Yılmaz Özdil yazdı: "Devlet adamı"

Usta kalem Yılmaz Özdil'in Sözcü Gazetesi'nde bugün yayınlanan yazısı...

Yılmaz Özdil yazdı: "Devlet adamı"

...

Ardahan milletvekili olacaktı.

Ama, talihsizlik işte…

Sedat Peker tarafından yolsuzlukla suçlanınca, istifa etmek zorunda kaldı.

Muhalif medyamızda kısaca “saray danışmanı” denilen bu kıymetli devlet adamımızın, en son durağı saraydı, saraya gelene kadar uğramadığı, el üstünde tutulmadığı adres kalmamıştı.

(Halk arasındaki tabirle etle tırnaktır bu… Al takke ver külahtır, al gülüm ver gülümdür, şıracıyla bozacıdır, hacivatla karagözdür, kavukluyla pişekardır, aşukla maşuktur, iktidarmış muhalefetmiş gibidir ama, ruh ikizidir, biri olmazsa öbürü olmaz, tencere kapaktır.)

(Düzen değişse bile, düzülenin aynı kalmasına özen gösteren sistemdir.)

(Eğer ben bu siyasetçi/medyacı esnafını tanıyorsam… Önce hararetle araştırmacı gazeteci ayaklarına yatarlar, hadisenin üstünü usul usul örterler, neticede “Sedat Peker ayıp etti”ye bağlarlar.)

E şimdi, doğal olarak diyeceksiniz ki, iktidarıyla muhalefetiyle herkesin adeta kapış kapış kapıştığı, tebrik etmek için kuyruğa girdiği böylesine büyük bir devlet adamımızla senin hiç temasın olmadı mı?

Olmaz olur mu, oldu.

Benim hakkımda suç duyurusunda bulundu!

Yetmedi, beni mahkemeye verdi.

Mahkeme kararıyla yazıma erişim yasağı getirtti, yayından kaldırttı.

Sözcü'nün internet arşivinden bile sildirtti!

Aslında yerden göğe haklıydı.

Benim bu tür devlet adamı işlerine kafam pek çalışmıyor.

Kendisinin doğumgününü kutlayacağıma, Sedat Peker'in doğumgününü kutlamayı tercih ettim, gazeteci filan olmadığım ordan belliydi!

Devlet adamlarımızın kıymetini bilmediğim için kendi kendimi ayıplıyorum.

Yolsuzlukla mücadelede cümleten hayırlı başarılar diliyorum.

YAZININ TAMAMINI BURAYA TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ!...