Sinan Engin'den çarpıcı açıklamalar...
Futbola 1974te Beşiktaşın altyapısında başlayan Sinan Engin, adını Beşiktaşın tarihine yazdırmayı başarmış biri.
Filmden bahsedelim. ‘İki Kafadar' komik bir film.
İmajınıza biraz ters yani… Oynamaya nasıl karar
verdiniz?
Karar vermemde çocuklarımın etkisi büyük. Oğulcan ve Elif oynamam için tutturdu. Yapımcı ve çocuklar ısrar edince ‘Tamam' dedim.
İlk deneyiminiz mi?
İlk deneyim diyebiliriz.
Sevdiniz mi oyunculuğu?
Çok zevkli. Arkadaşlarım arıyor; “Sevdik, çok eğlendik, güzeldi” diyorlar. Bunları duymak güzel.
Devamı gelir o zaman…
Gelir mi? Bilmiyorum, olabilir…
En çok oynadığınız karaktere mi gülüyorlar?
Benim oynadığım karakterden ziyade çok usta oyuncular var. Tabii ben oyuncu değilim. Doğal davranmam gerekiyordu, öyle yaptım. Ha normal hayatta adam mı tokatlıyorum? Hayır; ama tarz olarak, tavır olarak öyle bir görüntüm olduğu için böyle.
KEŞKE DAHA ÇOK ROLÜM OLSAYDI
Kendinizi izlerken ne hissettiniz?
“Keşke daha çok rolüm olsaydı, daha çok oynasaydım” dedim.
Filmde canlandırdığınız karakterin adını değiştirmişsiniz, doğru mu?
Evet, aslında Fadıl olacaktı, ismi yumuşak gördüğüm için, “Bu isimden ağır ağabey olmaz” dedim ve Cabbar olmasını istedim. Soyadını da ben koydum: Cabbar Çakar…
Ahmet Çakar…
Evet, doğru.
Ahmet Çakar ne diyecek?
Onun için fark etmez. Onu sevdiğim için koydum.
Eşiniz sıcak baktı mı oyunculuk yapmanıza?
Eşim sıcak bakmadı. Yaz tatilinde Şile'deydi. Beni aradı, “Ne yapıyorsun” dedi. Film çektiğimizi söyleyince, “Allah akıl fikir versin” dedi.
İzleyince düşüncesi değişti mi?
Yok, o çok ekstra bir durum olarak görmedi. Fazla bir yorum da yapmadı.
OĞLUM “ROLÜN, MAFYA MI?” DEDİ
Oğlunuz ve kızınız ne düşündü?
Oğulcan İtalya'da, daha izlettiremedik. Kız beğendi, çok hoşuna gitti. Oğulcan'a “Film teklifi var. Rol ne biliyor musun?” dediğimde, “Ne? Mafya mı?” dedi (gülüyor).
Kabadayı bir görüntünüz var…
Değil, öyle bir ihtimal var mı? Hayatımda ne kimseyi kırmışımdır, ne tokatlamışımdır. İnsanlara tepeden bakma gibi bir huyum yok. Görüntü olarak öyle bir imajım var ama öyle biri değilim. Keşke Kıvanç Tatlıtuğ gibi bir görüntüm olsa (gülüyor). Yıllar önce Azerbaycan'dayız. Eşofmanla otelde lobide oturuyorum. Herkes bana tuhaf tuhaf bakıyor. Sonra öğrendim ki, Çeçen mafyalar eşofmanla gezermiş. Benim de tipim benziyor ya, mafya sanmışlar.
Oğulcan neler yapıyor?
İtalya'da ekonomi eğitimi görüyor.
Ya kızınız?
Galatasaray'da okuyor.
Siz Beşiktaşlısınız…
Evet, kızım Galatasaraylı. Ben kendimi bildim bileli Beşiktaşlıyım.
Oğulcan futbol oynuyordu. Neden bıraktı?
