Parmağını bile oynatamadığı sakatlıktan, dünya şampiyonluğuna

Sırbistan'da düzenlenen 2023 Dünya Güreş Şampiyonası'nda, kadınlar 68 kiloda altın madalyayı kazanarak, Yasemin Adar Yiğit'ten sonra dünya şampiyonluğuna ulaşan Buse Tosun Çavuşoğlu (28), kendisini şampiyonluğa götüren süreci anlattı.

Parmağını bile oynatamadığı sakatlıktan, dünya şampiyonluğuna

Sırbistan’ın başkenti Belgrad'da 16-24 Eylül'de düzenlenen 2023 Dünya Güreş Şampiyonası'nda, kadınlar 68 kilo finalinde Moğolistan'dan Delgermaa Enkhsaikhan ile karşılaşarak, müsabakayı tuşla kazanan milli güreşçi Buse Tosun Çavuşoğlu, Türkiye’ye altın madalyayı getirdi.

Dünya şampiyonalarında daha önce 2 bronz madalya alan Buse Tosun Çavuşoğlu, kariyerindeki ilk dünya şampiyonluğunu elde ederek, Yasemin Adar Yiğit'ten sonra dünya şampiyonluğuna ulaşan ilk Türk kadın güreşçi oldu. 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’ndan önce kazandığı dünya şampiyonluğunun kendisine avantaj sağladığını söyleyen Buse Tosun Çavuşoğlu, şampiyonluğa giden hazırlık sürecini DHA'ya anlattı.

‘HER MAÇIMIZA FİNAL MAÇI GİBİ ÇIKTIK’

Rakiplerinin çok güçlü olduğuna dikkat çeken milli güreşçi, her karşılaşmasına final maçıymış gibi çıktığını belirterek, “Olimpiyatlardan bir sene önceki dünya şampiyonasında altın madalya kazandırmak, her sporcuya nasip olmayan bir başarı. Olimpiyatlara bizler, son olimpiyat şampiyonu, son dünya şampiyonu gibi gideceğiz. Dünya Şampiyonası'na katılan sporcuların kötü olma ihtimali yok. Çünkü her sporcu kendi ülkesinin en iyi sporcusu olarak geliyor oraya. Benim de rakiplerim güçlüydü. Dünya Şampiyonu olan, Avrupa Şampiyonu olan, olimpiyatlarda madalyası olan sporcular vardı. Ama oraya gerçekten çok iyi bir şekilde hazırlandık. Oradaki her maçımıza final maçı gibi çıktık açıkçası. O yüzden inancımız ve isteğimiz yüzümüze yansımış, birçok böyle mesaj aldım. Gerçekten maçlarımı tuş ve sayı tuşu ederek, Dünya Şampiyonası’nda böylesi büyük bir başarıya imza atmak gerçekten kolay değil. Güzel sonuçlarla döndük. Darısı da olimpiyatlara inşallah diyorum” ifadelerini kullandı.

Final müsabakası öncesi çok stresli olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Final müsabakası zaten her sporcu için çok stresli olur. O rakibimle, final de değil de yarı final müsabakasında karşılaşsaydım, belki ilk devrede sayı tuşu ya da tuş edebilirdim. Avrupa şampiyonalarında son 2 senede, maçlarımı son saniyelerde kaybettim. Bu korku ve bu tedirginlikle çıktım” diye konuştu.

‘PARMAKLARIMI BİLE OYNATAMIYORDUM’

Yaşadığı 3 yıl önceki sakatlık ve 5 kez geçirdiği Covid-19 nedeniyle, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’na katılamadığını ve sakatlığı nedeniyle güreş hayatının bittiğini düşündüğünü söyleyen Buse Tosun Çavuşoğlu, o süreci ise şu sözlerle anlattı:

“2020 yılında Yaşar Doğu Turnuvası’nda omzumdan tendon ameliyatı olmuştum. Gerçekten o noktada güreş hayatımın bittiğini artık kendime söylemeye başladım ve çok uzun ve zorlu bir süreçti benim için. Dizimden de daha öncesinde operasyon olmuştum, ama omzum beni gerçekten o dönemde çok etkilemişti. Parmaklarımı bile o fizik tedavi süresinde oynatamadığım dönemler oldu. Doktorum çok iyiydi. Fizyoterapistim çok iyiydi. Sağ olsunlar birebir ilgilendiler. Eşim keza öyle. Evde hiçbir işi bana yaptırmadı. Kendisi her zaman destek oldu. Oradan kalkmak gerçekten çok zordu. Yani ameliyat süreci değil, ameliyattan sonraki müsabakalar, çıktığım maçlar nasıl olacak, omzumu nasıl koruyabilirim, nasıl devam edebilirim, bunlar gerçekten bir sporcu için çok önemli kararlardı. Zaten 2021 yılında, 2020 Tokyo Olimpiyatları'na katılamadım. O dönemlerde 5 kez Covid olmuştum ve omuz ameliyatım da olduğu için sağlıklı bir şekilde hazırlık yapamamıştım. Ama inşallah 2024’te sakatlığa ve hastalığa yer vermeyeceğiz.”

‘EŞİM OLMASAYDI BUGÜN BU BAŞARIYI KONUŞMAZDIK’

En büyük destekçisinin aynı zamanda antrenörü de olan eşi Serkan Çavuşoğlu olduğunu söyleyen milli güreşçi, “Ben çok kırılgan bir insanım. Yani normal hayatımda ve sporculuk kimliğimde de öyleyim. Eşim bu noktada bana çok yardımcı oldu, her zaman destek oldu. İstanbul'a fizyoterapistimin yanına her gün kendisi götürüp getirdi. Yani eşim olmasaydı inanın bugün bu başarıyı konuşmazdık. Her zaman arkamda o oldu. Her zaman yanımda destekçi olarak, elimi tutarak, bugün dünya şampiyonluğumun bir parçası da o diyebilirim” dedi.

‘GÜREŞTE KENDİ KARAKTERİMİ YANSITIYORUM’

Güreşin çok zor ve profesyonellik isteyen bir spor olduğuna dikkat çeken Buse Tosun Çavuşoğlu, aynı zamanda kendi karakterini de yansıttığını belirterek, “Güreşte kendi karakterimi yansıttığıma inanıyorum. Çünkü güreş her sporcunun, yani her kadının yapabileceği bir spor değil açıkçası. Çünkü çok zor. Çok fedakarlık, çok emek istiyor. Antrenmanları olsun, normal hayatı olsun, sosyal hayatımız olsun, inanılmaz zorluklar çekiyoruz. Yani nabzımız 200 iken antrenmanlarda, güreş esnasında rakibimizi kontrol etmek, onunla beraber nasıl bir atak yapacağını hesaplamak, bunlar çok çok zor ve çok profesyonellik isteyen bir branş, güreş” diye konuştu.

‘YARAMAZ OLDUĞUM İÇİN ÖĞRETMENİM GÜREŞE YÖNLENDİRDİ’

Dokuz yaşında başladığı güreşe, yaramaz bir çocuk olduğu için beden eğitimi öğretmeni tarafından yönlendirildiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Küçükken çok hareketli bir çocuktum. Mahallede, okulda sürekli yaramaz kız olarak bilinirdim. Öyle olduğu için zaten, beden eğitimi öğretmenim, ilk önce güreş salonuna beni yönlendirdi. Daha sonrasında duvarda amuda kalkarken Selahattin Karaman hocam, ilk antrenörüm beni güreşe davet etti. Güreş salonuna gittikten sonra, ilk Türkiye Şampiyonası'nda, benden önce başlayan ablalarımla güreştim. Ve onları orada mağlup ettim. Ondan sonra zaten Milli Takım süreçleri başladı. Milli Takım’a seçilme süreçlerimiz başladı. Sonrasında kendimi birdenbire, A Milli Takım'da 68 kilogramda en iyi temsil eden sporcusu olarak buldum. Birçok başarıya imza attım. Gördüğünüz üzere yani madalyalarımın sayısını bilmiyorum. Türkiye şampiyonlukları, dünya şampiyonlukları, U23 kategorisinde Avrupa Dünya Şampiyonuyum aynı zamanda. Büyüklerde Avrupa Dünya 3’üncülüğüm var. Bu sene Dünya Şampiyonu oldum. Türkiye şampiyonlukları, İzmir şampiyonlukları, birçok başarıya imza. Plaketlerim, ödüllerim gördüğünüz üzere. Darısı olimpiyatlara, tek bir eksik koleksiyonumuzda Olimpiyat madalyamız, altın madalyamız kaldı. İnşallah onu da alacağız” dedi.

