Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda 'AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı Ankara Spor Salonu’nda yapıldı. Partililer, sabahın erken saatlerinden itibaren Ankara Spor Salonu önünde toplandı. Salonun çevresi bariyerlerle araç ve yaya trafiğine kapatılırken, toplantıya katılacaklar için güvenlik noktaları oluşturuldu. Salonda AK Parti milletvekilleri ve adaylarının yanı sıra, Cumhur İttifakı temsilcileri, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ile HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da yer aldı.

Erdoğan, salona gelişinde dışarıda toplanan kalabalığa otobüsün üzerinden hitap ederek, "Durmak yok yola devam. Gerek ana kademe gerek kadın kolları gerek gençler olarak gümbür gümbür 14 Mayıs'a ilerliyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile salona girişinde sloganlarla karşılandı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunması ardından 'AK Parti ve Türkiye Yüzyılı' içerikli 5 dakikalık tanıtım filmi gösterildi.

'YOL ARKADAŞLARIMLA OLMAKTAN ŞEREF DUYUYORUM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Recep Tayyip Erdoğan' sloganlarıyla sahneye çıkarak konuşmasını gerçekleştirdi. Erdoğan, "Bugün bu salonda Sultan Alparslan’ın Malazgirt’teki vakur duruşundan, Osman Gazi'nin Söğüt’te diktiği çınarın 3 kıta 7 iklime yayılan cesametinden, Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’u alarak çağ açan çap kapatan fethinden, Gazi Mustafa Kemal’in 600 asırlık bir cihan devletinden geride kalanlar üzerinde kurduğu cumhuriyetimizin heyecanından, Rahmetli Menderes’in tam 73 yıl önce 14 Mayıs 1950’de zafere ulaştırdığı ‘Yeter söz milletindir’ haykırışından, Rahmetli Özal’ın Türkiye’ye çağ atlatma azminden, rahmetli Erbakan’ın ‘önce ahlak ve maneviyat’ ilkesi üzerine kurduğu sanayi ve teknoloji hamlesi üzerinden, rahmetli Türkeş’in Türk dünyasının milli ve Türk devletinin ebet, müddet, ayakta kalması uğrunda verdiği mücadeleden, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun ömrü boyunca vatanını sevmenin çilesini çekerken asil duruşundan, AK Parti’nin 21 yıldır azim ve kararlılıkla hayata geçirdiği demokrasi ve kalkınma atılımlarından velhasıl bu ilhamını bu topraklara bu millete dair hayırlı olan ne varsa siz dava ve yol arkadaşlarımla birlikte olmaktan şeref duyuyorum" diye konuştu.

'AK PARTİ BİR DEMOKRASİ VE KALKINMA MÜCADELESİ YÜRÜTÜYOR'

Erdoğan, "Hayatlarını bu mücadeleye adamış milletin adamlarının kiminin sonu dar ağacında bitmiş olsa da yüreklerde yaktıkları, hak, hukuk, özgürlük, kalkınma ateşi hiç sönmedi. Darbeciler süngüleriyle bu ateşi söndürmeyi başaramadı. Vesayetçilerin millete tepeden bakan kibirleri bu ateşi söndürmeyi başaramadı. Küresel emperyalistlerin içerideki ve dışarıdaki tetikçilerinin hoyratlıkları bu ateşi söndürmeyi başaramadı. Siyasi ve sosyal mühendislik hesaplarıyla girişilen sayısız teşebbüs, bu ateşi söndürmeyi başaramadı. Hamdolsun milletimiz her seferinde iradesine sahip çıktı, istiklaline ve istikbaline sahip çıktı, yönünü aydınlık geleceğine çevirdi. AK Parti, işte bu kutlu mirasın son 21 yıldaki temsilcisi olarak, milletimizle gönül gönüle, omuz omuza tarihi bir demokrasi ve kalkınma mücadelesi yürütüyor. Kurulduğumuz günden beri girdiğimiz her seçimi, bu çetin mücadelenin yeni adımı, yeni bir safhası olarak yaşadık" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE YÜZYILININ KAPISINI ARALAMAK İÇİN BURADAYIZ'

