Muhammed Yakut'un Türkiye’ye iade süreci nasıl işleyecek?

14 Mayıs genel seçimleri öncesindeki açıklamaları ile olay yaratan Muhammed Yakut’un İspanya’da yakalanması, yurt dışına kaçan suçluların nasıl yakalandığı konusunu gündeme getirdi. Yurt dışına kaçmak suçluları kurtarır mı?

Muhammed Yakut'un Türkiye’ye iade süreci nasıl işleyecek?

Seçim öncesinde Youtube üzerinden hükümet aleyhinde yaptığı yayınlar ile gündeme gelen Muhammed Yakut’un, İspanya’nın Santander şehrinde yakalandığı haberini ilk kez PD’den okudunuz.

Kırmızı bülten ile Interpol tarafından dünyanın her yerinde aranan Muhammed Yakut’un, İspanya’daki adli işlemlerin tamamlanmasının ardından Türkiye’ye iade edilmesi dört gözle bekleniyor.

Peki, ülkeler arasındaki adli yardımlaşma ve kolluk iş birliği nasıl işliyor?

INTERPOL, EUROPOL, FBI

Dünyadaki etkinliğini günden güne artıran Interpol, esasında uluslararası bir kolluk yardımlaşma birimidir.  Sınır aşan suç ve suçlularla mücadeleyi hedefler. Bu iş birliği sayesinde de suçlular her yerde istedikleri gibi hareket edemezler.

Ayrıca ABD’deki FBI ve AB’deki Europol gibi bölgesel çalışan kolluk teşkilatları da mevcuttur.

Kırmızı Bülten yerel yargı kararlarına dayanan bir uluslararası yakalama müzekkeresidir. Hakkında Kırmızı Bülten çıkarılan kişi Interpol’e üye olan bir ülkede kolluk birimi ile bir şekilde temasa geçtiği zaman derhal yakalanır. Kırmızı Bülten biyolojik veri de içerdiği için kişinin sahte kimlik kullanması vs sonucu değiştirmez.

Kırmızı Bülten ile yakalanan kişi hakkında genelde 40 günlük tutukluluk süresi işletilir. Ancak o ülkenin kanunlarına uygun olarak adli kontrol şartı ile serbest bırakma gibi diğer uygulamalara da gidilebilir.

Aralarında ikili adli yardım ve suçluların iadesi anlaşması bulunan ülkeler derhal gerekli prosedürleri işletir ve sonuçta ilgili mahkeme o kişinin iade edilip edilmeyeceğine karar verir. Kararlara itiraz yolu her zaman açıktır.

Interpol’de çeşitli renkler verilen ve değişik amaçlarla kullanılan diğer bültenler de vardır. Bunlardan en dikkat çekici olanı, kişinin yakalanmasını gerektirmeyen ancak seyahat ve hareketlerinin talep eden ülkeye bildirilmesini içeren ve kişinin takip altında bir suçlu olduğu hakkında uyarıcı niteliği bulunan Yeşil Bülten’dir.

Turuncu Bülten ise o kişinin çok tehlikeli olduğu konusunda bulunduğu ülkenin kolluk teşkilatını adeta uyarır.

Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi alınan yaptırım kararlarını ihlal eden kişiler hakkında uluslararası yakalama kararı çıkarabilir. Uluslararası faaliyet gösteren mahkemelerin de yakalama müzekkeresi çıkarma yetkisi vardır.

KOLLUK İRTİBAT GÖREVLİLERİ VE BAKANLIK TEMSİLCİLERİ

Bölgesel ve uluslararası adli iş birliğini etkin kılmak amacıyla kolluk teşkilatları karşılıklı olarak muhatap ülkelerde ofisler açarlar. Ankara ve İstanbul’da bazı ülkelerin kolluk teşkilatlarının irtibat ofisleri ve görevlileri görev yapmaktadır. Aynı şekilde Türkiye’de bu ülkelerde ofisler açmıştır.

Son yıllarda, kesin sayısını bilmemekle birlikte sanıyorum yaklaşık 100 ülkede büyükelçiliklerimiz bünyesinde görev yapan İçişleri Bakanlığı temsilcileri mevcuttur.

Bunlar sürekli olarak suç ve suçlular ile ilgili yerel makamlarla iş birliği içinde bulunurlar.

İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ

Milli güvenlik açısından tehlike arz eden azılı suçluları takibi için ülkelerin istihbarat örgütleri devreye girebilir veya aralarında iş birliği yapabilir. MİT’in aranan bazı önemli şahısları bazı ülkelerden yakalayıp getirmesi bu çerçevede gelişen olaylardır.

Aynı şekilde firari kişiler ellerindeki değerli verileri o ülkelerin istihbarat teşkilatları ile paylaşarak kendilerine dokunulmazlık elde etme yoluna gidebilirler. Böylelikle takip ve iade riskinden (en azından bir süreliğine) kurtulmuş olurlar.

Yani suçlular açısından neresi olursa olsun o kadar da güvenli değildir.

MUHAMMED YAKUT’UN ÖNEMİ

Açıkçası Muhammed Yakut birkaç videosunu izledikten sonra takip etmeyi bıraktığım birisidir. Kulislerde dolanan dedikoduları toplayıp “ifşa” adı altında videolar çektiği için bana çok da özgün gelmemişti. Olayların içinde değildi ve en önemlisi de “itirafçılık” yapmıyordu. Her gün kamuoyunun ilgisini çekecek farklı konular ile halkın karşısına çıkıyordu. Popülerdi ama altı boştu! Benim açımdan değerli bir bilgi kaynağı değildi.

Ama yaptığı işte başarılıydı. Hükümete muhalif olan hemen herkesi peşine takmayı başarmıştı. Her videosu gündem oluyor ve hükümet aleyhine olan bloğu daha da konsolide edebiliyordu. Değindiği konuların çeşitliliği kendisine çeşitli kaynaklarca bir bilgi akışı sağlandığını gösteriyordu.

“DÜNYA YETMEZ”

Muhammed Yakut’un hem kamu kurumlarının kendi içinde hem de uluslararası kurumlar ile yaptığı iş birliği sayesinde yakalandığı anlaşılıyor. Burada MİT, Emniyet ve uluslararası görev yapan personelimizin başarısı söz konusudur.

Şimdi Muhammed Yakut’u iade kararının verileceği bir adliye süreci bekliyor. İspanya mahkemeleri eldeki deliller ve hukuk çerçevesinde bir karar verecek.

Ama buradan çıkarılması gereken ders şudur: Suç işleyip ölene kadar kaçacağını sananlar için bir James Bond filminin ismi ile yazıyı bitirelim:

“Dünya Yetmez”

FERAMUZ ERDİN / patronlardunyasi.com