Eda Taşpınar'dan özel açıklamalar

Matrix'le nasıl bir işbirliğiniz var?
Matrix'in yaptığı bir araştırma; kuaför salonlarındaki en büyük eksikliğin 'kişiye özel danışmanlık' olduğunu gösteriyor. Matrix bundan yola çıkarak kuaförlerde ilk kez 'stil danışmanlığı' projesini gerçekleştiriyor. Saç stilisti ile salonlarda bire bir görüşmeler yaparak kişi için en doğru saç rengini ve kesimi bulup onlara şekillendirme konusunda önerilerinde bulunuyoruz. Aynı zamanda kendi gardıroplarından üç kıyafet getirmelerini istiyoruz. Aslında hayallerindeki kadın olabilmeleri için onları baştan yaratıyoruz.

YAŞAM TARZLARINA BAKIYORUZ

Daha önce de stil danışmanlığı yapıyordunuz. Bu işin püf noktası nedir?
Bu işin püf noktası; gelen kişilerin ne istediklerini anlayıp çok fazla tarzlarının dışına çıkmadan onlara yardımcı olabilmek. Böylelikle potansiyellerini en iyi şekilde ortaya çıkarıp parıldamalarını sağlamak. Kendini bir kıyafetin içinde iyi hisseden bir kadın ile zıttını hisseden arasında duruş olarak bile büyük bir fark vardır.

Sizden danışmanlık hizmeti almak isteyenler randevu ile mi geliyorlar?
Bu proje kapsamında dört şehirde, sekiz farklı kuaför salonunda stil meraklıları ile bir araya geldim. Onlardan, randevu almalarını istedik ki gerçekten herkesle tek tek ilgilenelim diye...

Bu buluşmalarda bir kadında ilk olarak neye dikkat ediyorsunuz?
Tabii ki yaşam tarzına... Çünkü bir şeyler önermeden önce, o kişinin yaşam tarzına, fiziksel yapısına, ten rengine bakıyoruz ve kişiliğini anlamaya çalışıyoruz.

ZAYIFLIK TAKINTILARI VAR

Danışmanlık yaparken tamamen günümüzün trendlerine göre mi karar veriyorsunuz yoksa o kişinin istekleri doğrultusunda mı?
Direkt trendlere göre değil, çünkü bugün moda olan, yarın demode. Kişinin kendisini mutlu hissetmesi önemli...

Gözlemleriniz doğrultusunda kadınlar sizce en büyük hatayı nerede yapıyor?
Tek hataları; ayna karşısında çok fazla vakit geçirmemek ve kendilerini tanımamak, bazen de bakıp da görmemek. Ben mesela katılımcılara şöyle bir öneride bulunuyorum; "Giyinip aynanın karşısına geçin ve gözünüze ilk takılan şeyi çıkarın." İşte o fazla olan parçadır! Ayrıca hiçbirimiz manken gibi değiliz, olmamıza da gerek yok. Katılımcıların zayıflık takıntısı olduğunu görünce üzülüyorum, çünkü kadın dediğiniz, kadın gibi olmalıdır. Ben de bunun zayıflıktan geçtiğine inanmıyorum. Hatları belirgin olan sportif kadınların çok daha çekici olduğunu düşünüyorum.

Bir yere giderken ne giyeceğinizi önceden kafanızda tasarlar mısınız?
Ruh halim çok değişken olduğu için önceden planlasam bile o planlarım son anda hep değişiyor.

Giyim konusunda 'asla'larınız var mıdır?
Zamanla "Asla" dememeyi öğrendim, çünkü dönüp baktığımda "Asla" dediğim birçok şeyi yapmışım.

Yeni projeleriniz var mı peki?
Var ama sürpriz! Önceden paylaşmayı hiçbir zaman sevmedim biliyorsunuz.

SAÇIMI HİÇ BOYATMADIM, DOĞALLIKTAN YANAYIM BEN!

Siz de saçlarınızı çok değiştirmeyen birisiniz. Hiç kestirmeyi ya da boyatmayı düşündünüz mü?
Saçlarımı yıllardır uzun kullanmayı seviyorum ama hiç belli olmaz, bir gün kısacık bir saçla beni görebilirsiniz. Her kadın gibi benim için de saçlarım çok değerli. Şu an saçlarımın bu haliyle çok mutluyum, yarın ne ile mutlu olacağımı şu an bilmiyorum. Saçlarımı hiç boyatmadım. Kısa vadede de boyatmayı düşünmüyorum.

Saçlarınıza herhangi bir bakım uyguluyor musunuz?
Ben hep doğallıktan yana oldum. Saç bakımım için de badem yağı ve zeytinyağı kullanırdım. Matrix ile anlaşmadan önce saç bakım ürünlerini kullanıp performansını kendim test etmek istedim. Mükemmel bir sonuç yarattı. Bu nedenle danışmanlık verdiğim salonlarda Matrix'in ürünlerini gönül rahatlığıyla kullanıyorum.

HER ŞEYİ İYİ TAŞIYOR

Sevgiliniz Bora Kozanoğlu'na da kıyafet ya da saç konusunda tavsiyelerde bulunuyor musunuz peki?
Bir erkeğe karışmak o kadar kolay mı? Hem de tarzı olan bir erkeğe... Bora'nın çok hoş, sportif ve kendine has bir tarzı var. Zaten fiziksel yapısı gereği de her şeyi çok iyi taşıyor. Benim önerilerime gerek kalmadığını söyleyebilirim. Çocuk zaten güzel...

Öykü Yazıcıoğlu