Erdoğan, AK Parti’nin kurulduğu günden beri tüm seçimleri kazandığına işaret ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"2002 seçimlerine ‘tek başına iş başına’ diyerek gittik, milletimiz bizi tek başımıza iktidara getirdi.  2007 seçimlerine ‘durmak yok yola devam’ diyerek gittik, milletimiz yolumuzu tekrar açtı. 2011 seçimlerine ‘istikrar sürsün Türkiye büyüsün' diyerek gittik, milletimiz tercihini istikrardan yana kullandı. 2015 seçimlerine ‘sen ben yok Türkiye var’ diyerek gittik, Türkiye’yi yanımızda bulduk.  2018 seçimlerine ‘vakit Türkiye vakti’ diyerek gittik, milletimizden yeni yönetim sistemimize onay aldık. Bugün de, ‘Türkiye Yüzyılı için doğru adımlar’ diyerek, bir kez daha milletimizin huzurundayız. Darbecilere, vesayetçilere, küresel emperyalistlere, siyasi ve sosyal mühendislik projelerine karşı milletimizle birlikte Türkiye Yüzyılı'nın kapısını aralamak için buradayız. AK Parti’nin 14 Mayıs’ta milletimizin huzuruna çıkacak kadrosu olarak, ahdimizi yenilemek için bir aradayız. Bu yürüyüşün gücünü; son 21 yılda ülkemize kazandırdığımız eserler ve hizmetlerden alıyoruz. Bu yürüyüşün gücünü; geçmişte yaşadıkları zulümlerin, haksızlıkların, baskıların yol açtığı hak ve özgürlük hasretlerini dindirdiğimiz herkesten alıyoruz. Bu yürüyüşün gücünü; Türküyle, Kürdüyle, Sünnisiyle, Alevisiyle, Romanıyla, Gayrimüslimiyle, istisnasız bu ülkenin tüm vatandaşlarını, analarının ak sütü gibi helal olan hak ve özgürlükleriyle buluşturmaktan alıyoruz.''

'BU COĞRAFYADA HUZURLA YAŞAMANIN BEDELİ GÜÇLÜ KALMAKTIR'

Erdoğan, yaşanılan her saldırının, felaketin ve bilhassa  6 Şubat depremlerinin, beraberliğe daha çok sahip çıkılmasına neden olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

"Biz Türkiye olarak önce, altyapımızla, üretimimizle, güvenliğimizle, diplomasimizle, her şeyimizle kendi ayaklarımızın üzerinde duracağız. Ancak bunu sağladıktan sonra bize uzanan elleri tutabilir, bize el uzatanların yardımlarını kabul edebiliriz. Çünkü kanımızla, canımızla, alın terimizle kendimize vatan yaptığımız bu kadim coğrafya, binlerce yıldır olduğu gibi bugün de, tüm dünyanın gözünü diktiği yerdir. Bu coğrafyada huzurla yaşamanın, devlet kurmanın, gelecek inşa etmenin bedeli, güçlü olmak ve güçlü kalmaktır. Binlerce yıldır üzerine nice başarılar inşa ettiğimiz milli hasletlerimizin ve devlet geleneğimizin gereği olan duruş da budur. Türkiye Cumhuriyeti devletinin her bir ferdinin, bu ülkenin refahından ve demokrasisinden aynı düzeyde yararlanma hakkı olan birinci sınıf vatandaşları olduğunu söylerken, bu özgüvene dayanıyoruz. Yaşadığımız her sınama gibi, deprem afetleri karşısında da aynı yaklaşımla hareket ediyoruz. Ülkemizin bir köşesindeki insanların evleri başlarına yıkılmışken, diğer hiçbir yerdeki insanımız hayatını hiçbir şey olmamış gibi sürdüremez. Deprem haberinin alındığı andan itibaren istisnasız her şehrimiz, her ilçemiz, her hanemiz, her insanımız mağdurların imdadına koşmak için seferber oldu. Milletimizin gösterdiği bu samimi gayret, binlerce yıldır bizi diri tutan hasletlerimizin dimdik ayakta olduğunun işaretidir." 

