Siren Ertan 'Ekranda hiç şık kadın yok'
Cemiyet hayatının ünlü isimlerinden olan ve son yedi yıldır modacı kimliğiyle göz önünde bulunan Siren Ertan neler söyledi?..
Yıllardır modacı kişiliğinizle tanınıyorsunuz. Bu konuda
eğitim almış
mıydınız?
- Evet. 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil
Tasarımı Bölümü’nde okudum. Moda, her zaman ilgi alanımdaydı.
Size göre moda nedir?
- Moda bence hayatın tuzu, biberi. Sürekli değişkenlik
göstermesinin getirdiği dinamizmini de seviyorum. Ayrıca
milyonlarca insana istihdam sağlıyor. Yine de modanın çok fazla
kafaya takılacak bir şey olmadığı düşüncesindeyim.
Kadınlar neden Siren Ertan’ı tercih
eder?
- Zevkimin en önemli faktör olduğunu düşünüyorum.
Peki siz müşteri seçer misiniz?
- Asla. Kapımdan geçen herkes müşterim olabilir.
Geri çevirdiğiniz müşteri hiç olmadı mı
yani?
- Bugüne kadar sadece bir müşteriyi geri çevirdim. Çünkü başka bir
modacının kıyafetinin aynısını dikmemi istiyordu.
ŞIK GİYİNMEK İÇİN YÜKSEK BÜTÇE ŞART DEĞİL
Stil sahibi olabilmenin püf noktası nedir sizce?
- Süreklilik göstermesi. Bunun için de içinizden geldiği gibi
giyinmek şarttır. Bir de ayrıntılar çok önemlidir...
Sizin giyim tarzınıza hayran olan ama maddi durumu sizin
kıyafetlerinizi almaya elvermeyen kadınlara ne
önerirsiniz?
- Doğru ve şık giyinmenin yüksek bütçeyle alakası yok. Önemli olan
görmeyi bilmek, zevk ve bilgi sahibi olmak. Artık her yerde uygun
fiyatlı ürün satan mağazalar var. Çok şık kıyafetler bulmanız zor
değil. Üstelik ülkemiz malzeme cenneti. Eminönü, Tahtakale,
Kapalıçarşı gibi yerlerde bulacağınız aksesuvarlarla giyiminizi
çarpıcı hale getirebilirsiniz.
En çok ne alırsınız?
- Ömrümün sonuna kadar kullanabileceğim, modası ve hevesim asla
geçmeyecek parçalara yatırım yapmayı severim. Gardırobumu dünyadaki
hiç kimsenin gardırobuyla değişmem. Çünkü içindeki her parçayı
tıpkı bir koleksiyoner gibi seçmişimdir.
Semt pazarlarından alışveriş yapar
mısınız?
- Her zaman. Özellikle yurt dışında bundan çok büyük zevk alırım.
Gittiğim her yerden kumaş almak alışkanlık oldu.
Gardırobunuzun en değerli parçası nedir?
- Maddi olarak soruyorsanız herhalde bir kürktür. Manevi olarak ise
annemden ve kayınvalidemden hatıra parçalardır.
EVLİLİĞİM NEDENİYLE İŞİMİ BÜYÜTMÜYORUM
Neyi asla giymezsiniz?
- Aşırı dekolte kıyafetler giymem.
Bir düğüne veya bir davete giderken hazırlanmanız ne kadar
sürer?
- Çok kısa. Çünkü ben haftada altı gün çalışıyorum. ışten eve en
erken 19.30 gibi geliyorum, bu yüzden hazırlanmak için pek vaktim
olmuyor. Kuaföre gün içinde uğramaya çalışırım, makyajımı ise
arabada ya da ofiste kendim yaparım.
Yurt dışında gerçekleşen moda haftalarına katılmayı
planlıyor musunuz?
- Hayır. Evliliğimizin yapısı, eşim olmadan uzun yurt dışı
seyahatlerine çıkmama, evimden ve kendisinden uzun süre uzaklaşmama
uygun değil. Benim de önceliğim eşim olduğundan, işimde büyümeye
gitmiyorum.
Bir röportajınızda “Gökhan’ı (Çarmıklı) anne-babamdan bile
çok seviyorum” demişsiniz. Bu nasıl bir sevgi
böyle?
- Bence gayet normal bir sevgi. Bir kadının kocasına, bir kocanın
karısına duyması gerektiği gibi bir sevgi. ilkokulda aile kavramı
bize “Çekirdek aile karı-kocadır” diye öğretildi. Gökhan benim
birincil ailemdir. Ben onu koşulsuz, şartsız severim.
YAŞLANDIĞIM İÇİN ARTIK DİZİ TEKLİFİ GELMİYOR
Göz önünde ve güzel bir kadınsınız. Dizi veya sinema filmi
teklifleri gelmiyor mu?
- Yakın tarihe kadar bu tür teklifler alıyordum. Sürekli
reddettiğim ya da artık yaşlandığım için olsa gerek, bir süreden
beri teklif gelmiyor.
Size göre ekrandaki dizilerde en şık giyinen kadınlar
kimler?
- Bana göre ekranda şık kadın hiç yok! Hele bazı dizilere zap
yaparken bile bakmaya dayanamıyorum, “Bu kadar da olmaz” diyorum.
Diziler nerede ne giyileceğini bilmeyen kadınlarla dolu. Bakıyorum,
kadın ülkenin en zengin ailesine mensup bir karakteri
canlandırıyor. Ancak, suni deri çantası ve sahte ya da çok sıradan
olduğu bir kilometre öteden belli mücevherlerle kamera önüne
geçiyor. Üstelik kimi zaman yeni varaklanmış, “Ben çok kötüyüm”
diye bağıran bir koltuğa oturuyor. Diğer yandan konusu taşrada
geçen bir dizideki köylü kızı da sabaha rimelsiz başlamıyor.
Dizileri kostüm ve dekor anlamında çok rüküş, inandırıcılıktan da
çok uzak bulduğumdan pek seyredemiyorum. ızleyince sinirim
bozuluyor!
KANSERİ YENMEK İÇİN KOMEDİ FİLMİ SEYREDİN
Kanseri yendiniz. Kanserle savaşanlara neler
önerirsiniz?
- Kansere yakalananlara “Neden ben?” diye isyan etmek yerine
tedavilerine odaklanmalarını, dikkat etmeleri gereken hiçbir
noktayı atlamamalarını, bu dönemde hep komedi filmi seyretmelerini,
mümkünse işlerinden, arkadaşlarından ve sosyal hayattan
kopmamalarını tavsiye ederim. Bunlar dışında sabır da hayatın
anahtar kelimesi bence.
SOSYETEYİ BANA SORMAYACAKSINIZ
Cemiyet hayatının maskeli balodan farksız olduğunu söylüyorlar.
Sizin maske takmak zorunda olduğunuz anlar oluyor
mu?
- Ben kafamı pek böyle şeylerle yormam. Çünkü her insandan yeni bir
şey öğrenmenin güzelliğini severim. Evet, bunun acı veren yanları
da vardır ama acı-tatlı ne varsa hazinemdir diye düşünüyorum.
ıhanetleri, dedikoduları, kıskançlıkları duymazdan gelir, sadece
evime, işime, sosyal sorumluluk çalışmalarıma ve dostlarıma
konsantre olurum.
Türkiye’de parası olan herkese “sosyete” deniliyor. Sosyete
sizce ne demek?
- Valla bunu bu sıfatı kullananlara soracaksınız. Ben bilmem.