Hafif Bitirim!

"... Bu iki gazetecinin yerine, hayali bilgileri, sözde ilkeli biri algısı ve 'hafif bitirim' olmak jargonu ile konuşan bu adamı getirme sebebiniz nedir?"

Sadece doğa mı sallanıyor, yoksa her şey mi yerinden oynadı da haberimiz yok...


Bir ülkede kimine göre kendini önemli sayan biri, kimine göre bir oyuncu eskisi, kimine göre ise fırsatçı... Devletin zirvesinde olan birinin adını kullanarak iki kişinin ekmeği ile oynuyor...

Çok izlenen bir program ve önemli bir kanal... Sanki dağ başını duman almış misali... Bu anlattıkları doğru mu yanlış mı, aslı var mı demeden, anlattıklarını doğru kabul edip, yanlış işler yapan bir kanal!


Şimdi soruyorum...


Ülkemizin önemli olan bu kanal yetkililerine... Her sabah bu programı sunan ve reyting listesinde aylarca üst sıralarda yer almış ve mesleği gazeteci olan bu kişiler, hangi yalan rüzgarı ile uçuruldu...


Ve... Bu iki gazetecinin yerine, hayali bilgileri, sözde ilkeli biri algısı ve “hafif bitirim” olmak jargonu ile konuşan bu adamı getirme sebebiniz nedir?


Hiç düşünmediniz mi...


Bu ülkeyi idare eden çok önemli bir şahsiyet, niçin ve neden bir vatandaşı diğerine tercih etsin ve birine taraf olsun...


Aslında doğrudan sormak lazım... Bu kadar önemli bir kişinin adı kullanılarak en büyük haksızlığa uğrayan o şahsiyet ve o makam olmuyor mu? Farkında mı değilsiniz, eyyy çok büyük! kanalın yetkilileri...


Bu makamda oturan şahsiyetin bu işten haberi olduğunda... Değil buna program yaptırmak, bunun söylemlere inanıp bu değişikliği yapanlara çok ağır konuşacaktır inanın...
Ama dedim ya...


Hep algı, hep yalan....


Sorgu yok nedense! 


İmkansız bir İhtimal üstüne nice gerçek ilkeler zarar görüyor, umutlar kırılıyor...  


Ancak bu böyle kalmaz..


Biri muhakkak sorar bu çok önemli makama: “Zat-ı alinizinin haberi var mı
adınız kullanılarak bir kanalda iki kişinin yok yere işine son verildi ve yanan ateşinin üstüne plastik buhar ağacı dikiliyor” diye...


Göreceksiniz bu olayla ilgili gelişmelerden o çok önemli şahsiyetin haberi olduğu zaman, ortaya çıkacak deprem sonrası, sabah program yapmak hayali ve hırsı olan bu gibilere hüsran olacak ve içlerinde olan karanlığa bir kez daha şahit olacağız...


Mazlumun güneşi, sahte algıları ve yalanları er ya da geç buhar edeceği gerçeğini hiç kimse unutmasın...


Sacit ASLAN