Aytaç Şaşmaz: "Kendimle savaş halindeyim"

Kanal D’nin sevilen dizisi ‘Hekimoğlu’nda "Emre" karakterini canlandıran Aytaç Şaşmaz, “Kendimle savaş halindeyim, hedefim kendimi geçmek oldu her zaman” dedi.

Aytaç Şaşmaz: "Kendimle savaş halindeyim"

Milliyet Gazetesi'nden Senem Aydın'ın röportajı...

‘Hekimoğlu’ dizisi ve müzik çalışmalarınız bir arada devam ediyor. Hayatınızda nasıl bir dönemdesiniz?

Dizi yoğun bir tempoyla devam ediyor, bunun yanında üzerine pek düşemesem de bir şarkı daha yapmak gibi bir hayalim var. Galiba hayatımın üretme dönemindeyim. Olduğum yerde durmak istemiyorum. Yeni atılımlar yapmaktan kaçmıyorum.

Diziye başlarken bu kadar sevileceğini tahmin eder miydiniz?

Evet, tahminim bu yöndeydi. Çünkü dünyası çok özel ve kapsamlı bir iş. İlk duyduğumda da, senaryoyu okuduğumda da güzel geri dönüşler alacağına inanıyordum. Böyle bir işin parçası olduğum için çok mutluyum.

Sokakta nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Bazen “Doktor” diye seslenenler oluyor (gülüyor). Yakın çevremde daha çok tabii. Bana hastalıklarından bahsediyorlar, fikir istiyorlar...

Doktor olmak ister miydiniz?

Doktorluk çok kutsal bir meslek. Bunu işin içine girince çok daha iyi anladım. Büyük sorumluluk bir insan hayatının elinde olması. Doktorlara çok saygı duyuyorum bu anlamda ama sanırım olmak istemezdim.

‘Barındığım Hikaye’den sonra yeni bir şarkı hazırlığında olduğunuzu söylediniz, şu an ne durumda?

Şu anda üretim aşamasındayım. Çok heyecanlıyım. ‘Barındığım Hikaye’deki eksiklerimi kapatmak için her zamankinden daha dikkatli olmaya gayret ediyorum. Eksiksiz olsun istiyorum, o yüzden de bu sefer çok daha fazla vakit ayırmak ve ne zaman tam anlamıyla içime sinerse o zaman herkesle paylaşmak istiyorum.

Pandemi süreci size yaradı mı?

Yaradı veya yaramadı diyemem. Sabır gerektiren bir dönemdeyiz. Çok şükür yakın çevremden kimseye bir zarar gelmedi. Her şeye rağmen hayat devam ediyor. Umarım bu kötü dönemi en iyi şekilde atlatırız.

Müzik ve oyunculuk hep bir arada mı devam edecek?

Evet. Oyunculuk benim mesleğim, hayatımın merkezinde, müzik yapmak ise hayallerimin bir parçasıydı ve adım atmaktan korkmadım.

Eğitim almaya başladım ve bu anlamda da kendimi kanıtlamak istiyorum.

Hikayeniz Manisa’dan İstanbul’a uzanıyor. Lise yıllarında tiyatroya adım atan Aytaç, bugünleri hayal eder miydi?

Hayaller bizi gerçeğe taşır. Hayatta kimsenin size inanmadığı zamanlar yaşarız fakat kendimize inancımız eğer doğru düzeyde ise bence kazanamayacağımız iç savaşımız yok.

Abiniz İsmail Ege Şaşmaz da oyuncu… Ailede iki oyuncu olmasının avantaj ve dezavantajları neler?

Dezavantajı yok diyebilirim. Avantajları ise birbirimize destek olmamız ve birbirimizin eksiklerini en doğru şekilde kapatmaya çalışmamız.

Oyunculuğa dair hedeflerinizde neler var?

Kendimle savaş halindeyim. Hedefim kendimi geçmek oldu her zaman. Oyunculuk sonu olmayan bir yol. ‘Ben oldum’u kabul etmeyen bir meslek. Bu yolda her alanda kendimi geliştirip, parçaları bir bütünde toplamak istiyorum. Oyunculuk hayatımdaki eğitimime devam etmek istiyorum ilk olarak... Sonrasında zaten hayat sana yollar sunuyor ve seçimler yapıyorsun. Umarım doğru yollardan yürüyüp, o anki hayallerime ve hedeflerime ulaşırım.

‘Bana göre aşk ihtiyaçtır’

Aşk sizin için ne ifade ediyor?

Herkes kendi hayatının başrolünde, kendine özgü hissiyatları var. Bana göre aşk ihtiyaçtır. Parmak izi gibidir, tarifsizdir. Bu yüzden de kimse aşkı açıklayamaz ama herkes yaşar. İnsanın doğasında olan tarifsiz, en güzel
duygudur.

Aşk uğruna fedakârlık yapar mısınız?

Evet yaparım, aşk her şeye kadirdir.

Şöhret hayatınızda neleri değiştirdi?

Şöhret, bir şey ifade etmiyor açıkçası. Benim için önemli olan mesleğimi en iyi şekilde icra etmek. Hayatımda da değiştirdiği pek bir şey yok, sadece sorgusuz sualsiz yanımda olan, bana inanan insanlar kazandım ve yanımda olmaları her zaman daha da güçlendirdi.