İmam hatipli yazar Fatma Yavuz'un Gülşen yorumu gündem yarattı

Dört ay önce konserinde imam hatipliler ile ilgili sözleri nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan şarkıcı Gülşen, dün gözaltına alınmasının ardından çıkarıldığı nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hâkimliği'nce, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçundan tutuklandı.

İmam hatipli yazar Fatma Yavuz'un Gülşen yorumu gündem yarattı

Yazar Fatma Yavuz, Halk TV'de Can Coşkun ile Haber Masası'nda Gülşen'in tutuklanmasını değerlendirdi.

Yavuz, "Biz ilkeli olmakla mükellefiz. Gülşen'in söylediği hakaret midir değil midir, iyi midir değil midir hiç buraya girmeden. Hakarete tutuklama olmaz. Ben bunun hep karşısında oldum. Daha öncede yaşandı bu tür şeyler. Safiye İnci isimli bir kardeşimiz Atatürk'e hakaret etmişti. Sosyal medyada bir infial olmuştu. SafiyeİnciTutuklansın etiketleriyle tutuklanmıştı. Ben o zamanda karşı çıkmıştım. Yaptığı çok çirkindi, çok yanlıştı ama tutuklama olmaz demiştim. Atatürkçü dostlarımdan da itiraz edenler olmuştu. İlkesel olarak bunu yerleştirmediğimiz sürece bu bizim toplumsal barışımızı sürekli vuracak, tehdit edecek" diye konuştu.

'Hakaret tutuklama, hapisle karşılık verilecek bir suç olamaz'

"İmam Hatipli kardeşlerime seslenmek istiyorum özellikle" diyen Yavuz şöyle devam etti:

"Çünkü oyun onların üzerinden oynanıyor. Ben de bir İmam Hatip mezunu olarak, sevgili imam hatipli kardeşlerim bizim en önemli özelliğimizin adaleti savunmak olması gerekiyor. Ayetlerde hem kendi lehimize de, aleyhimize de olsa adaleti titizlikle ayakta tutmamız gerektiğiyle ilgili güncel söylemle 'Nass' var. Bu ilkeli davranışı yerleştirmek zorundayız çünkü bu temel bir insan hakkıdır. İfade özgürlüğü demek hep bizim hoşumuza gidecek şeyler söylenecek değil. Bazı çok can sıkıcı, sinirimizi zıplatan şeylerde söylenebiliyor. Hakaret bir sınırdır. Ben hakaretin suç olması gerektiğini düşünüyorum ama asla ve asla tutuklama, hapisle karşılık verilecek bir suç olamaz.


 

'Bence çok samimi bir özür diledi'

İlk söylediğinde bende karşı görüş bildiren bir tweet attım. 'Haddini bil Gülşen' diye. Çünkü şunu yapmak istiyordum. Devlet, kolluk kuvvetleri aradan çekilsin biz Gülşen ile ifade özgürlüğümüzü kullanarak birbirimize cevap verebiliriz. Bir İmam hatipli olarak o bana rencide edici bir şey söyledi. Bende 'Senin yaptığın yanlış, biz öyle değiliz' şeklinde yanıt verirdim.. Ben bunu yapamayacak bir insan değilim. Biz Gülşen ile bunu karşılıklı hallederdik. Zaten okudu bence Gülşen tepkileri. Üzüldü ve bence çok samimi bir özür diledi. Ben metnini çok beğendim. Şahsen ben tatmin oldum ve Gülşen'i affettim.

'Sizi İmam hatip gettosuna hapsetmeye çalışıyorlar'

Bu, toplum olarak bizim kendi aramızda halletmemiz gereken bir şeydi. Savcının, polisin buraya hiç girmesine gerek yok. Peki neden girdi? Çünkü bu iş ne hakaret, ne iki grubun birbirine söylediği şey değil seçim çalışmasıydı. Yine kutuplaşma üzerinden bir siyaset izleyecekler. Özellikle yine İmam hatipli kardeşlerime sesleniyorum. Bizim üzerimizden kendi siyasal iktidarlarını tahkim etmelerine izin vermeyin. En büyük zararı bize, İmam hatiplere veriyorlar. Bakın sizi hapsediyorlar İmam hatipli kardeşlerim. Sizi İmam hatip gettosuna hapsetmeye çalışıyorlar. Karşılıklı tahrik ediyorlar. Zannetmeyin ki Gülşen ve bu tür şeyleri ifade eden insanlar İmam hatiplere düşmanlar. Emin olun, özellikle iktidarın imam hatip üzerinden oynadığı bu haksızlıklara olan tepki sizin şahsınıza olan bir tepki değil. İşte THY'de imam hatipliler hikayesinden tutun da. Normalde bu ülkenin okullarından biridir. Diğer okullarla eşit olması gerekirken sürekli bir imtiyaz, bir ilişki üzerinden kurulan siyaset insanları bu noktaya getiriyor. Buna izin vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Biz hiç kimsenin arka bahçesi değiliz. Artık buna bir dur dememiz gerekiyor.

'Ortada mafya, katil, tecavüzcü cirit atıyor onların peşine düşsünler'

Gülşen özür dilemeseydi ben hala kırgın olarak kalırdım ama doğrusu kalbim çok tamir oldu. Ben bu özrü kabul ettim. Kutuplaşma siyasetinin inadına burada çağrı yapmak istiyorum. Gülşen'in serbest bırakılması için takipçisi olacağız. Çıktıktan sonra Gülşen ile bir buluşma öneriyorum. Biz çıkınca helalleşiriz, öpüşür barışırız. Kolluk kuvvetleri bizim aramızdan çekilsin. Ortada mafya, katil, tecavüzcü cirit atıyor onların peşine düşsünler, bizi rahat bıraksınlar."