Süleyman Soylu’dan Kemal Kılıçdaroğlu’na 'Afgan göçmen' yanıtı

İçişleri Bakanı Soylu, dalga dalga Türkiye'ye gelen Afgan göçmenlerle ilgili açıklamalarda bulunan CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yanıt verdi.

Süleyman Soylu’dan Kemal Kılıçdaroğlu’na 'Afgan göçmen' yanıtı

Sözcü Gazetesi'nin haberine göre İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kaçak göçmenlerle ilgili yaptığı açıklamalara yazılı bir metinle cevap verdi.

Afganistan'dan gelecek düzensiz göçle mücadele konusunda Türkiye'nin aldığı tedbirleri açıklayan Soylu, şunları söyledi:

"Fiziki hazırlık kapsamında; İran sınır hattımızın göç, kaçakçılık ve terörist girişleri açısından en kritik olduğu 152 kilometrelik kısmına güvenlik duvarı örülmüş, 85 kilometrelik duvar çalışması son hızla devam etmektedir. Ayrıca 109 kilometrelik kısmı ise aydınlatma sistemi ile donatılmıştır. Bunlara ek olarak, 79 kilometre boyunca kamera ve algılayıcı sistemler inşa edilerek düzensiz göç hareketliliklerinin sürekli olarak izlenebilmesi sağlanmıştır. Termal kameralarla gece geçişlerinin önlenmesi sağlanırken aynı zamanda İHA'lar vasıtasıyla düzenli olarak sınırlarımız kontrol altında tutulmaktadır.

KULELERİN YÜZDE 90’I TAMAMLANDI

Doğu sınırımızın 740 kilometrelik kısmında kullanılacak ve entegre sınır yönetiminde kilit bir rolü olan elektro optik kuleler ve haberleşme kulelerinin yüzde 90'ı tamamlanmıştır. Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı hudut birliklerinin yanı sıra yukarıda saydığımız teknolojik hamlelerle birlikte sınır bölgelerimizde ve geçen yıl kaçak göç rotası olarak belirlenen lokasyonlarda görevlendirilen ilave, 750 Özel Harekat Polisimiz ve 500 Jandarmamız, 7/24 devriye esasıyla, düzensiz göçle mücadelemize katkı sağlamaktadır.

Yine sınırlarımızda görevlendirilmek üzere 500 ek Güvenlik Korucusu kaydırılmıştır. Sınırda yapılan devriye yollarımıza ek olarak termal kamera ile donatılan yüksek teknolojiye sahip 82 zırhlı devriye aracımız ile sınırdaki geçişlere anında müdahale edilmektedir. Kısaca bahsedilen bu önlemler neticesinde 2020 yılında güney ve doğu sınırlarımızda 505 bin 375 kişinin ülkemize yasa dışı yollarla girişi, sınırlarımızda engellenmiştir. 2021 yılında ise bugüne kadar 253 bin 299 kişinin de aynı kapsamda geçişi engellenmiştir.

72 BİN 879 KAÇAK GÖÇMEN YAKALANDI

Türkiye uzun yıllardır göçte hem hedef hem de geçiş (transit) ülkedir ve ciddi bir düzensiz (kaçak) göç baskısı ile karşı karşıyadır. Bu bağlamda, denizde ve karada, verilerini sık sık kamuoyu ile paylaştığımız düzensiz (kaçak) göçmen yakalamaları ve buna bağlı geri gönderme operasyonları gerçekleştirmektedir. 2018 yılında 268 bin, 2019 yılında 454 bin, 2020 yılında 122 bin 302 ve 2021 yılında ise 72 bin 879 düzensiz (kaçak) göçmen sınırlarımız içerisinde yakalanmıştır.

10 BİN KİŞİNİN CAN KAYBI ÖNLENDİ

Sınır dışı edilmek üzere idari gözetim kararı alınan yabancıların tutulduğu Geri Gönderme Merkezlerinin kapasitesi Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce devralındığında bin 700'lerde iken günümüzde 20 bin seviyesine çıkartılmıştır. Yakalanan düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesinde yaklaşık yüzde 45, yakalama/sınır dışı etme oranıyla Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüz, bu konuda dünyada eşi benzeri olmayan bir başarıya ulaşmıştır.

