Yankı Alper: 'Sayıları bırakıp notaları seçtim'
17 Şubat’ta 'İmdat' isimli albümünü çıkaran Yankı Alper, ünlü aranjör Febyo Taşel’le tanışmasını, müzikal geçmişini ve sektörde yaşadığı zorlukları anlattı.
Müzik yolculuğunuz ne zaman başladı? Çocukluktan bir
merakınız var mıydı?
10 yaşında annem bana bir gitar aldı. Daha öncesinde de klavyede, izlediğim filmlerin müziklerini çalardım zaten. Hediye gitarla beraber gitar derslerine başlamış oldum. Sonra Akdeniz’de ve Mersin’de sahilde arkadaşlarla toplanıp bol bol çalmaya başladık. Ortaokulda amatör grup kurduk. Gitarın yanında az biraz piyano ve bateri de çalarım. Daha sonra Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde İşletme okurken, ani bir kararla İşletme fakültesini bırakıp konservatuar eğitimine başladım. Sayıları bırakıp, notaları seçtim anlayacağınız. Gördüğünüz gibi müzik yolculuğum halen devam ediyor.
Yorumcu kimliğiniz yanında söz ve besteci olarak karşımıza çıktınız. Siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?
Duygusalımdır aslında ama çok göstermemeye çalışırım. Yaşadıklarımı ya da etrafımda yaşananları birleştirip insanlarla paylaşmaya çalışıyorum. Yorumcu kimliğimden ziyade ben daha çok söz yazarı, besteci tarafımı seviyorum. Çünkü yeni besteler yeni şarkılar yaratmak bana daha büyük bir heyecan veriyor. Özellikle çok fazla cover’ın yapıldığı ve yeni şarkı sıkıntısı yaşanan bu dönemde yeni üretimlerin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
İMDAT ŞARKISI ‘FEBYO TAŞEL’ DİYE BAĞIRDI
Deneyimli müzisyen Febyo Taşel ile yollarınızın kesişme hikayesini anlatabilir misiniz?
Ben “İmdat”ı ilk yazdığımda şarkı tabiri caizse bana ve yakınlarıma sanki “Febyo Taşel” diye bağırıyormuş gibi geldi. Tarzı itibariyle aranjesini onun yapmasını istemek için yanına gittiğimde tanıştık. Çok güzel bir müzik ortaklığı oldu bu şarkı. İyi anlaştık ve sonucu da iyi oldu. Febyo zaten yetenekleri tartışılmaz çok iyi bir aranjör ve müzisyen.
Sporla aranız nasıl? Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?
Müzik dışında en çok yaptığım şey sanırım spor. Tenis aşığıyım. Haftada 3-4 gün oynamaya çalışıyorum. Bununla beraber fitness, yüzme ve tae box yapıyorum sık sık. Sonuçta sahnedeki insanın görüntüsünün de çok önemli olduğunu düşünüyorum ve kilomu korumaya çalışıyorum.
MADDİ KAZANÇ İÇİN ŞARKININ YAKIŞMADIĞI İNSANLA ÇALIŞMAM
Türkiye’de kimin bestelerinizden birini seslendirmesini isterdiniz?
Her müzisyenin gönlünden geçen isimler elbet vardır. Klişe bir şekilde aynı isimleri saymak istemem. Sadece şarkı en çok kimi istiyorsa ya da hakkını en iyi kim verecekse o okusun isterim. Sırf maddi kazanç sağlamak için anlamsız şarkılar yapmak ya da yakışmayacağını düşündüğüm insanlarla çalışmak istemem.
Son dönemde müzisyenler imaj danışmanlarıyla da çalışmaya başladı. Sizin modaya bakış açınız nedir?
Çok yakından takip ettiğimi söyleyemem. Ama hiç bakmam, üzerime yakışanı giyerim de demem. Bu ikisinin ortası … Kıyafetlerimle ilgili çevremden gelen tepkileri de görmezden gelmem.
“İmdat” şarkısı neyi anlatıyor?
“İmdat” adında da olduğu gibi isyan içeriyor biraz. Seven, sevdiğini kaybeden, içindeki acıyı, sevdiğine sitemini ve her hatırada hissettiği, hatırladığı, unutamadığı acıyı, kederi anlatan bir adamın hikayesi…
Tiyatroyla ilgilendiğinizi biliyoruz. Bir çok şarkıcının yaptığı gibi siz de kariyerinize oyunculuğu eklemeyi düşündünüz mü?
