Zeynep Beşerler içini Ahmet Hakan'a döktü!..
Zeynep Beşerler açıklamaları ve tavırlarıyla onun kafasındaki “soğuk, kasıntı, hırslı, ‘eski sevgili’ üzerinden bir şeyler yapmaya çalışan kadın” imajını yerle bir etti.
Bir ilişki yaşadınız (Kenan İmirzalıoğlu) ve bitti. Ama
yankısı sizin açınızdan bitmek bilmiyor. Neden?
- Çok uzun sürdü o ilişki. Belki o yüzden bu kadar çok merak
edildi. Ama ben artık bu konuda konuşmamayı tercih ediyorum.
Ama sanki bu konuda konuşmaya istekliymiş gibi bir imaj
vermişsiniz.
- Vallahi o imajı veren ben değilim. Bana verilmek istenen imaj
bu.
Kim veriyor o imajı size? Medya mı? Mesela size soru
soruyorlar, siz “Ben konuşmak istemiyorum” diyorsunuz, onlar başka
şeyler mi yazıyorlar?
- Aynen öyle... Daha yeni başıma geldi, “Adımın geçmesini
istemiyorum” dediğim halde koskoca başlık atmışlar.
Ama daha yakında “Onun öpüşme sahnesini görsem içim
burkulur” gibi başlıklar gördüm. Böyle demişsiniz.
- Bunlar kesilip, biçilip manşete taşınanlar. Bana sorulan her
soruya elimden geldiğince açık yüreklilikle cevap veriyorum. O
zaman da böyle bir soru sorulmuştu. Ben de bunu çok naif bir
şekilde söyledim ama bunu kesip manşete taşıyınca işin rengi
değişiyor. Çok daha lüzumsuz yerlere gidiyor.
Ama artık bütün bunları bir tarafa bırakıp eskide kalmış
ilişkiniz hakkında konuşmama kararı almışsınız.
- Evet. Bir hayatım, yaptığım birçok iş var. şu anda hayatımda biri
var veya yok; artık bunun konuşulmasını istemiyorum.
O HABERLERE NEDEN İHTİYACIM OLSUN Kİ
Hadi biraz da şeytanın avukatlığını yapayım. Bu haberler sizi
gündemde de tutuyor.
- Benim böyle bir şeye niye ihtiyacım olsun ki? Son dönemde üç
sinema filmi çektim. Rol aldığım dizi her hafta birinci oluyor. Ne
gibi bir derdim olabilir?
Tamam, bu konuyu kapatalım. Bize şu üç filmden söz edin
lütfen.
“Sultanın Sırrı”, Sinan Çetin’in “Kağıt” filmi ve “şov
Biziniz”...
Daha önce kaç filmde oynadınız?
- İki filmim var daha öncesinde. “Türkler Çıldırmış Olmalı” ve
“Sizi Seviyorum”.
Ya diziler?
- “Aşk ve Ceza”, “Alacakaranlık”... Çok fazla var.
Oyunculuk nasıl başladı?
- Tesadüf. Reklam oyunculuğuyla başladım. Sinan Çetin’le bir reklam
filmi çekmiştim. Sonra televizyon programları yaptım. Uğur Yücel’le
tanıştım. ılk dizim “Alacakaranlık” oldu. Uğur Abi sayesinde
başladım oyunculuğa.
Siz bir oyuncu olarak mı yaşlanacaksınız?
- Bilmiyorum. şu anda keyif aldığım ve mutlu olduğum işi yapıyorum.
Ama ne kadar yaparım hiçbir fikrim yok.
Bir hedefiniz yok mu yani?
- Hayır. Ben hayatıma büyük hedefler koymam. Yarın ne olacağı belli
değil, o yüzden biraz daha “carpe diem” taraftarıyım.
HİÇBİR ZAMAN ŞİŞKİN BİR EGOM OLMADI
Bir iddianız olması gerekmez mi?
- Elimden geldiği sürece bu işi en iyi şekilde yapacağım. Ama
ileride Oscar almayı düşünmüyorum. Türkiye’de film çekmeyi becerdik
de gidip Amerikalılarla mı oynayacağız?
Ama yine de insanın bir hırsı olmaz mı?
- Maalesef hayatımdaki en büyük eksikliğim bu. Hayatımda hiçbir
zaman hırsım, kıskançlıklarım ve şişkin egom olamadı. O yüzden
galiba yanlış bir iş yapıyorum.
Oysa uzaktan bakanlar sizin hırslı biri olduğunuzu
düşünüyorlar. Galiba imajınızı iyi yönetemiyorsunuz.
- Belki de...
Yani kasıntı, kibirli, yukarıdan bakan biri
değilsiniz.
- Değilim, asla.
İZMİR'DEN SILA’YLA EL ELE AYRILDIK
Nerelisiniz?
- İzmir.
Nasıl bir aileniz var?
- Çok modern ve her şekilde kız kardeşime ve bana sonsuz destek
veren bir ailem var.
Ailenizle mi yaşıyorsunuz İstanbul’da?
- Annem ve babam İzmir’de... Ben kız kardeşimle yaşıyorum.
Yakın çevrenizi kimler oluşturur? Magazin dünyasından
isimler mi?
Sanatçı arkadaşlarım tabii ki var. Ama en yakın çevremi ızmir’deki
ortaokul, lise ve çocukluk arkadaşlarım oluşturuyor.
En yakınınızda olan bir sanatçı dostunuz yok
mu?
- Var. Sıla mesela... O da ızmir’den. 12 yaşından beri arkadaşız.
Biz el ele birlikte geldik İstanbul’a.
O şarkıcılık hayali kurar mıydı?
- Evet, öyle bir hayali vardı.
Sizin bir hayaliniz var mıydı?
- Benim yoktu. Ben ne iş yapacağımı bilmiyordum açıkçası. Sadece
biliyordum ki masa başı bir iş yapamam.
ROMANTİĞİM AMA AĞLAK DEĞİLİM
Duygusal bir insan mısınız?
- Romantik bir yanım olsa da ağlak değilim. ıçimde öyle bir şey var
ama hayalperest sayılmam. Biraz karamsarım.
İstanbul’da mı kalacaksınız?
- Şu anda İstanbul ama bir 10 sene sonra ızmir. Buradaki hayat beni
yoruyor çünkü.
OSCAR İSTEMEM CANNES OLABİLİR
Ne okudunuz?
- Fransız Dili ve Edebiyatı. Ama üçüncü sınıfta bıraktım. Oyunculuk
ağır bastı.
Fransızcanız nasıl?
- Ortaokul ve liseyi de Fransız okulunda okudum. O yüzden biraz
iyi.
Bunu bir avantaja çevirip Fransa’ya açılabilirsiniz
belki.
- Oscar istemem ama Cannes olabilir...
YALNIZLIĞI ÖZLÜYORUM
Nasıl geçiririsiniz bir gününüzü?
- Haftanın beş-altı günü sabahtan akşama kadar çalışıyorum. Vaktim
olduğunda arkadaşlarımı görüyorum. Sinemaya gitmeye çalışıyorum.
Bazen hiçbir şey yapmamaya çalışıyorum. Boş boş oturup müzik
dinliyorum. Yalnız kalmanın tadını çıkarıp kafamı boşaltmaya
çalışıyorum. Çünkü çok kalabalık yaşıyoruz. Yalnızlığı
özlüyorum.