Beslenme konusunda çocuğunuza iyi örnek olun

Doğumdan itibaren çocuğumuzu beslerken nelere dikkat etmeliyiz?

Beslenme konusunda çocuğunuza iyi örnek olun

1- Sağlıklı beslenmeye ilk adım; anne sütü. Bebekler için en ideal ve sağlıklı besin anne sütüdür. Doğumdan sonra ilk altı ay boyunca anne sütü bebeğin bütün besinsel ihtiyaçlarını karşıladığı gibi anne ile bağını sağlamlaştırarak sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarına da destek verir. Çalışan anneler, pompa kullanarak bebeklerinin onlar evde yokken de sağlıklı beslenmesini sağlayabilirler. Anne sütü 24 saat boyunca buzdolabında veya 6 ay boyunca özel poşetler içerisinde derin dondurucuda saklanabilir.

İlk 6. aydan sonra bebeğin besin ihtiyaçları artar ve anne sütü demir minerali başta olmak üzere bebeğin ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalır. Altı ay bittikten sonra uygun ek gıdalara başlamak gerekir. 6. ayındaki bir bebekte ilk başlanması gereken besinler; 1- yoğurt, 2- sebze çorba, 3 - meyve püresi, 4 - pirinç unlu mama. Bu dört besin istenilen sırada yavaş yavaş miktarı arttırılarak tamamlanmak kaydıyla başlanmalıdır. Daha ileriki aylarda ise yumurta, çorba, sebze yemekleri ve et yemeklerine sırayla başlanması gerekir. Bebeğiniz 1 yaşına geldiğinde evde yapılan az yağlı baharatsız, az tuzlu yemekleri sizinle birlikte tüketebilir.

2- Büyümesini uzman doktor kontrolünde takip edin. Çocuk sağlığı açısından en önemli konulardan biri büyümenin izlenmesidir. Çocuk doktorunuz tarafından bebeğin düzenli aralıklarla büyümesinin değerlendirilmesi, bebeğin beslenme durumunu gözler önüne sermekle kalmaz, büyüme geriliğine neden olabilecek herhangi bir problemin erken saptanmasını ve daha kolay çözümlenmesini sağlar.

3- Çocuğunuz iştahsızsa... Çocukların iştahsızlığı çalışan anneler için büyük bir sorundur. Bütün gün boyunca annesinden ayrı kalan çocuk, özlemini gidermek için yemek yemeye zaman ayırmak istemeye bilir. Geç geldiğiniz günlerde önceden çocuğunuzun yemek yemesini sağlayın ve sizinle bire bir zaman geçirmesine fırsat verin. Çocuğunuzla ilgilenen kişiden çocuğun gün boyunca tükettiği besinlerin miktarlarını ve çeşitlerini not etmesini ve yemek yerken sergilediği davranışları gözlemlemesini isteyin. Gün boyu abur cubur tüketen, ayaküstü atıştıran, yemeklerden önce şekerli besinler tüketen çocuklar genelde iştahsız olur.

4- Beslenme de ve yaşamda her konuda ona örnek olduğunuzu unutmayın. Çocuğunuzun ilk rol modellerinin siz olduğunu unutmamalısınız. Çocuklar özellikle beslenme konusunda aile bireylerini örnek alır. Hiç sebze yemeyen, ayaküstü atıştıran ve düzenli beslenmeyen biri iseniz, çocuğunuzun sağlıklı beslenmesini bekleyemezsiniz. Gün boyunca sizden uzakta kaldığı için akşamları sizi çok dikkatli gözlemleyecek ve yaptıklarınızı yapmaya çalışacak olan çocuğunuzun sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasını istiyorsanız, başta siz ona örnek olun.

5- Aile sofraları çalışan anneler için daha önemlidir. Aile sofraları, tüm gün ailesinden uzak kalan çocukların, aile özlemlerini gidermesi, onlarla sohbet etme imkânı yakalaması ve doğru beslenme alışkanlıkları kazanması açısından son derece önemlidir. Akşam yemeklerinin saatlerinin belli olması ve bütün aile bireyleri ile sofrada yemek yenmesi önemli bir ayrıcalıktır. Aile hep birlikte sofrada yemek yerken çocuklarınızla hoş sohbet etmeli, şakalar yapmalı doğal davranmalısınız. Çocuklarınızla sofrada tartışmamaya dikkat edilmesidir. Çocukla sofrada yemek ile ilgili yapılacak tartışmalar, onda bir takım yanlış yemek yeme davranışlarına zemin hazırlar

6- Yemeği ödül olarak kullanmayın. Beslenme, bir ödül değil yaşamımızı devam ettirmemiz için gerekli olan ve hayat kalitemizi etkileyen bir olgudur. Çalışan annelerin çocuklarının beslenmesi ile ilgili en sık yaptığı hata beslenmede ödüllendirmeye gitmek veya besini ödül olarak görmektir. Çocuğundan uzak kalmanın kimi zaman yarattığı endişe ve suçluluk duygusu annelerin çocuklarına sürekli yiyecek bir şeyler satın almasına veya onları restoranlara götürmeleri ile sonuçlanabilir. Fakat bu çeşit bir beslenme tarzı çocuğun kilo almasına ve yanlış beslenme alışkanlıkları kazanmasına neden olur. Unutmayın ki, çocuğunuzu mutlu eden en büyük boy cips, en büyük boy menü veya en gösterişli çikolata değil, sizinle kaliteli zaman geçirmesidir.

NİL ŞAHİN GÜRHAN / AKŞAM GAZETESİ