Evet, lisede ve üniversitede amatörce tiyatro yaptım. Meraklıyım oldukça. Çok keyifli ama bir o kadar da zor bir iş olduğunu biliyorum. Oyunculuğun zaman, emek ve ciddi bir eğitim gerektirdiğini düşünüyorum. Oyunculuk yapmaya gelince; hala düşünüyorum aslında. O da benim çok ilgimi çekiyor, hevesliyim. Türk dizileri arasında favorim ise Kurtlar Vadisi.
SOSYAL MEDYA VİTRİN GİBİ…
Sosyal medyayı aktif kullanıyor musunuz? Sosyal medyanın müziğe katkısı olduğunu düşünüyor musunuz?
Çok aktif değilim aslında günlük hayatımda ama albümün promosyon döneminde mecburen aktif oluyor insan. Müziğe katkısına gelince; müziği tanıtmaya çok katkısı olduğunu düşünüyorum. Tıpkı TV, gazete ve radyolar gibi ayrı bir vitrin sosyal medya da. Özellikle gençler çok aktif kullanıyorlar ki bizim için çok önemli.
Yeni albüm yapan sanatçılar, sektörde hemen kabul görüyor mu? Siz bu dönemde neler yaşadınız?
Maalesef hayır. Yeni albüm ya da single yapanların çok çok küçük bir kısmı kabul görüyor bence. Yeniliğe ve yeni isimlere çok açık bir sektör olduğumuzu düşünmüyorum ki ben de oldukça zorlandım. Doğru şarkı, doğru çevre vs. gibi bir sürü parametre var kabul görebilmek için. En çok da şans, kısmet elbette. O kadar yoğun ve kalabalık ki sektörümüz yeni birinin zaten başarıyı yakalamış, bir şey ürettiği anda kabul gören kitlenin arasında var olabilmesi, kendini tanıtabilmesi çok zor.
En çok ne tarz müzik dinlersiniz? Etkilendiğiniz isimler var mı?
Elbette var. İnsan mutlaka birilerinden, bir şeylerden etkileniyor ama spesifik isimler sayamam.Yerli yabancı bir çok tarz dinliyorum. Mesela spor yaparken yabancı hard dubstepleri çok dinliyorum. Bir şey okuyorsam daha sakin şeyler tercih ediyorum. Ama şarkımdaki sözlerin tarzından da belli olduğu gibi arabesk çok fazla dinliyorum.
Müzik yapmanın zorlukları nelerdir?
Müzik yapmanın belli bir seviyeye geldikten sonra zorluğun aksine tam bir keyif işi olduğunu düşünüyorum. Terapi gibi bir şey...
AKŞAM İNTERNET SİTESİ
10 yaşında annem bana bir gitar aldı. Daha öncesinde de klavyede, izlediğim filmlerin müziklerini çalardım zaten. Hediye gitarla beraber gitar derslerine başlamış oldum. Sonra Akdeniz’de ve Mersin’de sahilde arkadaşlarla toplanıp bol bol çalmaya başladık. Ortaokulda amatör grup kurduk. Gitarın yanında az biraz piyano ve bateri de çalarım. Daha sonra Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde İşletme okurken, ani bir kararla İşletme fakültesini bırakıp konservatuar eğitimine başladım. Sayıları bırakıp, notaları seçtim anlayacağınız. Gördüğünüz gibi müzik yolculuğum halen devam ediyor.
Yorumcu kimliğiniz yanında söz ve besteci olarak karşımıza çıktınız. Siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?
Duygusalımdır aslında ama çok göstermemeye çalışırım. Yaşadıklarımı ya da etrafımda yaşananları birleştirip insanlarla paylaşmaya çalışıyorum. Yorumcu kimliğimden ziyade ben daha çok söz yazarı, besteci tarafımı seviyorum. Çünkü yeni besteler yeni şarkılar yaratmak bana daha büyük bir heyecan veriyor. Özellikle çok fazla cover’ın yapıldığı ve yeni şarkı sıkıntısı yaşanan bu dönemde yeni üretimlerin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
İMDAT ŞARKISI ‘FEBYO TAŞEL’ DİYE BAĞIRDI
Deneyimli müzisyen Febyo Taşel ile yollarınızın kesişme hikayesini anlatabilir misiniz?
Ben “İmdat”ı ilk yazdığımda şarkı tabiri caizse bana ve yakınlarıma sanki “Febyo Taşel” diye bağırıyormuş gibi geldi. Tarzı itibariyle aranjesini onun yapmasını istemek için yanına gittiğimde tanıştık. Çok güzel bir müzik ortaklığı oldu bu şarkı. İyi anlaştık ve sonucu da iyi oldu. Febyo zaten yetenekleri tartışılmaz çok iyi bir aranjör ve müzisyen.