‘İSTEYİP DE ELDE EDEMEDİĞİM HİÇBİR ŞEY OLMADI’

Başarısının kaynağını ise hırsına bağlayan milli güreşçi, 2024 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nı işaret ederek, “Benim hayat felsefem bu yaşıma kadar, küçük olur, büyük olur yani nasıl algılanır bilmiyorum ama isteyip de elde edemediğim hiçbir şey olmadı. ’Ben dünya şampiyonu olacağım’ dediysem, dünya şampiyonu olarak gelen bir Buse görebilirsiniz. Benim istemem çok önemli. Psikolojimin, mental sağlığımın iyi olması, müsabaka öncesi bunlar çok önemli. Bir sakatlık, bir kaza olmazsa Olimpiyat Şampiyonu olacağım diyorum ve inşallah ülkeme de altın madalyayla döneceğim. Bizler Atatürk'ün izinde giden gençleriz. Bizler orada kazanılmamış madalyaları almaya, tarihi bir rekoru kırmaya gidiyoruz. İnşallah tüm branşlar arasında rekabet olur ve güzel altın madalyalarla ülkemize döneriz.  Bu şampiyonluğumuzu ise tabii ki Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına armağan ediyoruz. Kadının isteyip de başaramayacağı hiçbir şey yok” diye konuştu.

Buse Tosun Çavuşoğlu’nun eşi aynı zamanda antrenörü de olan Serkan Çavuşoğlu ise genç sporculara tavsiyelerde bulundu. Eşinin ve diğer kadın güreşçilerin rol model olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Eşim 17 yıldır bu şampiyonluğu hayal ediyordu. Çok büyük fedakarlıklar yaptı. Hiçbir zaman hayallerinden vazgeçmedi. Sonunda da altın kemerle taçlandırdı, Dünya Şampiyonu oldu. Onların önünde bir rol model yoktu. Onlar kendi çabalarıyla, kendi emekleriyle bu tarihi başarıları elde ettiler. Ama şimdi gençlerin önünde Buse ablaları gibi, Yasemin ablaları gibi örnekleri var. Onların açtığı yolda en güzel şekilde hayallerini kursunlar, vazgeçmesinler. Eğer sabrederlerse, başaramayacakları hiçbir şey yoktur” dedi.

‘HAFTANIN 6 GÜNÜ, GÜNDE 6 SAAT ANTRENMAN YAPIYORUZ’

Buse Tosun Çavuşoğlu’nu müsabakalara hazırlayan, Yalova Çiftlikköy Belediyespor Güreş Antrenörü Murat Gençtürk ise hem sporda hem de özel yaşamındaki disiplinin milli güreşçiye başarıyı getirdiğine dikkat çekerek, “Yoğun antrenman gününde 3 idman oluyor. Sabah koşu antrenmanı, öğlen teknik antrenmanı, akşam da ya güreş ya sportif veya ağırlık idmanları. Günde en az 6 saat antrenmanı oluyor. Haftanın 6 günü antrenman var. Bir tek pazar günleri dinlenme günü oluyor, of günü. Cumartesi günü tek antrenman oluyor. O, 2,5 saat falan sürüyor. Diğer günler çift idmanla devam ediyor. Spor disiplin gerektirir. Kendine, yemene, içmene, yatmana, gezmene her şeyine dikkat etmezsen başarılı olma şansın yok. Hiçbir sporcu başarılı olamaz. Bunların hepsine dikkat edince başarı kendiliğinden otomatikman gelir. Buse bunların hepsini yapıyor ve başarılı oluyor” diye konuştu.

DHA