İnsan ticareti ve göçmen kaçakçılığıyla mücadele acil yardım hattı özelliğine sahip olan YİMER 157 aracılığıyla Ege'de, 10 bini aşkın kişinin can kaybı önlenmiş ve bu başarısı neticesinde dünya birinciliğine layık görülmüştür. Halen tüm göç hareketleri, kaynağından itibaren dikkatle takip edilmektedir. Muhatap ülkelerle görüşmeler-anlaşmalar yapılmaktadır. Son gelişmelerden kaynaklı Afganistan da dahil olmak üzere geçen yıllara nazaran kaynak ülkelerden henüz daha yüksek bir göç oluşmamıştır.

YALANLARA MESAİ HARCAMAYI REDDEDİYORUM

İdlib'te aldığımız ve bugün bizi eleştiren mahfillerin briket evler dahil o gün de karşı çıktığı tedbirler, yeni dalgalara karşı önceden tedbir alma ve süreci insani şekilde, güvenli alanlar oluşturarak bir strateji dahilinde yönetme anlayışımızın tezahürüdür. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Bahar Kalkanı ve Barış Pınarı Operasyonları sayesinde sınırımızın hemen altında hayatın normalleşmesine dair atılan adımların da göç yönetiminde ve düzensiz (kaçak) göçün önlenmesinde ciddi katkıları olmuştur.

Son olarak, ABD tarafından yapılan açıklama ülkemiz ile istişare edilerek alınan bir karar olmayıp Dışişleri Bakanlığımız tarafından, konuya ilişkin açıklama yapılarak gereken cevap kendilerine verilmiştir. Siyasetin sorumluluğuna yakışmayan, devletin ve kurumların itibarına, çalışanların emek ve motivasyonuna zarar veren mesnetsiz, art niyetli ve her yönüyle hadsizlik olan bu ithamlara alışmayı, ısrarla tekrarlanan bu yalanlara mesai harcamayı, reddediyorum.

Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı'nın; yeni belirlediği siyasi ikbal uğruna, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, Sayın Cumhurbaşkanımıza, göç meselesi ile ilgili olarak sahada çalışan idari, sivil ve kolluk olmak üzere tüm personelimize iftira atan bu yaklaşımını kınıyor ve acilen hidayet diliyorum."

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

Dün akşam Twitter hesabından bir dizi paylaşımlarda bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullanmıştı:

"Yangınlardan canımız yanarken, sığınmacı konusuna yeniden değinmekten hicap duyuyorum ama ülkemizin bekasının söz konusu olduğu meseleleri de konuşmak zorundayız. Afgan sığınmacı seli devam ediyor ve yeni gelişmeler yaşanıyor. Bilginize arz ederim sevgili halkım…

ABD Afganistan'da kendisine hizmet etmiş, Taliban'ın düşman olarak gördüğü 19.000 Afgan'ı ve aile üyelerini (toplamda 53.000 kişi) ülkesine almaya karar verdi. 1 milyona yakın destekçisine de hedef ülke olarak İran üzerinden Türkiye'yi gösterdi. Bunlar Taliban’dan kaçan gençler.

Öncelikle şu aşikardır ki; Erdoğan son yaptığı görüşmede ülkemize bu Afgan sığınmacıları kabul etmiştir. Toplantıya devlet mekanizmalarının dışından, Kavakçı ailesinden getirilen genç tercümanın sebebi de belli olmuştur. Erdoğan bunun duyulmasını engellemek için bunu yapmıştır.

ABD’ye sesleniyorum: Erdoğan ile yaptığınız bu anlaşmaları, geleceğin iktidar üyesi ve ülkeyi yönetecek ittifak olarak asla kabul etmiyoruz. Kendisine ne dediyseniz, neler söylediyseniz, bunlar Erdoğan'ı bağlar, Türkiye Cumhuriyeti’ni bağlamaz.

Sana gelince Erdoğan, sınırların neden kevgire dönmesine izin verdiğin, askere polise neden müdahale ettirmediğin artık ortadadır. Tek başına ülkeni yeniden korkunç bir ateşe atmak istiyorsun. Mahallelerimizi satmaya devam mı etmek istiyorsun; seçime gel, halktan onayını al."