Covid-19 pandemisini dize getiren ülke: Avustralya

Türkiye, Avrupa ve ABD, pandemide ikinci dalga ile mücadele ederken Avustralya, yeni vakaları ve Covid-19 kaynaklı ölümleri durma noktasına getirdi.

Covid-19 pandemisini dize getiren ülke: Avustralya

Örnek gösterilen bu başarı tablosu, dünyanın en uzun sokağa çıkma yasağı ile geçen zorlu bir sürecin ardından geldi.

Sözcü Gazetesi'nden Metin Aktaşoğlu'nun haberine göre Sidney Opera Evi yeniden açıldı, Ulusal Ragbi Ligi’nde Grand Final maçında Melbourne Storm, Penrith Panters’ı yenerken 80 bin kişilik ANZ Stadium’da tribünlerde 37 bin 303 taraftar vardı.

Covid-19 pandemisini dize getiren ülke: Avustralya

Avrupa ve ABD, corona virüsü ile ikinci dalga mücadelesi verirken 26 milyon nüfuslu Avustralya, virüsün yayılımını neredeyse tamamen durdurmak üzere.

Toplamda ise 27 bin 643 vakanın görüldüğü Avustralya’da Covid-19 nedenli ölümlerin sayısı ise 907. Covid-19 nedeniyle hastanelerde toplam 18 kişi yatarak tedavi görürken bunlardan yalnızca biri yoğun bakımda. Melbourne’de ise 30 Ekim’den bu yana yeni vaka çıkmıyor.

Kuzey Amerika, Avrupa, Hindistan, Brezilya, ülkemiz Türkiye ve daha pek çok farklı ülke günlük çıkan binlerce yeni vakayı kontrol altında tutmak için yoğun bir çaba sarf ederken Avustralya, Yeni Zelanda ile birlikte herkes için adeta canlı bir yol haritası çiziyor. Aynı zamanda Avustralya bu sayede virüsü kontrol altında tutma başarısının da Güney Doğu Asya ülkeleri Singapur, Güney Kore, Tayvan veya Çin ile Vietnam’la sınırlı olmadığını da göstermiş oldu.

Uzmanlar bu başarıyı anlamlandırmaya çalışırken bazı faktörleri de öne çıkarıyor. Bunların başında Avustralya’nın özellikle Avrupa’ya kıyasla çok daha hızlı ve sert bir şekilde uyguladığı sınırları kapatma politikası geliyor. Bununla birlikte ABD’nin uygulamasının aksine Avustralya, ülke içinde de seyahat kısıtlaması getirdi ve eyaletlerin büyük bir kısmı kendi sınırlarını da büyük ölçüde kapattı.

HALK, ÇAĞRIYI CİDDİYE ALINCA…

İkinci büyük faktör de Avustralya halkının virüsle ilgili algısını ve salgının ciddiyetini kavramasını sağlayan yaklaşım oldu. Halk, iki dünya savaşında bile kaybetmediği sivil özgürlüklerinden mahrum kalma korkusuyla karşı karşıya gelirken University of New South Wales’te epidemiyolojist olarak görev yapan ve aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü’ne danışmanlık yapan Marylouise McLaws, “Halka şunu dedik: Bu çok ciddi bir durum ve sizden de işbirliği ve dayanışma istiyoruz” diyor. Bu elbette neredeyse her hükümetin halkına söylediği bir şey ancak Avustralya’da çağrı daha bir ciddiye alınmış olsa gerek.

Washington Post’ta, Avustralya’nın başarısı hakkında kaleme alınan makalede ABD ile Avustralya kıyaslanırken iki ülkenin de 1 Şubat tarihinde Çin ile seyahat yasağı koyduğunu hatırlatıyor. Liderler özelinde de kıyaslama yapılan makalede yaklaşım farkının altı çiziliyor: Trump, konuyla ilgili danışmanı Anthony S. Fauci’yi açıkça eleştirirken Avustralya Sağlık Bakanı Greg Hunt, baştan beri uzmanlara yoğun bir şekilde güveniyordu.

Bir söyleşide “Ocak ve Şubat’ta yıkıcı bir artış yaşama riskini kontrol altında tutmaya odaklanmıştık. Açık bir stratejik planımız vardı çevreleme ve kapasite geliştirmenin kombinasyonunu sağladık” diyen Hunt “Sınırları kapattık ve tamamen testlere, takibe ve sosyal mesafeye odaklandık. Virüsle savaşmada hastanelerimizde ve diğer sağlık hizmetlerimizde kapasitemizi artırdık. Solunum cihazlarına ve aşı ile tedavi geliştirme çalışmalarına yatırım yaptık” ifadelerini kullandı.

'KAPASİTE GELİŞTİRME' KAVRAMI

Akademik bir kavram da olan 'kapasite geliştirme', bireylerin ve kuruluşların işlerini yetkin bir şekilde yapmak için gerekli beceri, bilgi, araç, ekipman ve diğer elzem kaynakları edinme, geliştirme ve elde tutma süreci olarak tanımlanıyor. Bu süreç, bireylerin ve kuruluşların daha geniş bir kapasitede performans göstermesini sağlıyor.

Aynı zamanda 70’li yaşlarında bir doktorun pozitif olduğu tespit edilmeden evvel 70’ten fazla hastayı muayene ettiği tespit edilirken bu şoke eden olayın ardından hızla geliştirilen proje sonunda halkın, psikiyatri departmanı da dahil olmak üzere tüm departmanlardan video muayene randevusu alabilmeleri sağlandı.