Sporla aranız nasıl? Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?
Müzik dışında en çok yaptığım şey sanırım spor. Tenis aşığıyım. Haftada 3-4 gün oynamaya çalışıyorum. Bununla beraber fitness, yüzme ve tae box yapıyorum sık sık. Sonuçta sahnedeki insanın görüntüsünün de çok önemli olduğunu düşünüyorum ve kilomu korumaya çalışıyorum.
MADDİ KAZANÇ İÇİN ŞARKININ YAKIŞMADIĞI İNSANLA ÇALIŞMAM
Türkiye’de kimin bestelerinizden birini seslendirmesini isterdiniz?
Her müzisyenin gönlünden geçen isimler elbet vardır. Klişe bir şekilde aynı isimleri saymak istemem. Sadece şarkı en çok kimi istiyorsa ya da hakkını en iyi kim verecekse o okusun isterim. Sırf maddi kazanç sağlamak için anlamsız şarkılar yapmak ya da yakışmayacağını düşündüğüm insanlarla çalışmak istemem.
Son dönemde müzisyenler imaj danışmanlarıyla da çalışmaya başladı. Sizin modaya bakış açınız nedir?
Çok yakından takip ettiğimi söyleyemem. Ama hiç bakmam, üzerime yakışanı giyerim de demem. Bu ikisinin ortası … Kıyafetlerimle ilgili çevremden gelen tepkileri de görmezden gelmem.
“İmdat” şarkısı neyi anlatıyor?
“İmdat” adında da olduğu gibi isyan içeriyor biraz. Seven, sevdiğini kaybeden, içindeki acıyı, sevdiğine sitemini ve her hatırada hissettiği, hatırladığı, unutamadığı acıyı, kederi anlatan bir adamın hikayesi…
Tiyatroyla ilgilendiğinizi biliyoruz. Bir çok şarkıcının yaptığı gibi siz de kariyerinize oyunculuğu eklemeyi düşündünüz mü?
Evet, lisede ve üniversitede amatörce tiyatro yaptım. Meraklıyım oldukça. Çok keyifli ama bir o kadar da zor bir iş olduğunu biliyorum. Oyunculuğun zaman, emek ve ciddi bir eğitim gerektirdiğini düşünüyorum. Oyunculuk yapmaya gelince; hala düşünüyorum aslında. O da benim çok ilgimi çekiyor, hevesliyim. Türk dizileri arasında favorim ise Kurtlar Vadisi.
SOSYAL MEDYA VİTRİN GİBİ…
Sosyal medyayı aktif kullanıyor musunuz? Sosyal medyanın müziğe katkısı olduğunu düşünüyor musunuz?
Çok aktif değilim aslında günlük hayatımda ama albümün promosyon döneminde mecburen aktif oluyor insan. Müziğe katkısına gelince; müziği tanıtmaya çok katkısı olduğunu düşünüyorum. Tıpkı TV, gazete ve radyolar gibi ayrı bir vitrin sosyal medya da. Özellikle gençler çok aktif kullanıyorlar ki bizim için çok önemli.
Yeni albüm yapan sanatçılar, sektörde hemen kabul görüyor mu? Siz bu dönemde neler yaşadınız?
Maalesef hayır. Yeni albüm ya da single yapanların çok çok küçük bir kısmı kabul görüyor bence. Yeniliğe ve yeni isimlere çok açık bir sektör olduğumuzu düşünmüyorum ki ben de oldukça zorlandım. Doğru şarkı, doğru çevre vs. gibi bir sürü parametre var kabul görebilmek için. En çok da şans, kısmet elbette. O kadar yoğun ve kalabalık ki sektörümüz yeni birinin zaten başarıyı yakalamış, bir şey ürettiği anda kabul gören kitlenin arasında var olabilmesi, kendini tanıtabilmesi çok zor.
En çok ne tarz müzik dinlersiniz? Etkilendiğiniz isimler var mı?
Elbette var. İnsan mutlaka birilerinden, bir şeylerden etkileniyor ama spesifik isimler sayamam.Yerli yabancı bir çok tarz dinliyorum. Mesela spor yaparken yabancı hard dubstepleri çok dinliyorum. Bir şey okuyorsam daha sakin şeyler tercih ediyorum. Ama şarkımdaki sözlerin tarzından da belli olduğu gibi arabesk çok fazla dinliyorum.
Müzik yapmanın zorlukları nelerdir?
Müzik yapmanın belli bir seviyeye geldikten sonra zorluğun aksine tam bir keyif işi olduğunu düşünüyorum. Terapi gibi bir şey...
AKŞAM İNTERNET SİTESİ