Simge Tertemiz içini döktü!...

Eski eşi Murat Kadıoğlu’ndan şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşandı. Ancak çok geçmeden eski eşinin, arkadaşı manken Şebnem Schaefer ile aşk yaşadığını öğrendi. Büyük hayal kırıklığı yaşayan manken, yaşadığı ‘kabus’u anlattı...

Simge Tertemiz içini döktü!...
Millet'ten Başak Çokan'ın röportajı...

Bir süredir ekranlardan uzaksın. Oyunculuk gibi teklifler de mi yok?


Oyunculuk teklifleri alıyorum. İki proje var ama bana uyması gerekiyor. İnsanlar beni izlerken "Bu da mı oyuncu oldu?" desinler istemiyorum.

Mankenlik artık tükendi. Artık podyum dünyası diye bir şey kalmadı.

Birçok konuda önüm kesiliyor. Ve bu kadar doğru düzgün yaşayıp elimden geldiğinde uğraşmama rağmen hak ettiğim yerde değilim. Mankenlik dediğiniz şey kalmadı. Bu yüzden artık iş seçemiyorum. Çünkü iş kalmadı ama ben bu işten para kazanıyorum.

Mankenler arasında da kadrolaşma var. Siz de böyle şeyler yapıyor musunuz?

Benim camiada bir kişi var bu şekilde davrandığım. (Şebnem Schaefer) Ancak ekmeğini engelleyerek değil, sadece ikimizin adı varsa kadroda; ya onu ya da beni seçmelerini istiyorum. Bunu da özel hayatımla ilgili hassas konular olduğu için istemiyorum. Yoksa herkese karşı uyumluyum.

Erken bir evlilik yaptın. İlk ilişkinde kendini hemen nikah masasında buldun...

Gerçekten çok erken yaşta bir evlilik yaptım ve ardından boşandım. Şimdi yine ciddi bir ilişkim var. Sanırım ben flört etmeyi bilmiyorum. Çünkü ciddi ilişkilerin kadınıyım.

Kötü bir evlilik ardından aşktan korkmadın mı?

Hayır aşktan değil, aşık olacağım erkeklerin yalanlarından korkuyordum. İnsanlar, "Simge sen daha lohusayken neler yaşadın. Nasıl böyle kaldın?" diye soruyor. Ben de bilmiyorum. Ama Allah biliyor, dört duvar arasında ne acılar çektiğimi. İnsanlar bilip bilmeden yargıladı beni. Bu dönemi sağlıklı atlatıp oğluma iyi bir anne olmak için psikoloğa gittim. Bunu yapmasaydım ağır bir depresyon yaşardım. Ama aşktan korkmadım.

Bugün hayatında değiştirmek istediğin şeyler var mı?

Eş seçimime dikkat eder, annemin sözünden çıkmazdım. Çünkü annem nikaha saniyeler kala ‘istersen bırak, vazgeç’ dedi ama ben bırakmadım. Ve gördüm ki aile onayının çıkmadığı evliliklerden hayır gelmiyor.

Yanlış bir evlilik yaptığını ne zaman anladın?

Kayra'yı doğurduktan 15 gün sonra boşanma kararı aldım. Ama oğlum çok küçük diye ikinci şans verdim. Ancak bırak düzelmesini, daha da beter oldu.

Hakkında o dönem yazılanlar görünce ne yaptın?

Kendi doğum günüme ait bir fotoğrafı bile gazetede görünce rahatsız olmuştum. Yaşadıklarımı bilmeden, gördükleri iki kareyle beni yargıladılar. Yıllarımı verdiğim adam bile arkamı döner dönmez arkamdan konuştu. Dostlarım da var böyle. Ama ben ‘İyi ki yaşamışım’ diyorum. Allah’ın sevdiği kuluymuşum ki beni sınadı.

Yeni sevgilinden yana korkuların oldu mu?

Elbette tanımadığım için korkularım vardı. Berdan’la ilişkimize başlayacağımız zaman kaygılar oldu. Ama ben acımı çektim ve Rabbim yüzümü güldürdü.

Berdan Bey’de seni etkileyen ne oldu?

Kalbinin güzelliği. Ayrıca ruhunun güzelliğinin, bedenine bu kadar iyi yansıdığı başka adama rastlamadım. Aile terbiyesi, arkadaşlarımla konuşma tarzı, oturması, kalkmasıyla her ortama rahatlıkla girebileceğin bir adam. Onu tanıdıkça daha çok sevmeye başladım. Ailemde onay verdi ve onu çok seviyorlar.

ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIKLARA UĞRADIM

Boşanma olayında oğlun Kayra'yı nasıl korudun?


Benim boşanmam kavga dövüşle oldu. Çok büyük haksızlıklara uğradım. Babasıyla ilgisi asla olumsuz konuşmam. Ne olursa olsun, onun babası. Babasını sevsin, özlesin.

Oğlun Kayra’nın seni şok eden yorumları veya tepkileri oldu mu?

Kayra 1.5 sene önce daha 2 yaşındaydı. Annem, ablam, ben ve Kayra masada yemek yiyorduk. Bir tane sandalye boştu. Kayra ona bakıp "Anne, babamı çağırır mısın? Bu sandalye boş, gelsin" dedi. Meğer çocuğun önünde ağlamamak gerekiyormuş. Tecrübesizim bilmiyordum. Kayra ben ağlayınca yanlış bir şey söylediğini düşündü. Bir daha asla oğlumun yanında ağlamadım.

OĞLUNA BU DURUMU NASIL İZAH EDECEK?

Eski eşin Murat Kadıoğlu şimdilerde düğün hazırlığında. Bu dönemde Kayra ile babasının diyalogu nasıl?


Kendisi çok yoğun bir iş adamı olduğu için maalesef Kayra ile yeterince ilgilenmiyor. Keşke baba-oğul ilişkileri güçlü olsa. Oysa haftada bir gün görme izni var ama biz bunların hiçbirini yapamıyoruz. Mesela hiç yatılı almadı. 3 ayda bir görüyor. Ben de bu yüzden pedagog gözetiminde oğlumun bu durumdan zarar görmemesini sağlamaya çalışıyorum.

Kayra sormuyor mu babam nerede diye?

Sormaz mı? Ona en çok ihtiyaç duyduğu yaşlar. Şimdi Kayra küçük, peki büyüyünce ne yapacak acaba? O zaman oğluna bu durumu nasıl izah edecek bilemiyorum.

Peki nafakanı alabiliyor musun?

O konuda da huzurlu değiliz. Çünkü o parayı zorlayarak veriyor. Her ay avukattayım. İnan beni özel hayatı beni hiç ilgilendirmiyor, oğlumu üzmesin yeter.

Kayra'nın eski eşin ve onun eşi ile görüşmesinden rahatsızlık duyar mısın?

Kesinlikle beni rahatsız eder. Şayet evlendiği insan benim tanıştırdığım, evime girip çıkan bir arkadaşım olmasa sorun yok. Eski arkadaşım, eski eşinle evleniyor. Çocuğum bunlarla yan yana gelecek. Bu yüzden kötü olurum. Keşke eski eşi ya da başka birisiyle evlenseydi, sorun yoktu. Ama o insan benim arkadaşım. 
Konular Röportaj