Bi̇r Avuç Hazımsız Şımarığın Ardında Bıraktığı Kara Leke…

Bir ülkede vicdan terazisi şaştıysa masumun alnına da kara leke sürülür. Uyuşturucu kullananla kullanmayanın aynı kefeye konduğu, sorgusuz sualsiz aynı sıraya dizildiği bu manzaranın adı: sadece vicdanın iflasıdır.

O gün, bir grup insan kontrol için yan yana getirildi. Kimileri gerçekten suçlu, kimileri ise sadece orada bulunmanın talihsizliğini yaşadı. Ama işte toplumun en acımasız gerçeği burada saklıdır: Bir iftira bin doğrunun sesini bastırıyor.

Hiçbir maddeye el sürmemiş, hayatı boyunca temiz yaşamış insanlar, bir avuç şımarık, ne oldum delisi olmuş ve sadece paranın sahte ışıltıların arkasına sığınmış zavallılar yüzünden aynı potaya atıldı. Bu olay, sadece bir “skandal” değil; itibarsızlığın bulaşıcı bir virüs gibi yayıldığı bir utanç vesikasıdır.

Peki ya o masumlar?

Kendilerini nasıl aklayacaklar?

Bir kere atılan o çamur hangi suyla yıkanıp da çıkacak?

Onların suçu yanlış zamanda yanlış yerde olmaktı. Ama o “yanlış yer”, birilerinin hayasızca pervasızlığıyla oluşturulmuş bataklığa dönüştürülmüştür. Şimdi, temiz çıkanların alnında görünmez bir damga var: “Acaba o da mı?” diye!

Bu toplumun ahlak terazisi, rezillerin, hayasızların ve namusuzların ellerinde sallandığı sürece, namuslu ve dürüst yaşam sürenler her zaman zan altında kalacaktır maalesef…

Birkaç şımarığın, serserinin ve ahlaksızın keyfi uğruna, yıllarını emeğiyle onuruyla yoğurmuş insanların itibarı heba ediliyor!

Kendini “özgürlük” maskesiyle pazarlayan bu başıboş kimliksizler aslında köleliğin en derininde: nefislerine, gösterişe, yozlaşmaya esir olmuşlar. Çöküşlerinin zararı sadece kendilerini değil, yanlarındaki masumları da enkaza çevirmiş durumda…

Ve şimdi soralım:
Gerçek suçlu kim?
Uyuşturucuyu içen bu bitikler mi, yoksa masumları aynı torbaya koyan düzen mi?

Bu olay, toplumsal hafızada sadece bir rezalet olarak değil, bir utanç lekesi olarak kalacak. Çünkü bir avuç sorumsuz insan, koca bir grubun onurunu yerle bir etti.

Temiz yaşayan insanlar sadece bu olayın ardından değil, bu zihniyetin hüküm sürdüğü ülkede yaşadıkları sürece acı çekmeye devam edecekler.

Sacit ASLAN