Müjdat Gezen: "Alçak gönüllü olmayı alçak olmaya tercih ettim"

Müjdat Gezen’i hayatına dokunduğu onlarca isim anlattı. Gazeteci Gökmen Ulu’nun kaleme aldığı “Bir Kar Tanesinin Çığa Dönüşümü Müjdat Gezen” kitabı usta ismin aydınlık Türkiye için mücadelesine tanıklık ediyor.

Müjdat Gezen: "Alçak gönüllü olmayı alçak olmaya tercih ettim"

Sözcü Gazetesi'nden Hande Zeyrek'in röportajı...

– Ömrünü tiyatroya ve eğitime adayan usta isim anlattı…

Müjdat Gezen ve Gökmen Ulu'yla Kadıköy'deki Müjdat Gezen Tiyatrosu'nda bir araya geldik. Kızı Elif Gezen'le sahneye koydukları ‘Baba Kız' oyunu öncesi sorularımızı yanıtlayan Gezen, Gökmen Ulu'nun kaleme aldığı kitapta 'Ben deşifre bir adamım bilinmedik bir yanım çok yok ama bu kitapta varmış yahu!' diyerek kendisinin de şaşırdığını söyledi…

– Gökmen nasıl ikna ettin hayatını kaleme almaya?

Gökmen Ulu: 2019'da Uğur Dündar Belgeseli'nin galasını yaptık ve sohbet ederken bu güzel fikir gündeme geldi. Uğur abi, “Gökmen, Müjdat'ı anlatmaya kaçıncı yüzyıldan başlayacaksın” dedi. (Gülüyorlar) Gerçekten zorlandığım Müjdat abinin övgüye değer yönlerinden söz etmeyi sevmemesi oldu. Ama yakınlarıyla, öğrencileriyle konuşarak, araştırarak gerekenleri öğrendim, yazdım.

Müjdat Gezen: Gökmen bana bugüne kadar benim yazdığım 56 kitabı okuyup derleyip, filmleri seyredip bu işi yapacağını söyleyince bu kadar emeğe acaba gerek var mı dedim ama muazzam bir kitap olmuş. Uzun, çabuk okunan bir kitap. Bilinmedik bir yanım çok yok ama kitapta varmış. Hatta Gökmen'e ben bunları nerede ne zaman söylemişim? diye sordum.

Bir kar tanesinin çığa nasıl dönüştüğünü anlatıyor kitap…

G.U.: Müjdat Gezen'in bir kar tanesiyken, kocaman kartopuna nasıl dönüştüğünün en güzel örneği MSM'dir.

– Gökmen, bir duayenin yaşamını aktarırken endişeye kapılmadın mı?

G.U.: Hayır. İki yıl boyunca derin saygı, titizlik, sevinçle çalıştım. Müjdat Gezen editöryal bağımsızlığa çok saygılı bir üstat, hiç müdahalede bulunmadı. Onunla çalışmak rahattır. Yüreğindeki sevgi kainatı doldurur.

– Topluma sevin sevilin diyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz?

M.G.: Annem ve babamın 50 yıllık evliliklerinde yüksek sesle tartıştıklarına hiç tanık olmadım. Kahkaha, müzik eksik olmazdı evimizde.

G.U.: Bir tespitim de şu: Müjdat Gezen, Mustafa Kemal aydınlanmasının en güzel meyvelerindendir.

Öğrencileriniz bize hiç parmak salladığı görülmedi kızmazdı diyorlar…

M.G.: Parmak sallamak ne aşağılayıcı harekettir. Bir gün Fatih Altaylı ne kadar alçak gönüllüsünüz dedi. Alçak gönüllü olmayı alçak olmaya tercih ettim.

– Çalışman ne kadar sürdü?

G.U.: Tam iki yıl. Kitap ve belgesel eş zamanlı tamamlandı. Sözcü Kitabevi yöneticisi Bilal Ak ve ekibi de kitaba yüreğiyle sarıldı.

– Bu süreçte Müjdat Gezen'den çok şey öğrendiğini yazmışsın. Neler öğrendin?

G.U.: En zor koşullarda dahi hayata gülümsüyor. Müjdat Gezen bir yaşam sanatı geliştirmiş. Öğrendiklerim kitaba zor sığdı, buraya hiç sığmaz.

M.G.: Ben de Gökmen'den nasıl soru sorulması gerektiğini öğrendim. Çünkü toplum soru sormaz oldu. Gökmen sorularıyla beni açtı. Samimiyet ortaya çıktı.

– Türkiye'nin yüzünü güldüren adam diyorlar size. Peki sizin yüzünüz gülüyor mu Müjdat Bey?

Yüzüm gülüyor ama ters anlamda. Gülünç hallerine gülüyorum. Kısa sürede Merkez Bankası sorumlusunun değişmesi. Maliye Bakanının değişmesi… Bu değişimlerin bir şey ifade etmediği mali durumumuzun değişmediğinden belli oluyor. Bir mizahçının kendi denetimini oto sansürünü fazla uygulamasını doğru bulmam. Onun için ağzıma geleni değil aklıma geleni söylüyorum.

"Kindar insan sola yatık yürür, kin yüreğe yüktür"

– İnsanlar gülmüyor. Bardağın dolu kısmını görmek nasıl mümkün olacak?

Çok üzülüyorum. Ama ilk seçimlerde mutlu olmayı deneyin tamam mı? Aynı ülkede aynı fikirlerde yaşıyoruz ama sen gel bir de benim içimdeki Müjdat'a sor. Bir gözümde yaş varken ötekinde sevgi perdesi var. Zaman zaman yalnız sevgi perdesiyle dünyaya bakmaya çalışıyorum.

– En büyük pişmanlığınız nedir?

Bursa'da MSM'yi açmak. Her şeyimi sattım ve Nilüfer Blediyesi'nin sanat arsasına bir bina yaptım. Bu binanın merdiven boyu eksik diye izin vermediler. Sonra izin vermeyen iki kişi de FETÖ'cü çıktı. Arada Müjdat gitti gümbürtüye.

– 60 yıldır politik tiyatro yapan bir isim olarak tiyatrolarda politikacıları eleştirilseler dahi izleyici koltuğunda yeniden görür müyüz?

Gayet tabii göreceksiniz. Ülkelerde inişler çıkışlar olur. Bu iniş yakında çıkışa dönecek.

– Bin bir emekle Türkiye'ye armağan ettiğiniz okulun yakılması… İfadeye çağrılmanız… Üzüldüğünüz olaylar yaşadınız… Kırgınlıklarınız var mı?

Unutuyorum. Kindar değilim. Ayıp gelir bana. Çok kindar insanlara bakın sola yatık yürürler. Kin yüreğe yüktür.

Müjdat Gezen: "Alçak gönüllü olmayı alçak olmaya tercih ettim"