Tüm bu olumlu tablonun yanında her şey elbette güllük gülistanlık da gitmedi. Anketlerde halkın sınırlamaları desteklediği gözükse de Avustralya 29 yıl sonra ilk kez resesyon yaşadı; kapanmak zorunda olan küçük işletmeler oldu, depresyonlarda artış gözlendi, aile içi şiddet ve alkol tüketiminde sokağa çıkma yasakları sürecinde artış oldu ve salı günü sokağa çıkma yasaklarına karşı Melbourne’de düzenlenen eylemde çıkan olaylarda polis 404 kişiyi gözaltına aldı.

1 Temmuz’da 7 bin 920 olan toplam vaka sayısı 1 Eylül’de 25 bin 819’a yükselmiş, yine 1 Temmuz’da 104 olan ölüm sayısı ise son raddede 1 Ekim’de, 888’e yükselmişti.

Temmuz ve Ağustos aylarında günlük 700’ü aşkın vakanın görüldüğü ülkede kontrol elden gitmek üzereyken sert tedbirler hayata geçirildi. 111 günlük dünyanın en uzun sokağa çıkma yasağı Melbourne’de yaşandı. Yasak, 28 Ekim’de sona ererken ortalama yeni vaka sayısı 5’e kadar düşmüştü.

Melbourne’de yaşayan ve Avustralya’nın en önemli yayın kuruluşlarından SBS’in Türkçe servisinde çalışan gazeteci İsmail Kayhan da Sözcü.com.tr’ye Avustralya’daki süreci aktardı.

Kayhan, “Avustralya, pandeminin kontrolünde ciddi hatalar yapılmasına rağmen ve bu hataların salgının yer yer kontrolden çıkmasına neden olmasına rağmen, uyguladığı sıkı kısıtlamalarla pandemiyi kontrol altına almayı başardı” dedi. Melbourne’ün bağlı olduğu Victoria eyaletindeki duruma da dikkat çeken Kayhan şunları söyledi:

“Toplum 907 ölümün 819’u Victoria eyaletinde meydana geldi. Ölümlerin çoğunluğu Victoria’da Haziran ayında başlayan ikinci dalgada yaşandı ve eyaletin başkenti Melbourne’de, dünyanın en uzun sokağa çıkma kısıtlamalarından biri uygulamaya girdi. Salgının 7’inci ayı sonunda, Melbourne’de 700’lere çıkan günlük vaka sayısı, son bir haftadır sıfıra indi. Melbourne’de ikametten uzaklaşma limiti aylarca 5 km ile sınırlandırılmıştı. Bu uzaklık son 9 haftada 25 km’ye yükseltildi. Vaka sayısının sıfıra indirilmesiyle önümüzdeki pazar günü 25 km sınırlaması da tamamen ortadan kalkacak.”

‘HALK ‘DİKTATÖR DAN’ DEDİ AMA…’

Esnafa, uzaktan çalışanlara, hasta olanlara sağlanan desteğe ve ülke genelinde ücretsiz olarak yapılan yoğun testlere dikkat çeken Kayhan, “Diğer eyaletler erken önlem aldığı için salgını Victoria kadar ağır geçirmedi. Victoria’daki sert kısıtlamalara halk-yasaklar pek çok kişiyi zor durumda bıraksa da- uyum gösterdi. Hatta Victoria Başbakanı Daniel Andrews’e ‘Diktatör Dan’ lakabı takıldı ama halkın çoğunluğu buna rağmen bilinçli davrandı ve kurallara sıkı sıkıya uydu” dedi.

Üç yıldır Avustralya'da yaşayan Türk vatandaşı Eren Sakarya da Avustralya'nın aldığı sıkı karantina tedbirleri ile günlük vaka sayısını oldukça sınırlı bir şekle soktuğunu belirtiyor. Sakarya Sözcü.com.tr’ye yaptığı açıklamada, “Bulunduğum eyalet Victoria'da iki kez kısıtlama yapıldı. Mart ayındaki kısıtlamalardan sonra Eylül ayında da vaka sayılarının artması ile yeniden kısıtlamalar geldi. Kurallar çok sıkı bir şekilde uygulanıyor. Polis sokağa çıkma yasağını ihlal edenlere 1600 dolar ceza kesiyordu” diyor.

Devletin pandemi sebebiyle işini kaybeden vatandaşlara ayda 2500 dolar maaş bağladığını ifade eden Sakarya, salgın sebebiyle işsizlik maaşında da hatırı sayılır bir zam yapıldığını anlatıyor.

‘AVUSTRALYA VATANDAŞI OLMAYANLAR ZORLUK YAŞIYOR’

Covid-19 sebebiyle işini kaybeden fakat Avustralya vatandaşı olmayan 5 milyon kişinin ise büyük zorluk yaşadığını anlatan Sakarya şu anda çalıştığı iş yerinde en fazla 10 kişi ile temas etmesine izin verildiğini, adresinden ise 25 kilometre kadar uzağa gidebildiğini daha fazlasına izin verilmediğini söylüyor.

İstisnai koşullar dışında sokağa çıkamayan halk, Melbourne’de 28 Ekim’de adeta zafer kutladı. Sokaklar, sahiller, kafeler, restoranlar, barlar alışveriş merkezleri ve marketler doldu.

7.5 milyon göçmenin yaşadığı Avustralya, uluslararası seyahat yasağını kaldırdı. 16 Ekim’de Yeni Zelanda ile sınırları kaldıran Avustralya dört farklı aşı denemesinin sonucunu bekliyor. Sağlık Bakanı Hunt, gelecek yılın ortasında pek çok Avustralyalı’nın aşıya erişimi olacağını aktarıyor.