Oğulcan 1. Lig'de profesyonel futbol da oynadı. Oğlumun en büyük şanssızlığı, anne ve babanın tanınıyor olmasıydı. Acımasız bir eleştiri vardı. “Baba, iki gol bir asist yapıyorum, torpilli diye bağırıyorlar” diyordu. Futbolda torpil olmaz. Oğulcan kızdı, bıraktı.
Annesi mi daha ilgili eğitimleriyle siz mi?
Annesi tabii ki çok ilgilidir. Oğlu nazar boncuğudur. Ama son karar babanındır.
Sosyal medyayla aranız nasıl?
Instagram kullanıyorum. Twitter ile ilgili bir sürü davam var. Hâlâ devam ediyor.
Yapılan akademik araştırmalarda “Kadın ve erkek otorite için kıyasıya savaşır” deniliyor. Siz savaşır mısınız?
Ben ihtiraslı değilimdir. Ortada buluşuruz. Çok ısrarcı olmam.
FB-GS LOBİSİNİN ARASINA GİRDİK
Beşiktaş'ta menajerlik yaptığınız dönemleri hatırlayınca neler hissediyorsunuz?
O dönemlerde çok önemli işler yaptığımı düşünüyorum. Son 20 senedir, şampiyon olduğu iki kadroyu da ben kurdum mesela. ‘100. yılda' geldiğimde Beşiktaş'ın bütçesi çok kötüydü. Doğru işler yaparak o bütçeyi düzelttik. 2003- 2004'te şampiyon olduk. Fenerbahçe ve Galatasaray lobisinin arasına girmeye çalıştık, girdik ve hatta onları geçtik de. Bazen medya inanılmaz şekilde saldırı yapıyor. Beşiktaş'ı hep aşağı itmeye çalıştılar. Bunda da başarılı oldular. Şimdi Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatarasay'dan sonra geliyor.
Niye böyle?
Çünkü Beşiktaş'ın medyada gücü yok. Beşiktaş camiasının içinde de acımasız bir eleştiri var. Beşiktaş'ta görev yapan, ayrılan herkes sorunlu, herkes kötü. Serdar Bilgili kötü, Yıldırım Demirören kötü, kim geliyorsa aklınıza. Süleyman Seba'ya ‘Efsane Başkan' denirdi. Küfürlü tezahüratla gitti. Sinan Engin isminden rahatsız oldu camiadakiler. Hepsi arkadaşım. Yani bir Aziz Yıldırım'a Fenerbahçe'nin verdiği desteği veremedi.
Birlik yok mu?
Yok, Beşiktaş camiasında birlik yok. Herkes birbirine sallıyor. Birlik olmalı. İnşallah Fikret Orman bunu sağlayacak.
Ligde kimleri şanslı buluyorsunuz?
Galatasaray Avrupa'da oynuyor, hoca değişikliği oldu. Bu negatif yansıyabilir. Fenerbahçe şampiyon olsa da Avrupa'ya gidemiyor. Ama Beşiktaş'ın şu anda iyi bir kadrosu var. Bir avantajı da Avrupa maçı oynamıyor, tek kulvarda mücadele ediyor. Bu kadro iyi yönetilirse şampiyon olur. Birtakım krizler var, bu krizleri çözmesi lazım.
Önder Özen-Bilic ikilisinin takım politikasını nasıl buluyorsunuz?
Önder Özen ile ilgili yorum yapmak istemiyorum. İyi bir futbol adamı, iyi bir hoca ama bir şey dersem yanlış anlaşılır. Başarılar diliyorum. Ama Bilic'e güveniyorum. Futbol adamı ve sempatik bir kişiliği var.
YALAN YAZAMAYACAĞIM İÇİN KİTAP YAZMAK DA İSTEMİYORUM...
“Beşiktaş'ın 101. yılında kaybettiği şampiyonluğuyla ilgili konuşursam ülkeyi terk ederler” demişsiniz.
Bir kitap yazacağımı, onu yazarsam burada yaşayamayacağımı söyledim.
Neden yazmıyorsunuz?
Yazamam, çok özel şeyler var. Bilip bilmezlikten gelmeyi tercih ediyorum. Yalan yazmak istemiyorum.
Galatasaray camiası Fatih Terim'e sahip çıkıyor mu sizce?
