Nilgün Belgün ve Erhan Yazıcıoğlu'ndan samimi açıklamalar

Kutsal Damacana serisinin son filmi Kutsal Damacana 4'te rol alan usta oyuncular Nilgün Belgün ve Erhan Yazıcıoğlu'ndan samimi açıklamalar yaptı.

Nilgün Belgün ve Erhan Yazıcıoğlu'ndan samimi açıklamalar

Sinema izleyicisi tarafından çok sevilen bir seriye dahil oldunuz. Kutsal Damacana 4'te yer almak size neler hissettiriyor; duygularınızı paylaşır mısınız?

Erhan Yazıcıoğlu: Geçmişte sinemaya çok zaman ayırdığım söylenemez. Kutsal Damacana serisi halkın büyük beğenisini kazanmıştı. Dördüncü filmde yer almak anılarımın artmasını sağladı.

Nilgün Belgün: Kutsal Damacana, herkesin severek izlediği ve çok beğendiği bir film serisi. Etrafımdaki herkes heyecanla filmi bekliyor. Film çekilirken çok eğlendim. Seyircinin de eğleneceğini hissediyorum.

Pandeminin de etkisiyle, dijital platformlar çok tercih edilir hale geldi. Hatta birçok yeni film de sinema salonu yerine bu platformlarda izleyiciyle buluşuyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz, sinema salonları artık boş mu kalacak?

E.Y: Bana göre sinema, salonunda; tiyatro sahnesinde izlenir. Pandemi dünyayı etkileyen bir süreçti. Çektiğimiz film her bakımdan izleyicilerin ilgisini çekecektir, onlar da filme sahip çıkacaktır. Bu konuda hiçbir kaygım yok.

N.B: Bence sinemada film izlemek çok keyifli. Ben şahsen istediğim bir filmi sinemada patlamış mısırla yanımda arkadaşlarımla izlemekten büyük keyif alırım. Kutsal Damacana bu ritüeli sinemada tekrar yaşatacak diye düşünüyorum. Çünkü seyircisi hazır bekliyor.

Filmin çekimleri nasıl geçti, Şafak Sezer'le birlikte rol almak eğlenceli miydi?

E.Y: Çekim boyunca tüm yapım ekibi ve özellikle Şafak bizlere çok sahip çıktı. İşimizi yaparken çok da güldük.

N.B: Şafak Sezer'le birlikte rol almak çok eğlenceli. Bazen film çekimi sırasında öyle muzırlıklar yapıyor ki güldüğüm için defalarca aynı sahneyi çektiğimiz oldu. Çok zeki ve yetenekli bir komedi oyuncusu Şafak.

OYUNCU ROL AYIRT ETMEZ

Sizin gibi usta oyuncular, hayata dair ne varsa en iyi şekilde canlandırabilir fakat yaşadığınız eve şeytanın musallat olması da günlük hayatta çok karşılaşılan bir durum olmasa gerek. Böyle bir senaryoyla oyunculuk yapmak zor olmadı mı?

E.Y: Oyunculuk, ayırt etmeden her rolü oynayabilmektir. Şeytan giren evin sahibini de, hatta şeytanı bile oynayabilmek olasıdır.

N.B: Ben ve Erhan dışında bütün oyuncuların içine şeytan kaçtığı için onların işi zordu biraz. Benim kızlarımın da içine şeytan kaçtığı için ben telaşlı bir anneyi oynadım. Neyse ki benim içimdeki sevimli şeytanı kimse fark etmedi.

TELEVİZYONDA HER ROL YAPMAYA ÇALIŞANA OYUNCU DEMEMEK LAZIM

Bir dönem seyirci azlığından yakınılan tiyatro salonları yeniden dolmaya başladı gibi görülüyor. Bunca dijital platform, her gün bir yenisi ortaya çıkan aktivite alternatifleri varken, tiyatronun tercih edilme sebebi sizce nedir?

E.Y: Tiyatro, pandeminin duraklatmasına rağmen, televizyonda şöhreti yakalayan genç oyuncuların sahip çıkmasıyla şahlanma dönemine girdi. Bence dijital platformun bunda katkısı var. Tiyatro, seyirciyle birebir ilişki kurabilmesi açısından her zaman ilk tercih olacaktır.

N.B: Tiyatro hiçbir zaman ölmeyen, seyircisi her zaman var olan bir sanat dalı. Benim 10 senedir sahnelediğim Aşk ve Komedi gösterim hâlâ kapalı gişe oynuyor. Demek ki tiyatro seyircisi, iyi bir oyun olduğu zaman sevdiği sanatçısını yalnız bırakmıyor.

Adeta, ünlü ve 'başarılı oyuncu' enflasyonunun yaşandığı bir dönemde, gerçekten iyi bir oyuncu olmanın kriterleri nelerdir?

E.Y: İyi bir oyuncu olmanın yolu önce hayatı gözlemlemek, sonra da o rol ceketinin omuzlarına oturup oturmadığına bakmaktan geçer. Bir de televizyonda her rol yapmaya çalışana 'oyuncu' dememek lazım.

N.B: İyi bir oyuncu olmak için önce yetenek, sonra işini sevmek, araştırmak, okumak ve çok çalışmak gerekir. Çalışmadan asla iyi oyuncu olunmaz. Kafa yormak gereken bir sanat dalıdır oyunculuk.


Nilgün Belgün ve Erhan Yazıcıoğlu'ndan samimi açıklamalar


TİYATRO BÜYÜK AŞK!

Sinema çalışmalarınızın yanında, tiyatrodaki faaliyetleriniz de sürüyor. Peki tiyatro sahnesinde yer almak mı, yoksa kamera karşısında rol yapmak mı sizi daha mutlu ediyor?

E.Y: Kısaca şöyle diyebilirim: İkisi de çok keyifli. Tiyatrodan ekmeğimizi; dizi ve sinemadan pastamızı kazanıyoruz.

N.B: Mesleğimle ilgili yaptığım her işten zevk alırım. Kamera karşısında olmayı da severim ama tiyatro benim en büyük aşkımdır. Hepsi bir gün gelir biter ama tiyatro sahnesi benim için prestijdir. Orada olmaktan acayip mutlu olurum. Kendimi en iyi ifade ettiğim yer tiyatro sahnesi.

Temsilleri devam eden tiyatro oyunlarınızla ilgili nasıl dönüşler alıyorsunuz; en yakın tarihli oyunlarınız nerede sahnelenecek?

E.Y: Vişne Bahçesi'nde 40 yıl önce genç çapkın uşağı oynuyordum. Bugün ise emektar yaşlı uşağı oynuyorum. Benim için büyük keyif. 17 Ocak Trump Sahne'de temsilimiz olacak.

N.B: Seyircim her oynadığım oyunun salonlarını doldurdu bugüne kadar. 'Aşk ve Komedi' gösterime en az 4, en çok 19 kere gelen seyirci gördüm. İstanbul'da yeni yılda ilk gösterim 11 Ocak'ta Fişekhane Sahnesi'nde olacak.

Yeliz COŞKUN / Akşam GAZETESİ