ki demeyin gitsin! Bu kadar pespaye bir üslup bu kadar zavallılığı ben bugüne kadar görmemiştim.
Bu aile çıkarları için her şekle girebilme yeteneğine sahip. Dün “AK” dediklerine bugün “KARA” diyebilirler.
Şimdi gelelim bizlerin UNUTMADIKLARINA…
Bu şuursuzlar ellerindeki mecralarda kendilerine menfaat sağlamak amacıyla önlerine gelen iş ve sanat dünyasındaki insanlara iftira atmaktan yıllarca geri durmadı…
‘Şantaj ve Örgütlü Suçlardan’ Ağır Cezada yargılanan Can Tanrıyar ve eşi Tamar Tanrıyar’ın ‘karanlık geçmişlerini’ sizlere tefrika halinde (yazı dizisi) aktaracağım.
Kimler kimler vardı bu şuursuzların alçaklığı ile karşı karşıya kalanlar arasında;
Ciner Holding’in sahibi Turgay Ciner, Türkiye’nin en büyük eğitim gruplarından Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları’nın kurucusu Enver Yücel, Ferit Şahenk… Borç batağından kurtulmak için yanaştığı iş insanı Suzan Sabancı, hatta Türk sinemasında "Bay Sinema" olarak anılan rahmetli Türker İnanoğlu… Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler…
Ve siyasiler…
Liderler ve aileleri de bu müptezellerin iftiralarından nasibini almışlardı. AK Parti’den MHP’ye ve şimdide CHP!
Anlayacağınız rüzgar nereden eserse…
Peki, Petek Dinçöz’ü UNUTTUK mu dostlar? Elbette HAYIR!
Dinçöz, biten evliliğin ardından yıllarca çalışıp biriktirdiği paralar ve aldığı rezidansı dahi istemeden Can Tanrıyar’dankaçmıştı! Tüm Türkiye onun ekranlarda yalvarışlarını izledi…
Hatırlayın dostlar, Uçankuş TV için milyonlarca dolarını aldığı iş insanını nasıl dolandırdığını! Suçüstü yakalanınca da o iş insanına ve ailesine attığı iftiraları UNUTTUK MU? Elbette HAYIR!
Ortağının paralarını ‘indiragandi’ yaptığı mahkeme tarafından tespit edildi ve Can Efendinin mallarına haciz konmasını UNUTMADIK!
Yine ortağı ve ailesi ile çevresine ‘zarar vermek ve şantaj suçundan’ davalık olmasını alınan ‘yayın yasağına’ uymamasını da UNUTMADIK!
Değerli okurlar, tıpta "Obsesif Kompulsif Bozukluk" olarak adlandırılan ve halk arasında ‘takıntı hastalığı’ olarak bilinen bir hastalık var. Bu ‘Tanrıyargiller’ de işte böyle takıntılılar. Mesela deprem olsa yazdıkları asılsız iddialara ve çektikleri iftira dolu videolarına hemen bu iş insanını dahil ediyorlar.
Neden mi? Çünkü ilk kez birisi bunların kurduğu karanlık çarka çomak sokarak YETER artık dediği için.!
Devam edelim…
Bu zat-ı muhteremlerinpandemi döneminde Uçankuş TV emekçilerini beş parasız kapının önüne koyup tekneleriyle tatil yapmasını, hatta evlerine ekmek götüremeyen emekçi kardeşlerimize nispet yaparcasına utanmadan hazırladıkları şaşalıpaskalya sofrasını paylaşmalarını da UNUTMADIK!
İşte bu yüzden, “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” diyerek hatırlatmakta fayda görüyorum.
“Tanrıyar Ailesi ve Davaları”
Yıllarca ‘köpeksiz köyde değneksiz gezmeye’ alışmışlardı bu Tanrıyar Ailesi. Sanıyorlardı ki o ‘kirli çarkları’ hep dönecek. Ancak, Yüce Türk Yargısı’ndan öyle TOKATLAR yediler ki eski Türkiye’nin artık olmadığını anladılar.
Ne diyelim? Allah bunlara akıl fikir versin!
Bu şuursuzlar UNUTULDUKLARINI düşünerek, son dönemde yine 'tehdit, şantaj ve yalan haberlere' sarıldılar... Ama gelin görün ki ADALETİN TOKADI SERT OLDU!
Örgütlü Suçlar kapsamında Sulh Ceza Hakimliği, ‘TanrıyarAvanesinin’ sosyal medya ağı hesaplarına erişim engeli getirdi.
“Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.” (Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir)
İşte yargının tokadı da böyle olur!
Değerli dostlar hatırlayın ben ne diyordum, ‘Ahlaklı magazin, objektif habercilik, temiz yayıncılık.”
Ve bundan böyle;
Her hafta Can ve Tamar Tanrıyar’ın 'karanlık çarklarına' ışık tutacağım ve kalemimin elverdiği ölçüde sizlere anlatmaya çalışacağım...
“Dürüstlük pahalı bir mülktür, ucuz insanlarda bulunmaz.”
Saygılarımla…
Sacit ASLAN