Taraftar çıkıyor ama camia değil.
Sizce de Terim ‘İmparator' mu?
Evet, Fatih Terim, Türk futbolunun bir numarasıdır.
Peki, Aziz Yıldırım'ın kongrede adaylığına ne diyeceksiniz?
Aziz Yıldırım'a ilk başta bırakmasını söylemiştim ama buna biz karar veremeyiz. Genel Kurul Üyeleri tekrar Yıldırım'a oy atıyorsa bizim yorum yapmamız yersiz.
Türk Milli Takımı, 2002 Dünya Kupası'nda Dünya üçüncüsüydü. Şimdi ülke sıralamasında 40. sırada. Türk futbolu neden bu kadar geriledi?
Çünkü yerli futbolcu sıkıntısı var. Örneğin, geçen senenin gol kralı Burak Yılmaz, iki maçta gol kaçırdığı için ıslıklanıyorsa artık konuşacak bir şey yok. Burak Yılmaz, gol kaçırırsa alacağı tepkiyi düşünerek oynayabilir mi? Yurtdışındaki insan futbolu eğlence olarak görüyor. Türk izleyicisi öyle değil.
ÇARŞI, SİYASETE GİRMEMELİYDİ
Çarşı Grubu'nu nasıl buluyorsunuz?
Efsanedir… Böyle gruplar dünyada da vardır. Çarşı'nın çocukları bizim zamanımızdan büyümüş, emekli olmuştur. Yerine çocukları gelir; içlerinde çok arkadaşlarım da vardır. Çarşı Grubu, maç boyunca beste yapar, şarkı söyler. “Maçtan sonra da besteler nasıldı?” diye konuşulur.
Şimdi?
Çarşı Grubu siyasete alet edilmek istendi. Oralara girmemeliydi. Ben futbolun içine siyaset girsin istemem.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Beşiktaş'ın kurtuluşu stattır. Her şeyden önce bir stadı olması lazım. Çünkü o zaman gelirleri artacak. Bir de Beşiktaş'ın değerlerine sahip çıkması ve Beşiktaşlıların birbirlerine daha sevecen olmaları lazım.
MEZİN DEDEYİ / AKŞAM İNTERNET SİTESİ
Karar vermemde çocuklarımın etkisi büyük. Oğulcan ve Elif oynamam için tutturdu. Yapımcı ve çocuklar ısrar edince ‘Tamam' dedim.
İlk deneyiminiz mi?
İlk deneyim diyebiliriz.
Sevdiniz mi oyunculuğu?
Çok zevkli. Arkadaşlarım arıyor; “Sevdik, çok eğlendik, güzeldi” diyorlar. Bunları duymak güzel.
Devamı gelir o zaman…
Gelir mi? Bilmiyorum, olabilir…
En çok oynadığınız karaktere mi gülüyorlar?
Benim oynadığım karakterden ziyade çok usta oyuncular var. Tabii ben oyuncu değilim. Doğal davranmam gerekiyordu, öyle yaptım. Ha normal hayatta adam mı tokatlıyorum? Hayır; ama tarz olarak, tavır olarak öyle bir görüntüm olduğu için böyle.
KEŞKE DAHA ÇOK ROLÜM OLSAYDI
Kendinizi izlerken ne hissettiniz?
“Keşke daha çok rolüm olsaydı, daha çok oynasaydım” dedim.
Filmde canlandırdığınız karakterin adını değiştirmişsiniz, doğru mu?
Evet, aslında Fadıl olacaktı, ismi yumuşak gördüğüm için, “Bu isimden ağır ağabey olmaz” dedim ve Cabbar olmasını istedim. Soyadını da ben koydum: Cabbar Çakar…
Ahmet Çakar…
Evet, doğru.
Ahmet Çakar ne diyecek?
Onun için fark etmez. Onu sevdiğim için koydum.
Eşiniz sıcak baktı mı oyunculuk yapmanıza?
Eşim sıcak bakmadı. Yaz tatilinde Şile'deydi. Beni aradı, “Ne yapıyorsun” dedi. Film çektiğimizi söyleyince, “Allah akıl fikir versin” dedi.
