Nihal Candan'ın annesinin dinmeyen acısı
“Cehennemi yaşıyorum” diyen acılı anne Umut Candan, yaşadığı tarifsiz kederi ifade etmekte zorlandı.
Başınız sağ olsun. Evlat acısı çok zor. Neler yaşıyorsunuz?
Yaşamıyorum ki. Adeta dipsiz bir kuyudayım. Cehennemin nasıl bir yer olduğunu merak eden varsa; cehennem işte bu. Çok kötüyüm; ne yerde ne gökteyim. Yaşayan ölüyüm. Mezara gidip yedi yirmi dört orada oturasım geliyor. Yediğim yemekten, uyuduğum uykudan utanıyorum. Orada Nihal değil, ben olmalıydım.
Bekliyor muydunuz bu felaketi?
Asla. Çok hastalandı ama Nihal’im güçlüydü. Bu son ona hiç yakışmadı. Korkunç, iğrenç bir acı yaşıyorum ve bunun asla tarifi yok. Yani ben şu an yaşamıyorum.
İYİLEŞMEMEK İÇİN DİRENDİ
Süreç nasıl ilerledi, ne oldu da hastalığı yenmişken bir anda tekrar nüksetti?
Uğraştı ve kaldıramadı. Bir yandan cezaevine girmesi, diğer yanda çok sevdiği eşinin vefasızlığı... O çok hassas yürekli bir kızdı, taşıyamadı. Süreç o kadar hızlı ilerledi ki anlayamadık. Yememeye başladı tekrar, spor yapıyordu. ‘İyiyim’ diyordu ama aslında hiç iyi değilmiş. Dört hastane gezdik ama hiçbiri merhem olamadı kızıma. Çünkü bence kendi iyileşmemek için diretti.
Psikolojik bir destek alıyor musunuz?
Alıyorum ama bu destekle falan geçecek bir şey asla değil. Sanki kalbimi her dakika yerinden bıçakla söküp çıkarıyorlar. Yüreğime kaynar su dökülmüş gibi yanıyor ve hiçbir ilaç acımı dindirmiyor. Kulaklarımda Nihal’in sesi, gözlerimde hep hayali. Çok değişik bir acı. Aşırı inançlı biriyim; öyle olmasa intihar ederdim ki bu acı son bulsun. Ama geride kalan yavrularıma da kıyamıyorum. Tek çare var. Bahar ile konuştum. Acil evlenmeli.
Niçin?
Bahar’ın merhametli, vicdanlı, karakterli, düzgün biri ile evlenip çocuğu olursa Nihal tekrar doğar diye düşünüyorum. En az dört tane doğurmasını istiyorum. Biliyorum Nihal, muhakkak dönüş yapacak bize o şekilde. Zaten Bahar da kabul etti. Bir an evvel görücü usulü ile evlenmesini istiyorum. Helal süt emmiş biri olsun yeter. Başka da bir kıstasım yok. Tertemiz çocuğum hiç hak etmediği şeyleri yaşayıp, hiç hak etmediği şekilde de öldü. Kızım Zeynep Su daha çok küçük, ondan böyle bir şey isteyemem ama Bahar kabul etti. Bir an önce güzel bir yuva kurup Nihal’i doğurmasını istiyorum. Acısı geçmeyecek ve yeri hiçbir şekilde doldurulmayacak ama hafifleyecek. Acıyla yaşamayı öğreneceğiz. Diğer türlü zor. Evlenmeyi düşünenler lütfen anlasın beni, kızmasınlar bana. Bahar çok iyi bir kız, tertemiz. Bahar’ı hoş görün. Şu an ailede kimse normal değil, herkes çok acılı.
Eski eşiniz Hakan Candan, ‘Aile olarak biz de suçluyuz. O yarışma programlarına katılmamalılardı’ dedi. Haklı mı?
Anne baba olarak biz çocuklarımız için maddi manevi her şeyi fazlasıyla yaptık. Nihal’e salon açtık. Yazlık, kışlık evlerimizi, arabalarımızı bile sattık. Onun her dediğini anne baba olarak yaptık. Son ana kadar bir dediğini iki etmedik. İyi ki de yapmışız. Bir tek eşi Faruk Çiçek’i hastaneye getirtemedim. Aradım, yalvardım ama olmadı. Çok kırgınım ve kızgınım ona. Asla affetmeyeceğim. Ben de babası da eğitimci insanlarız; onca öğrenci yetiştirdik en iyi şekilde. Kendi yavrularımızı mı yetiştiremeyeceğiz?
İki kızınız da okudu değil mi?
Tabii. Biz parayı eğitim dışında bir şeye harcamadık. O paralarla yatlar katlar alınırdı. Bizim eve dört maaş giriyordu. Babası, ben, anneannesi, dedesi. Hepimiz eğitimciyiz, öğretmeniz. Benim evime gelsen, üç kanepe vardır sadece. Lüks bir hayatımız yok. Paramızı hep çocuklarımızın eğitimine harcadık. Eşyaymış, gösterişmiş, asla karı koca olarak önemsemedik. Biz onlara özel dersler, dershaneler, kolejleri seferber ettik. Evimize matematikçi gidiyor, fizikçi geliyordu. İnsanın hayatında en önemli şey eğitim ama sosyal medya denilen o yer bizi mahvetti.
Nasıl?
Hobi olarak oraya girdiler, o yarışa. Sonra fenomenlik denen şey çıktı başımıza. Ben kaç kez Nihal’e kostümler için kredi çektim. Çocuklarım anne baba dışında hayatlarında hiç kimseye yük olmadılar ama tabii ki sevgilileri vardı ve herkesin yaptığı gibi jestler yaptılar. Ayakkabıydı, çantaydı, yemeğe götürmelerdi. Onun dışında benim kızlarım asla yanlış bir şey yapmadı. Kimsenin de 5 kuruşuna göz dikmedi, harama el uzatmadı.
Alev Gürsoy CİMİN / Posta GAZETESİ