'ASIL DEVRİMİ ZİHİNLERDE YAPTIK'

Erdoğan, küresel dengelerin yeniden oluştuğu bir dönemde, ülkenin direksiyonunda AK Parti’nin birikimine ve etki gücüne sahip bir kadronun olmasının kıymetli olduğuna değinerek, "Dünya sürekli yeni meydan okumalarla kendine yön ararken, Türkiye, AK Parti’nin kurumsal tecrübesi ve bizim siyasi liderliğimiz sayesinde, herkesten bir adım öne geçme şansını yakalamıştır. Geçmişimizle geleceğimiz arasında kurduğumuz sağlam köprüler vasıtasıyla, ülkemizi insanlığın bu muhataralı sürecinden en güçlü şekilde çıkarmanın gayreti içindeyiz. Biz Türkiye’de sadece okul, hastane, yol, baraj gibi eserlerle sembolleşen bir kalkınma devrimi yapmakla kalmadık. Biz asıl devrimi zihinlerde yaptık, zihniyetlerde yaptık. Geçmişte bu ülkeye ‘karışamazsın’ denilen ne varsa, hepsinde de değiştirici rol oynayabileceğimizi gösterdik. Güney sınırlarımızdan Doğu Akdeniz’e, Karadeniz’den Kafkasya’ya her yerde bunun örnekleri var. Geçmişte bu millete 'yapamazsın' denilen ne varsa, hepsinin de olabileceğini gösterdik. Savunma sanayinden ulaşım ve enerji altyapısına, yerli otomobilimize, uçağımıza kadar her alanda bunun sayısız örnekleri var" dedi.

'TÜRKİYE'NİN GÜÇLÜ OLMAKTAN BAŞKA ÇARESİ YOKTUR'

Erdoğan, dün TCG Anadolu'yu hizmete aldıklarını söyleyerek, "Geçmişte bu coğrafyada 'teşebbüs edilemez' denilen ne varsa, hepsinin de gerçekleşebileceğini gösterdik. Darbecilerin hüsrana uğratılmasından Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasına ve sınır ötesi harekatlara kadar her konuda bunun örnekleri var. Büyük ve güçlü Türkiye’ye doğru giden her adımı, zihinlerde örülmüş duvarları yıkarak, kalplere salınan korkuları yenerek, ayaklara vurulan prangaları kırarak attık. Geldiğimiz noktada, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik esaret çukuruna yeniden yuvarlanmamak için güçlü olmaktan, güçlü kalmaktan, gücünü artırmaktan başka çaresi yoktur" ifadelerini kullandı.

'VEKALET SAVAŞLARININ SONU YAKLAŞIYOR'

Erdoğan, 'Dünya 5’ten büyüktür' itirazlarına her geçen yıl daha fazla destek bulabildiklerini belirterek, "Bu sebeple, Rusya-Ukrayna savaşında her iki tarafla da görüşebiliyor, tahıl koridoru ve esir değişimi gibi somut ilerlemeler sağlayabiliyor, barış ihtimalini masada tutabiliyoruz. Bu sebeple, Libya’dan Karabağ’a pek çok yerde, tüm dünyanın seyrettiği haksızlıkların düzeltilmesi için fiilen sahaya inip netice alabiliyoruz. Bu sebeple, Balkanlar'da barışın sürmesinin ve uzlaşma yollarının açık tutulmasının garantisi haline gelebiliyoruz. Bu sebeple, herkesin sırtını döndüğü mazlumlara kol kanat gerebiliyor, himaye edebiliyoruz. Sömürge ve zulüm üzerinde kurduğu güvenlik ve refah düzenini korumak için, diğer toplumları asırlardır etnik ve inanç fay hatları üzerinden kontrol eden Batı, artık kendi derdine düşmüş durumda. Ekonomik olarak yükselen ama siyasi rotası olmayan güçlerin hiçbiri, Türkiye’nin üstlendiği adalet, hakkaniyet ve vicdan üzerine kurulu misyonunu ikame edemiyor, edemez. Emperyalizmin terör örgütleri üzerinden yürüttüğü vekalet savaşlarının da sonu yaklaşıyor. Eğer Türkiye’nin ve 21 yıldır onun yönetiminde olan AK Parti’nin bir davası, bir vizyonu olmasaydı, tüm bunları konuşabilir miydik? İnşallah, önümüzdeki dönemde ülkemizi ve milletimizi dünyada hak ettiği yere getireceğiz. Böylece, coğrafyamızın ve medeniyetimizin iki asırlık hüznünü asırlar boyunca sürecek sevince dönüştürme şerefine de nail olacağız" dedi. 