İzleyince düşüncesi değişti mi?
Yok, o çok ekstra bir durum olarak görmedi. Fazla bir yorum da yapmadı.
OĞLUM “ROLÜN, MAFYA MI?” DEDİ
Oğlunuz ve kızınız ne düşündü?
Oğulcan İtalya'da, daha izlettiremedik. Kız beğendi, çok hoşuna gitti. Oğulcan'a “Film teklifi var. Rol ne biliyor musun?” dediğimde, “Ne? Mafya mı?” dedi (gülüyor).
Kabadayı bir görüntünüz var…
Değil, öyle bir ihtimal var mı? Hayatımda ne kimseyi kırmışımdır, ne tokatlamışımdır. İnsanlara tepeden bakma gibi bir huyum yok. Görüntü olarak öyle bir imajım var ama öyle biri değilim. Keşke Kıvanç Tatlıtuğ gibi bir görüntüm olsa (gülüyor). Yıllar önce Azerbaycan'dayız. Eşofmanla otelde lobide oturuyorum. Herkes bana tuhaf tuhaf bakıyor. Sonra öğrendim ki, Çeçen mafyalar eşofmanla gezermiş. Benim de tipim benziyor ya, mafya sanmışlar.
Oğulcan neler yapıyor?
İtalya'da ekonomi eğitimi görüyor.
Ya kızınız?
Galatasaray'da okuyor.
Siz Beşiktaşlısınız…
Evet, kızım Galatasaraylı. Ben kendimi bildim bileli Beşiktaşlıyım.
Oğulcan futbol oynuyordu. Neden bıraktı?
Oğulcan 1. Lig'de profesyonel futbol da oynadı. Oğlumun en büyük şanssızlığı, anne ve babanın tanınıyor olmasıydı. Acımasız bir eleştiri vardı. “Baba, iki gol bir asist yapıyorum, torpilli diye bağırıyorlar” diyordu. Futbolda torpil olmaz. Oğulcan kızdı, bıraktı.
Annesi mi daha ilgili eğitimleriyle siz mi?
Annesi tabii ki çok ilgilidir. Oğlu nazar boncuğudur. Ama son karar babanındır.
Sosyal medyayla aranız nasıl?
Instagram kullanıyorum. Twitter ile ilgili bir sürü davam var. Hâlâ devam ediyor.
Yapılan akademik araştırmalarda “Kadın ve erkek otorite için kıyasıya savaşır” deniliyor. Siz savaşır mısınız?
Ben ihtiraslı değilimdir. Ortada buluşuruz. Çok ısrarcı olmam.
FB-GS LOBİSİNİN ARASINA GİRDİK
Beşiktaş'ta menajerlik yaptığınız dönemleri hatırlayınca neler hissediyorsunuz?
O dönemlerde çok önemli işler yaptığımı düşünüyorum. Son 20 senedir, şampiyon olduğu iki kadroyu da ben kurdum mesela. ‘100. yılda' geldiğimde Beşiktaş'ın bütçesi çok kötüydü. Doğru işler yaparak o bütçeyi düzelttik. 2003- 2004'te şampiyon olduk. Fenerbahçe ve Galatasaray lobisinin arasına girmeye çalıştık, girdik ve hatta onları geçtik de. Bazen medya inanılmaz şekilde saldırı yapıyor. Beşiktaş'ı hep aşağı itmeye çalıştılar. Bunda da başarılı oldular. Şimdi Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatarasay'dan sonra geliyor.
Niye böyle?
Çünkü Beşiktaş'ın medyada gücü yok. Beşiktaş camiasının içinde de acımasız bir eleştiri var. Beşiktaş'ta görev yapan, ayrılan herkes sorunlu, herkes kötü. Serdar Bilgili kötü, Yıldırım Demirören kötü, kim geliyorsa aklınıza. Süleyman Seba'ya ‘Efsane Başkan' denirdi. Küfürlü tezahüratla gitti. Sinan Engin isminden rahatsız oldu camiadakiler. Hepsi arkadaşım. Yani bir Aziz Yıldırım'a Fenerbahçe'nin verdiği desteği veremedi.
