Oğuz Murat Acı’nın ailesinden kayıp telefonlarla ilgili açıklama!

Yazar Eylem Tok’un 17 yaşındaki oğlu dört gün önce İstanbul’da ciple emniyet şeridinde duran gruba çarpmış ve bir kişinin ölümüne, dört kişinin de yaralanmasına neden olmuştu.

Oğuz Murat Acı’nın ailesinden kayıp telefonlarla ilgili açıklama!

Bunun üzerine Tok’un oğluyla apar topar Mısır’a kaçtığı ortaya çıkmıştı.

Oğuz Murat Acı’nın ailesinden kayıp telefonlarla ilgili açıklama!

Kaçış görüntülerinin ortaya çıkması üzerine Tok’tan avukatı aracılığıyla yazılı açıklama geldi.

Tüm sorumluluğun kendisinde olduğunu kabul eden Tok, oğlunun başına bir şey gelmesinden çok korktuğu ve ‘annelik içgüdüsüyle’ oğlunu kaçırdığını itiraf etti. “Lütfen beni de anlayın” diyen Tok, dönüp ‘adalete teslim olacaklarını’ kaydederek şu ifadeleri kullandı:


Oğuz Murat Acı’nın ailesinden kayıp telefonlarla ilgili açıklama! - Resim : 2

OĞUZ MURAT ACI'NIN AİLESİNDEN AÇIKLAMA

Sabah Gazetesi'nin haberine göre Oğuz Murat Acı'nın ailesi de kaza sonrası ilk kez açıklama yaptı.

Açıklamada; Yol üzerindeki yaralıların telefonlarının kayıp olduğuna vurgu yapıldı.

Oğuz Murat Acı'nın ailesi de kaza sonrası şu açıklamayı yaptı:

"Öncelikle, yazılanların tamamı bir senaryodur. Avukatları çok güzel bir kılıf uydurmuş. Tüm mağdur anne gibi davranıyor, ama oğlunun hiçbir suçu yokmuş gibi görünüyor. Öyle bir mağdur rolüne girmiş ki neredeyse bizler üzüleceğiz. Olay yerinde 5 kişiyi ölüme terk etmek hangi vicdanda var? Kaza yapanların hepsi 45 dakika boyunca baygın kalıyorlar. Kendi imkanlarıyla ayıldıktan sonra kendileri ambulansı arıyorlar. Oğuz ve bir diğer arkadaşı kazadan dolayı ormana doğru uçtuğu için onların telefonları bulundu, ama yol üzerinde yatan kişilerin hepsinin telefonları kayıp.

Nasıl bir şans ki onların telefonları kayıp değil, ama ulaşılabilir kişilerin telefonları kayıp oluyor. Sosyal medya gündemine oturana denk hiçbir açıklama yapılmadı.

Madem bu kadar canın acıdı, üzüldün, bir adım da neden bulunmadın da tek derdin kaçmak oldu? Havalimanındaki görüntülerinde de yüzünde hiç pişmanlık gibi bir tavır yok. Güle oynaya uçağa biniyorsun!"