'AK PARTİ GELECEĞİN PARTİSİDİR'

Erdoğan, 12 yıl önce 2023 hedeflerini açıkladıklarında birilerinin yine kendilerine dudak büktüğünü söyleyerek, "Bizim 2023 hedefleriyle, 12 yıl sonrasına kadar uzanan program ve proje yapabilmemizi akılları almayanlar, 2053 ve 2071 vizyonlarımızı duyunca, tümden zıvanadan çıkmıştı. Ülkemizi doğrudan işgal hareketi olarak gördüğümüz 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, yönetim sistemimizi değiştirecek tarihi bir reformu hayata geçirdiğimizde de aynı tepkiyle karşılaştık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini yerden yere vuranlar, bugün aynı sistemi, ruhuna uygun olmayan at pazarlıklarıyla, tepe tepe kullanmanın hesaplarını yapıyor. Çünkü bunların ülkenin ve milletin hayrını gözetmek gibi bir dertleri yok. Tek gayeleri, tıpkı eski Türkiye devrinde olduğu gibi, milletin derdini ve beklentisini istismar ederek bir avuç muhterise ikbal devşirmektir. Bunların siyaset derinliği, bırakınız çeyrek asırlık, yarım asırlık vizyonu, ertesi günlerini bile göremeyecek kadar sığdır. Biz 2023 hedeflerimizle milletimize ilan ettiğimiz projelerin çoğunu hayata geçirdiğimiz gibi, şimdi daha geniş ufuklara, daha büyük vizyonlara doğru yelken açıyoruz. İşte bunun için ‘AK Parti geleceğin partisidir’ diyoruz. İşte bunun için ‘Cumhur İttifakı bir ilkeler ve mefkureler ittifakıdır’ diyoruz" ifadelerini kullandı.

'YAPAMAYACAĞIMIZ HİÇBİR ŞEYİ SÖYLEMEDİK'

Erdoğan, siyasetin sokakta yapıldığının, seçimin de sandıkta kazanıldığının asla unutulmaması gerektiğini belirterek, "Her seçimin önemli olduğunu; ama 14 Mayıs’ın bu milletin tüm evlatlarının geleceğini şekillendireceğini aklımızdan çıkarmayacağız. Bunun için sizlerden, seçim gününe kadar geçecek her anı değerlendirmenizi, seçim günü sandığı da namusumuz olarak görmenizi istiyorum.  AK Parti olarak, kurulduğumuz günden beri girdiğimiz 15 seçim ve halkoylamasının tamamından da birinci çıkmayı başardık. Bu özelliğiyle AK Parti, sadece Türk siyasi hayatına değil, dünya demokrasisine ismini altın harflerle yazdırmış bir partidir. Milletimizin bize gösterdiği teveccühün bunca yıldır kesintisiz sürmesi, sorumluluğumuzu daha da artıyor. Ülkemize geçtiğimiz 21 yılda kazandırdığımız her eser, her hizmet elbette önemlidir. Ama önümüzdeki 5 yıl boyunca milletimize ne vereceğimiz, evlatlarımızın geleceği için hangi ilerlemeleri sağlayacağımız daha önemlidir. Bu doğrultuda ilk adımımızı, geçtiğimizin yılın 28 Ekim’inde açıkladığımız Türkiye Yüzyılı vizyonuyla atmıştık. Bugüne kadar milletimize yapmayacağımız, yapamayacağımız hiçbir şeyi söylemedik, söylediğimiz hiçbir şeyden de geri dönmedik. Meydanlarda ağzına geleni söyleyip, iş başına gelince hepsini unutanların, inkar edenlerin, tersini yapanların, vaatlerinin üzerine beton dökenlerin ülkemize ne büyük zararlar verdiğini biliyoruz" dedi.