Birlik yok mu?
Yok, Beşiktaş camiasında birlik yok. Herkes birbirine sallıyor. Birlik olmalı. İnşallah Fikret Orman bunu sağlayacak.
Ligde kimleri şanslı buluyorsunuz?
Galatasaray Avrupa'da oynuyor, hoca değişikliği oldu. Bu negatif yansıyabilir. Fenerbahçe şampiyon olsa da Avrupa'ya gidemiyor. Ama Beşiktaş'ın şu anda iyi bir kadrosu var. Bir avantajı da Avrupa maçı oynamıyor, tek kulvarda mücadele ediyor. Bu kadro iyi yönetilirse şampiyon olur. Birtakım krizler var, bu krizleri çözmesi lazım.
Önder Özen-Bilic ikilisinin takım politikasını nasıl buluyorsunuz?
Önder Özen ile ilgili yorum yapmak istemiyorum. İyi bir futbol adamı, iyi bir hoca ama bir şey dersem yanlış anlaşılır. Başarılar diliyorum. Ama Bilic'e güveniyorum. Futbol adamı ve sempatik bir kişiliği var.
YALAN YAZAMAYACAĞIM İÇİN KİTAP YAZMAK DA İSTEMİYORUM...
“Beşiktaş'ın 101. yılında kaybettiği şampiyonluğuyla ilgili konuşursam ülkeyi terk ederler” demişsiniz.
Bir kitap yazacağımı, onu yazarsam burada yaşayamayacağımı söyledim.
Neden yazmıyorsunuz?
Yazamam, çok özel şeyler var. Bilip bilmezlikten gelmeyi tercih ediyorum. Yalan yazmak istemiyorum.
Galatasaray camiası Fatih Terim'e sahip çıkıyor mu sizce?
Taraftar çıkıyor ama camia değil.
Sizce de Terim ‘İmparator' mu?
Evet, Fatih Terim, Türk futbolunun bir numarasıdır.
Peki, Aziz Yıldırım'ın kongrede adaylığına ne diyeceksiniz?
Aziz Yıldırım'a ilk başta bırakmasını söylemiştim ama buna biz karar veremeyiz. Genel Kurul Üyeleri tekrar Yıldırım'a oy atıyorsa bizim yorum yapmamız yersiz.
Türk Milli Takımı, 2002 Dünya Kupası'nda Dünya üçüncüsüydü. Şimdi ülke sıralamasında 40. sırada. Türk futbolu neden bu kadar geriledi?
Çünkü yerli futbolcu sıkıntısı var. Örneğin, geçen senenin gol kralı Burak Yılmaz, iki maçta gol kaçırdığı için ıslıklanıyorsa artık konuşacak bir şey yok. Burak Yılmaz, gol kaçırırsa alacağı tepkiyi düşünerek oynayabilir mi? Yurtdışındaki insan futbolu eğlence olarak görüyor. Türk izleyicisi öyle değil.
ÇARŞI, SİYASETE GİRMEMELİYDİ
Çarşı Grubu'nu nasıl buluyorsunuz?
Efsanedir… Böyle gruplar dünyada da vardır. Çarşı'nın çocukları bizim zamanımızdan büyümüş, emekli olmuştur. Yerine çocukları gelir; içlerinde çok arkadaşlarım da vardır. Çarşı Grubu, maç boyunca beste yapar, şarkı söyler. “Maçtan sonra da besteler nasıldı?” diye konuşulur.
Şimdi?
Çarşı Grubu siyasete alet edilmek istendi. Oralara girmemeliydi. Ben futbolun içine siyaset girsin istemem.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Beşiktaş'ın kurtuluşu stattır. Her şeyden önce bir stadı olması lazım. Çünkü o zaman gelirleri artacak. Bir de Beşiktaş'ın değerlerine sahip çıkması ve Beşiktaşlıların birbirlerine daha sevecen olmaları lazım.
MEZİN DEDEYİ / AKŞAM İNTERNET SİTESİ