"Tanrıyargillerin" Pespayeliği…

Değerli okurlar, 

‘Tanrıyargillerin’ pespayeliğini yazmaya başlayınca özellikle magazin dünyasının bilinen ve yazdıklarına güvenilen dostlarım aramaya başladı. 

Övgü dolu sözlerini burada yazmıyorum eksik olmasınlar…

Bu dostlar Tanrıyargillerle ilgili neler neler anlattı. Bir ara telefonda sessizce dinlediğimi fark eden dostum ‘abi hatta mısın sesin çıkmadı, tepki de vermiyorsun’ diye serzenişte bile bulundu. Ben de kendisine ‘bu ailenin yaptığı hiçbir şey beni artık şaşırtmıyor’ dediğimde ‘abi valla doğru söylüyorsun’ dedi.

Bu değerli magazin habercisi dostum bana bomba bir bilgi verdi ki ben bunu yine sorumlu yayıncılık gereği olarak iddia olarak size yazımın son bölümünde aktaracağım.

Ama gelin ‘arşiv unutmaz’ diyelim ve dünün CHP’lisi bugünün AK Partilisi olan Tanrıyargillerinsözde haberciliklerini hatırlayalım.

Ellerindeki yayın mecralarını ‘yalan-dolan, tehdit ve şantaj’ için kullanmaktan geri durmayan bu aile bir dönem sıkı bir CHP’liydi. Ve bu yayın organlarında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi olmak üzere tüm yakın çalışma arkadaşlarına ayar veriyordu.

Gelin, “‘Tanrıyargillerin’ gerçek yüzü” serimize başlayalım...

“Bugünlerde yüzde 1’lik partilerle bile ittifak yapma arayışına düşen Erdoğan, kimlerin kurbanı oldu? İşte uçankuş’un görüşleri/fikirleri:

1-Öncelikle yanında, çok iyi bir #cumhurbaşkanı yardımcısı olmalıydı, kendisine iyiyi ve kötüyü söyleyebilen… Ama sadece, #erdoğan seyahatteyken “vekilliği” yapıldı!

Bu şuursuzlardaki ÖZGÜVENİ görüyor musunuz?

Bir söz vardır; “Cahil her şeyi bilir, Alim ise bazı şeyleri bilir,” diye dostlar.Bunca yılın yaşanmışlıkları çerçevesinde diyorum ki; ‘cahillik abartılı bir cesaret içerir…’

Devam edelim…

Birçok STK'da üst düzey yöneticilik yapmakta olan Cumhurbaşkanımızın oğlu Bilal Erdoğan da bir dönem ‘aklıevvellerin’ hedefindeydi.

“- Hangi dernek, vakıf konusu açılsa hep gündemde #BilalErdoğan’ın olması! #BeratAlbayrak geri çekilmeyi iyi bilirken, Bilal Erdoğan’ın hep ortada olmasına nasıl izin verdi?”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı olan Fahrettin Altun İletişim Bilimleri Profesörüdür. Doktora eğitimini de İstanbul Üniversitesi’nde tamamlamıştır.

Ama ‘Tanrıyargillere’ göre Cumhurbaşkanımız;“İletişim’e, hiçbir pratik bilgisi olmayan #FahrettinAltun’u nasıl getirdi?”

Yazım hataları şahsıma ait değildir söyleyeyim… Bu arada nasıl eğleniyor muyuz? Ben çok eğleniyorum…  Ama durun daha bitmedi!

Bir ara Süleyman Soylu, Murat Kurum ve Mevlüt Çavuşoğlu da bu çok bilmişlerin hedef tahtasındaydı.

“- Örneğin, işte kitabı bile yazılan Süleyman Soylu, deprem sonrası İmar Affı'yla ve inşaatlara verilen izinlerle ilgili çok suçlanan Murat Kurum, Antalya'da kendinden çok kardeşleri(!) konuşulan Mevlüt Çavuşoğlu mu Antalya'ya oy getirecek?

Sadece televizyonlara çok çıkmaları mı, ünlü olmaları mı fayda sağlayacak?

O zaman İbrahim Tatlıses'i Urfa'dan aday yapsaydınız, ondan ünlüsü var mı?..”

Değerli okurlar daha neler var neler? Ama sizi daha fazla merakta bırakmamak adına o bomba iddiaya geçiyorum şimdi…

Son dönemde Can Efendinin maşa olarak kullandığı çok sevgili eşi Tamar Hanım sürekli Ekrem İmamoğlu’na giydirdikçe giydiriyor ya nedeni tamamen duygusalmış!

‘Şantaj ve Örgütlü Suçlardan’ Ağır Cezada yargılanan ve 8 ay tutuklu kalan Can Tanrıyar cezaevinden çıktıktan sonra rotayı CHP’ye çevirmiş. Birçok kişiyi araya sokarak İmamoğlu’nun yakın çalışma arkadaşlarından birine ulaşmış.

Can Efendi, ortağını dolandırdıktan sonra şalterini indirmek zorunda kaldığı Uçankuş TV’yi İmamoğlu’nun tamamen kontrolü altında yeniden yayına sokmak istediğini söylemiş. İmamoğlu’nun yakın çalışma arkadaşı da kibarca bu arkadaşa kapıyı göstermiş ve bir daha da telefonlarına çıkmamış.

Burnu kaf dağında olan Tanrıyargiller bu duruma çok içerlenmişler ve başlamışlar İmamoğlu’na giydirmeye… Şimdiki hedef AK Partililerin gözüne girmek…

Yürü be koçum, kim tutar sizi bee…

Değerli okurlar, ‘Arşiv Unutmaz’ diyerek, "Tanrıyargillerin" pespayeliğini yazmaya devam diyorum…

"İnsanlar çıkarları uğruna dönerken, erdemli olanlar doğru yolda sabit kalır."

Sacit ASLAN