'81 İLİ AFETLERE DİRENÇLİ HALE GETİRECEĞİZ'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önümüzdeki dönemde önceliklerinin, 6 Şubat depremlerinin yıktığı şehirleri yeniden ayağa kaldırmak olacağını belirterek, "Allah’ın izniyle, 319 bini 1 yılda teslim edilecek şekilde, toplam 650 bin yeni konut yaparak, afetin 11 ilimizde ve mücavirinde açtığı yaraları tamamen saracağız. Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeliyle, ülkemizin 81 ilinin tamamını, afetlere dirençli şehirler haline dönüştüreceğiz. Vatandaşımızın can ve mal güvenliği bizim için her şeyin önünde gelir. Bütüncül risk yönetimiyle, ülkemizi sadece depreme karşı değil, her türlü afete, felakete, tehdide karşı, tüm boyutlarıyla hazırlayacağız. 2002 yılında iktidara gelirken ülkemizi eğitim, sağlık, emniyet ve adalet üzerinde yükselteceğimizi söylemiştik. Eğitimde, okulundan öğretmenine, üniversitesinden yurduna tüm unsurlarıyla güçlü bir altyapı kurduk. Şimdi bu altyapı üzerinde değerler eğitiminin esas olduğu bir anlayışla kaliteyi artıracak çalışmalara yöneliyoruz. Bu çerçevede çocuklarımızın yeteneklerinin, eğitimin ilk kademelerinden itibaren keşfedilerek, becerilerine uygun yönlendirmeyi sağlayacak bir sistem kuracağız" dedi.

'ANAYASA SÖZÜMÜZÜ TUTMAK İÇİN ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ'

Erdoğan, sağlıkta, hastaneleriyle, personeliyle, genel sağlık sigortasıyla, hizmete erişimin kolaylığıyla, dünyaya örnek olan bir seviyeye geldiklerini ifade ederek, "Sağlık turizminde, dönem sonunda 3 milyon misafir ve 10 milyar dolar gelir hedefliyoruz. İktidarlarımız döneminde ülkemize sağladığımız kazanımların en başında, her bir vatandaşımızın huzurla evinde oturacağı, işini yapacağı, çocuğunu okuluna göndereceği güvenli Türkiye iklimi geliyor. Terör örgütlerinin başını sınırlarımız dışında bile ezerek, suç çetelerine göz açtırmayarak, asayişten taviz vermeyerek, insanlarımızın geleceklerine güvenle bakabilmelerini temin ettik. Dünyanın ve bölgemizin yaşadığı sınamaların giderek ağırlaştığı bir dönemde, önleyici güvenlik çalışmalarıyla, Türkiye’nin huzur ve güven adası olarak istikrarla yoluna devam etmesini sağlayacağız. Partimize de adını verdiğimiz adaletin, tüm kurum ve kurallarıyla, vicdanları mutmain edecek şekilde tecellisi için çok büyük mücadele verdik. Vesayetin ve FETÖ’cü hainlerin tasallutundan kurtardığımız adalet sistemimizin fiziki imkanlarını ve insan kaynağını geliştirdik. Türkiye Yüzyılı'nın anahtarı olarak gördüğümüz yeni sivil Anayasa sözümüzü tutmak için çalışmayı sürdüreceğiz. Hukuk devletimizi güçlendirecek reformları kesintisiz devam ettirecek, kapsamlı bir yasama reformu için uzlaşma zemini arayacağız" diye konuştu.

'AİLE VE GENÇLİK BANKASI KURACAĞIZ'

Erdoğan, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, toplumun hiçbir kesimine hayat biçimi ve kimlik dayatılmasına izin vermeyeceklerini belirterek, şöyle dedi:

"Demokratik siyasetin önündeki engelleri kaldırmaya devam ederken, terör örgütlerinin ve vesayet odaklarının siyasete müdahalesine de göz yummayacağız. Bilhassa Kürt kardeşlerimizi, ne CHP faşizminin, ne HDP sapkınlığının, ne PKK zulmünün, ne de geçmişte acı örnekleri yaşanan baskı düzeninin karanlığına asla ve asla teslim etmeyeceğiz. Aile yapımızı, tüm sapkın akımlardan koruma yanında, her türlü maddi-manevi destekle güçlendireceğiz. Hayata geçireceğimiz gelir tamamlayıcı aile destek sistemiyle hiçbir hanenin gelirinin belirli bir seviyenin altına düşmemesini temin edeceğiz. Aile Koruma Kalkanı Programıyla, ev hanımlarının emekliliğine destek vermekten, her ailede en az bir çalışan olmasını sağlamaya kadar pek çok uygulamayı başlatacağız. Gençlerimizi aile kurmaya teşvik etmek için, eğitiminden istihdamına, evliliğinden çocuk bakımına kadar her alanda kendilerine maddi katkı vereceğiz. Bu hedeflere ulaşmak için, kaynağı ülkemizin kendi ürettiği doğalgaz ve petrol gelirlerinden sağlanacak bir Aile ve Gençlik Bankası kuracağız. Yükseköğrenimdeki gençlerimize bir defaya mahsus olmak üzere cep telefonu ve bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti sağlayacağız, ayrıca aylık 10 gigabyte ücretsiz internet vereceğiz."

'KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİRİ 16 BİN DOLARA ULAŞTIRACAĞIZ'

Erdoğan, ekonomiyi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütmeyi sürdüreceklerini belirterek, "Enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara düşürerek, ülkemizi bu sorundan mutlaka kurtaracağız. Memurundan emeklisine ve işçisine kadar çalışanlarımızın ücretlerini daima enflasyonun üzerinde artırarak, refah düzeylerini yükselteceğiz. Turizmde 90 milyon turist ve 100 milyar dolar turizm geliri hedefiyle, yatırımı ve tanıtımı hızlandıracağız. Ülkemizin halen 300 bin civarında olan uluslararası öğrenci sayısını, 1 milyonun üzerine çıkartarak, küresel pazarın yüzde 10’unu elde edeceğiz. Bilişim ihracatında 15 milyar dolara ulaşarak, ülkemizi bu alanda küresel bir merkez haline dönüştüreceğiz. Ülkemizi 1 trilyon dolar dış ticaret hacmine ulaştırmaya yönelik hedefimize ulaşana kadar yatırıma, üretime, ihracata yükleneceğiz. Önümüzdeki dönemde yıllık 5,5 büyüme oranıyla, milli gelirimizi bu dönemde 1,5 trilyon dolara, ardından da asıl hedefimiz olan 2 trilyon dolara çıkartacağız. Kişi başına düşen milli gelirimizi 3 bin 600 dolardan 10 bin 600 dolara yükselttiğimiz gibi, önümüzdeki dönemde önce 16 bin dolara, ardından da daha yüksek seviyelere ulaştıracağız. Bu büyüme sayesinde 5 yılda 6 milyon yeni istihdam oluşturarak, işsizlik oranımızı yüzde 7 seviyesine gerileteceğiz" dedi.

'KAMUYA İŞE ALIMLARDA MÜLAKATI KALDIRACAĞIZ'

Erdoğan, kadın ve genç istihdamına özel önem vermeyi sürdüreceklerini belirterek, "Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak, gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız. Girişimcilerimize verdiğimiz destekle ülkemizden en kısa sürede 15 adet milyar dolar ve 5 adet on milyar dolar değerinde şirket çıkmasını sağlayacağız. 2053 vizyonumuz çerçevesinde hızlı tren hattımızı 13 bin 400 kilometreye, toplam demiryolu ağımızı 28 bin 600 kilometreye ulaştırmayı planlıyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde, halen inşası süren hızlı demiryolu hatlarına ilave olarak yeni projelerin yapımına da başlayacağız. Ülkemizin, Ankara-Kırıkkale-Yozgat-Sivas hattının da açılmasıyla 11 ili, birbirine hızlı tren ağıyla bağlı hale geliyor. İzmir-Ankara hattı başta olmak üzere tüm projelerimizi tamamladığımızda bu sayıyı 52’ye çıkartacağız. Ayrıca, Ankara-İstanbul arasında süper hızlı tren hattı kuracağız. Tekirdağ, Mersin, İskenderun ve Kocaeli’nde yapacağımız yeni limanlarla, lojistik gücümüzü artıracağız" dedi.

DHA